ويكيبيديا

    "hayati" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حيوية
        
    • حيوي
        
    • الحيويّة
        
    • الحيوي
        
    • الحيوية
        
    • الحيويه
        
    • حيويه
        
    • حيويّة
        
    • حاسمة
        
    • حيوياً
        
    • حيويا
        
    • حيويّ
        
    • حاسم
        
    • الحيواة في مراحل
        
    • حياته ليست
        
    Bu ufak gaz kabarcıkları, adanın oluşumu hakkında hayati ipuçları verir. Open Subtitles هذه الفقاعات الصغيرة جدا للغاز تعطي فكرة حيوية إلى تكوين الجزر
    Bu kalemle ilgili söyleyebileceğim tek şey ulusal güvenlik açısından hayati önem taşıdığıdır. Open Subtitles كل ما يمكنني قوله هو أن محتويات هذا القلم تعتبر حيوية للأمن القومي
    Kalp atışları normal, hayati verileri de. Her şey yolunda Open Subtitles ضربات القلب طبيعية ، و حيوي . كل شي بخير
    Yara artık geçilmez bir duvar gibidir. hayati etkileşimleri öyle bir durdurur ki vücut ve implant haberleşemez. TED تعمل الندبة كجدار شبه منيع والذي يمكن أن يقوم بإعاقة التفاعلات الحيويّة بين الجسم والجهاز المزروع.
    Daha fazla şey öğrendikçe bu popülasyonun yaşlılarının oynadığı hayati rol odağa yerleşti. TED وكلما تعلمنا المزيد، يتجلى لنا الدور الحيوي لكبار هذه الجماعة.
    Fakat kuvvetle inanıyorum ki, kızgınlığa yol açmadan Hayatî ilgilerimizi koruyabiliriz. Open Subtitles لكننىأؤمن أننا نستطيع حماية مصالحنا الحيوية بدون التسبب باستياء
    Karşıdan gelen bir kurşun kol kaslarınızdaki bütün hayati yerleri ıskalıyor? Open Subtitles اصابه عبر الغرفه متفاديه جميع العظام و الاعضاء الحيويه فى ذراعك
    Ve bu iki farklı duyguyu en hayati insan duyguları olarak görüyorum. TED وأعتبر هذين العنصرين تعبيرات بشرية حيوية.
    Ve bir zamanlar, kısa ve önemsiz gibi görünen bir hayat kendisini hayati, sonsuz ve belirgin hale getirdi. TED والحياة التي بدت يومًا مختصرة وتافهة أظهرت أنها حيوية ومستمرة للأبد
    Yüksek tansiyon sizin en hayati organlarınızı harap ederken iyi hissedebilirsiniz. TED يمكنك أن تشعر أنك بخير بينما يتلفُ ارتفاع ضغط الدم أعضاؤك الأكثر حيوية.
    Birlikte, okuluma gelemeyen erkekler ve kızlar için cinsiyet eşitliği, sağlık ve insan hakları hakkında hayati bilgiler paylaşarak bir eğitim programı oluşturduk. TED أنشأنا معًا برنامجًا تدريبيًّا للفتيات والأولاد الذين لم يتمكنوا من الحضور إلى مدرستي، مشاركين بمعلوماتٍ حيوية عن المساواة بين الجنسين والصحة وحقوق الإنسان.
    Şimdi hızlıca başka bir şeye geçmeden evvel, akademik kariyer için hem hayati önem arz edebilecek, hem de potansiyel engel teşkil edebilecek bir konudan bahsedeceğim. TED سوف أنتقل الآن بسرعة، و قبل أي شيء إلى الموضوع الذي هو في نفس الوقت أصل حيوي وعائق محتمل للمهنة العلمية.
    ..hava savunmanız için hayati önem taşıyan bir sırrı ele geçirmek üzere. Open Subtitles وهي على وشك الحصول على سر حيوي لصالحالدفاعالجوىلبلدك.
    Bir eczacıyı yazıyorum, küçük ama hayati bir rol. Open Subtitles أنا أكتب دوراً عن عطار، دور صغير لكن حيوي
    hayati fonksiyonları zayıf. Akciğelerinden biri delinmiş. Pek iyimser değiller. Open Subtitles معدّلاتها الحيويّة منخفضة وثقب بإحدى كلاها, لذلك ليسوا متفائلين.
    Yara temiz, ateşi yok ve hayati göstergeleri normal. Open Subtitles موضع جراحاتها نظيف، ليس لديها حمى، وعلاماتها الحيويّة مستقرة
    Bunlar güvenilirlik meselesi açısından hayati sorular. Open Subtitles هذا نوع من الإستجواب الحيوي الذي يعطي مصداقية للقضية
    Klan savaşa girdiği veya kale kuşatıldığı zaman kullanacağımız hayati yiyecek kaynağımız. Open Subtitles المخزون الحيوي من للطعام عندما يتحتم القتال على العشيرة أو عندما تتعرض القلعة للحصار
    Şimdi desteksiz atıp, bütün Hayatî organlarının aynı anda kendilerini kapattığını söyleyeceğim. Open Subtitles كلّ أعضائه الحيوية توقفت تقريبا بشكل آني.
    Anlıyorum, Sayın Bakan. Rahat olun, hayati alanları tekrar geri almaya yakınız,... Open Subtitles أتفهم هذا رئيس الوزراء , بأي حال , كن مطمئناً ,نحن قريبون من إٍستعادة مراكزنا الحيويه
    Böyle giderse hayati olmayan her sistem kapandığında, altı saat içinde normalin 15 derece üzerine çıkacak. Open Subtitles حتى بإغلاق كل الأنظمه الغير حيويه سوف ترتفع الحراره أكثر من الحراره القصوى فى ست ساعات
    Benden hayati bir bilgiyi saklaman ise bambaşka bir olay. Open Subtitles ولكنّها قصّة مختلفة تماماً عندما تخفي معلومات حيويّة عنّي
    İşimizi yapmak için gerekli olan bilgiyi elde etmek için soruları o şekilde sormayı öğrenmek hayati bir yaşam becerisidir. TED إن تعلّم صياغة السؤال بهذه الطريقة لاستنباط المعلومات التي نحتاجها للقيام بأعمالنا، يعتبر مهارة حياتية حاسمة.
    Bunlar hayati ipuçları edinilebilecek veriler. Open Subtitles هذه هي الحقائق التي يمكنها أن تؤمن لنا دليلاً حيوياً
    Gerçekten aynı olup olmadığımızı öğrenmek zorundaydık. Et hakkında öğrenmemiz hayati bir meseleydi. Open Subtitles لقد أردنا أن نعلم اذا كنا حقا نفس الشخص لقد كان أمرا حيويا و علمنا الكثير عن النسخ
    Mermi hayati organlara dokunmadan girip çıkmış. Open Subtitles . لقد مرّت الرصاصة من خلاله دون أن تضر أيّ عضو حيويّ
    Özel Tim'de 10 kat daha önemlidir. hayati önem taşır. Open Subtitles وبالقوّة الضاربة، تعد هامة أكثر بـ10 مرّات إنّه أمر حاسم.
    hayati önem taşıyan bölgelerde birkaç operasyonum sahada adamlarım ve tehlikeli görevlerde-- Open Subtitles سيدي, لديّ العديد من الحيواة في مراحل حرجة أناس في الميدان في مواقف صعبة من العملية
    Biraz zaman alacak, ama hayati tehlikede değil. Open Subtitles سيستغرق بعض الوقت لشفائه لكن حياته ليست في خطر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد