- bu, sonuçlarından acı çekmek zorunda olduğum ilk sefer. | Open Subtitles | هذه هي المرة الأولى التي أعاني فيها من نتائج أعمالي |
Makul sebeplerle bir tanığın peşini bıraktığımız ilk sefer değil. | Open Subtitles | ألن تكون المرة الأولى من الإبتعاد من شاهد لأسباب ذكية |
Ama bu onun yanıldığı ilk sefer olabilir, değil mi? | Open Subtitles | لكن قد تعد هذه المرة الأولى التي تخطئ بها، صحيح؟ |
İlk sefer beni ranzamda sıkıştırdılar ve sadece kendimi koruduğum için tecrit aldım. | Open Subtitles | أول مرة حاصروني في سريري وكنتُ أدافع عن نفسي فحسب. وعاقبوني بالحبس الإنفرادي. |
Sol tarafta, klavyedeyim ben ve aslında bunu denediğimiz ilk sefer bu. | TED | والآن أنا عند لوحة المفاتيح على اليسار وفي الحقيقة هذه أول مرة نجرِّب ذلك |
Genç aşıkların delice bir şey yaptıkları ilk sefer olmazdı. | Open Subtitles | ربما تكون اول مرة يرتكب بها العشاق اليافعين شيئاً مجنوناً |
Bu, matematiğin dünya görüşümüzü kökten değiştirdiği ilk sefer değildi. | TED | لم تكن هي المرة الأولى التي تُحدث فيها الرياضيات ثورة في نظرتنا للعالم. |
Geceyi hapiste geçirirsin artık. Belki ilk sefer de değildir bu. | Open Subtitles | ،ستنامين في الزنزانة إذن وربما هذه ليست المرة الأولى |
Evet ama bu soruyu duyduğum ilk sefer. | Open Subtitles | آجل ، ولكنها المرة الأولى التى أسمع فيها مثل هذا السؤال. |
Telefondan sipariş aldığımız ilk sefer oluyor. | Open Subtitles | هذا هو المرة الأولى التي نتلقى أمر عبر الهاتف. |
İlk sefer her zaman en zorudur. Sonra gerisi aynıdır. | Open Subtitles | المرة الأولى هي الأكثر ألماً . بعدها، تصبح مثل كل شئ آخر |
İlk sefer olduğunu söyleseydin kurdele keserdim. | Open Subtitles | لو أخبرتني أنها المرة الأولى لقصصت شريطاً. |
Bu ilk sefer, 4 pakete kadar alabilirim fakat mal sağlamsa, bir sonrakinde daha fazla bile isteyebilirim. | Open Subtitles | المرة الأولى سآخذ 4 أونسات من المخدرات ولكن إن كانت المخدرات جيدة في المرة المقبلة سآخذ أكثر |
Bu, tarihte bir ilk değil; teknolojinin insan yaratıcılığını artırdığı ilk sefer değil. | TED | وهذه ليست أول مرة في التاريخ زادت التكنولوجيا فيها من إبداع الإنسان. |
İlk sefer. Rahat değilsin. Senin yerine bende dursun. | Open Subtitles | ، أول مرة , ستكون غير مستريح أنا سأحملها لك |
Hayır mı? İlk sefer. | Open Subtitles | ، أول مرة , ستكون غير مستريح أنا سأحملها لك |
İlk sefer karşılaştığımızda beni öpmek istemiştin. | Open Subtitles | ..أول مرة إلتقينا ..انت أردت ان ..تقبلني.. |
Biriyle ilk sefer, her zaman yakışıksız ve kötüdür. | Open Subtitles | لا اعرف اول مرة مع احدهم دائما تكون غريبة و محرجة |
Bu polis tarafından hatalı suçlandığım ilk sefer değil. | Open Subtitles | هذه ليست المرة الاولى التي احتك بالشرطة السيئة |
Ve gerçekten söylemek istediğim ilk sefer beni baleye götürdüğü akşamdı. | Open Subtitles | المره الأولى التي شعرت اني اريد قولها هي الليله التي أخذني إلى الباليه |
İlk sefer iki saat kadar sürmesi lazım. | Open Subtitles | حسناً، يفترض أنْ تستغرق العمليّة بأسرها ساعتَين أوّل مرّة |
Demek istediğim, Başkası gibi davrandığım ilk sefer bu değil. | Open Subtitles | أعني، انها ليست المرة الأولي التي ادعي فيها اني شخص آخر |
Yıllardan sonra ilk sefer yere sağlam basıyormuşum gibi hissediyorum. | Open Subtitles | يا إلهي , للمرة الأولى منذ سنوات شعرت بأني واقفة على أرض ثابته |
Bu ilk sefer olmayacak değil mi? | Open Subtitles | لن تكون المرّة الأولى التي أفعل فيها هذا، أليس كذلك؟ |