İnsanlık tarihinde ne zaman bir kişi için 100 milyonu soymak mümkün olmuştur? | TED | في تاريخ البشرية لم يكن من الممكن أبدا لشخص أن يسرق 100 مليون؟ |
Artık insanlık teşhis koymada ve çoğunun tedavisinde büyük bir gelişmeler katetti. | TED | أحرزت البشرية الآن تقدمًا هائلًا في تشخيص العديد من هذه الأمراض ومعالجتها. |
İnsanlık, birbirine inanacak, güvenecek ve birbirini anlayacak yeni yollar buldukça ilerliyor. | TED | الإنسانية تمضي قدماً عندما نجد طرقاً جديدة لنعتمد ونفهم ونثق ببعضنا البعض. |
Bu hikâyeyi bir daha anlatmamı isteme, çünkü bu bir kardeşe insanlık üzerine tüm umutları kaybettirecek türden bir hikâye. | Open Subtitles | لا تخبرني بأن أحكي لك هذهِ القصة ثانية لأنّ ذلك هو نوع القذارة الذي يجعل الشخص يفقد آماله في الإنسانية |
Zaman geçerken, insanlık ve ışığın uçup giden anlarını yakalıyorum. | TED | أصور لحظات عابرة من النشاط البشري والضوء مع مرور الوقت. |
Bu dünya çapında varlık patlamasının insanlık tarihinde bir benzeri daha yok. | Open Subtitles | ذلك اوقد انفجارًا عالميا من الثروة لم يحدث مثله في تاريخ البشر |
Mavi yüzgeçli Tunalar tüm insanlık tarihi boyunca insanlardan saygı görmüştür. | TED | الآن زرقاء الزعانف يتم تبجيلها بواسطة الانسان عبر تاريخ البشرية كله |
Bugüne dek aşk insanlık için, Dünya için elde edilemez oldu. | Open Subtitles | حتى اليوم، كان الحب شئ يتعذر أن تناله البشرية أو الأرض |
İnsanlık da yanlış yolda. Hem de tehlikeli bir yolda. | Open Subtitles | البشرية أيضا تمشي في الطّريق الخاطئة تمشي في طريق خطرة |
İnsanlık tarihinin en büyük felaketlerinden birinin sorumlusu olduğumuza göre. | Open Subtitles | خصوصاً الآن، ونحن مسئولين .عن أكبر كارثة في تاريخ البشرية |
Fakat insanlık için asıl sorun uzayda daha büyük kaya parçalarının olması. | Open Subtitles | لكن مشكلة البشرية هي أنه هناك في الفضاء هناك دوما صخرة أكبر |
İnsanlık için bulunan tüm güçler dışarıda bir yerde dolanıyor. | Open Subtitles | كل قوة معروفة لدى البشرية عائمة هناك في مكانٍ ما. |
İçinde birazda olsa insanlık olduğuna dair bahse girmeye hazırım. | Open Subtitles | ومستعدة أن أراهن أن، هناك جزءاً صغيراً من الإنسانية بك. |
Biliyor musun, arılar ölürse, ....insanlık ancak 4 yıl daha devam edebililir. | Open Subtitles | هل تعلم أنه إذا مات النحل، الإنسانية سوف تبقى فقط أربع سنوات؟ |
Erez ve ben, insan kültürünün ve insanlık tarihinin zamanla değişiminin genel bir tablosunu oluşturmak istiyorduk. | TED | إذن أنا وإريز كنا نفكر في طرق للحصول على صورة كبيرة للثقافة الإنسانية والتاريخ البشري: تغيرها عبر الزمن. |
Ve hikayeleri öyle korkunç, öyle akıl almaz ve insanlık dışıydı ki, dürüst olmam lazım, dinlerken adeta ben parçalandım. | TED | وقصصهن كانت مأساوية جدًا ومفجعة للغاية , وكذلك لا تصدق أنها تصدر من الوجود البشري صدقًا , كنت قد تحطمت |
Bu hikaye, insanlık ve insanların yapabilecekleri konusunda kafalarda soru işaretleri bırakıyor. | Open Subtitles | هذه القصه تفتح بابً جديداً للأسألة حول البشريه و مدي قدره البشر |
Bugün size Dijital Evreni sunuyor olmak benim için bir onur. Bu insanlık için nerede olduğumuzu görebilelim diye yapıldı. | TED | إنه لشرف عظيم اليوم أن أقدم لكم الكون الرقمي، الذي تم صنعه للبشرية حتى يروا حقيقة أين نحن في الكون. |
İçinizde bir nebze insanlık kaldıysa, efendim, gitmemize müsaade edersiniz. | Open Subtitles | و إن كانت هنالك أي إنسانية فيك فسوف تدعنا نرحل |
İnsanlık adına ne yaparsam yapayım, eski suçlarımın yarattığı boşluğu dolduramam. | Open Subtitles | لا يوجد أي مسعى إنساني يستطيع ملء الفراغ الذي تركته جرائمي |
Bu adağı insanlık, savaşın yurtlarından ayırdığı sürgündeki insanlar için adıyor. | Open Subtitles | تلك الامنية الانسانية تدين بها لملايين المشردين اللذين مزقت الحروب بلدانهم |
Burası uzayın, zamanın ve doğanın varlığının ta kendisinin, insanlık tarafından yaratılmış en büyük makinenin içinde kafa kafaya gelerek çarpıştıkları yer. | Open Subtitles | حيث يجتمع المكان و الزمان و طبيعة الوجود نفسه في تصادم وجهاً لوجه داخل أكبر و أكثر الأجهزة تعقيداً التي صنعها الإنسان |
En eski insanlık tarihimizden beri küçük kabileler hâlinde eğlenceler düzenlerdik. | TED | منذ بداية تاريخنا الإنساني. صنعنا مع بعض تسليتنا في قبائل صغيرة. |
Büyük-büyük baban, insanlık tarihinin en büyük keşiflerinden birini yaptı. | Open Subtitles | جدك الاكبر قام بواحد من أهم الاكتشافات فى تاريخ البشريه |
Hayır. Yanılmıyorsam çok ciddi bir insanlık dramıyla karşı karşıyayız. | Open Subtitles | إن لم أكن مخطئاً فبين أيدينا دراما انسانية جداً |
Şu an yaşayan insan sayısı tüm insanlık tarinde ölen insan sayısından fazla. | Open Subtitles | هناكَ الكثير من الناس الأحياء الآن أكثر من الأموات على مدى تاريخ البشريّة |
Kendimizi, nereden geldiğini bilmeyen bir insanlık olarak düşünün. | TED | تخيل أننا كنوع بشري لا نعرف من أين أتينا. |
Peki ne oldu, tecavüzün bir insanlık dışı bir savaş silahı olarak kabul edilmesini sağladılar. | TED | وما حدث لاحقاً انه تم اعتبار الاغتصاب كأحد اسلحة الحرب المنافية للإنسانية |