El Sombrero Club'da çalışan Sonia adında bir Meksikalı kızla yaşardı. | Open Subtitles | يعيش مع فتاة مكسيكية تدعى سونيا يستخدمها للعمل في نادي سومبريرو |
- Ve kimse fotokopici kızla yatmadı. - Oh, ben tam tersini gördüm. | Open Subtitles | و لا أحد ينام مع فتاة النسخ أه , أنا عندى حلم معاكس |
Belki hoş bir kızla tanışırsın ve bir çocuğun olur. | Open Subtitles | الان ممكن ان تتزوج فتاة جيدة و يكون لديك طفل |
Kaç kızla beraber olabileceğinin farkında mısın? Solo gitaristsin Oz. | Open Subtitles | هل تعرف كم عدد الفتيات التي تستطيع أن تحصل عليهم؟ |
Hiçbir zaman, topları benimkinden büyük olan bir kızla olamadım. | Open Subtitles | لا يمكننى أبدا أن أكون مع فتاة رجولية أكثر منى |
Ben Londra'da büyüdüm. Bir Amerikalı kızla, bir protestanla evleniyorum. | Open Subtitles | ترعرعت في لندن ، واتزوج من فتاة امريكية ، مسيحية |
Bu şarkıyla hayatımda ilk defa bir kızla dans etmiştim. | Open Subtitles | مع هذه الأغنية رقصت مع فتاة لأول مرة في حياتي |
İyi de, sen düğünde tanıştığın o kızla çıkmayacak mıydın? | Open Subtitles | أنت، أنتظر. أليس لديك موعد مع فتاة من حفلة الزواج؟ |
En son onlardan içtiğimde sanat tarihi dersimdeki bir kızla çıkmayı kabul etmiştim. | Open Subtitles | عندما تناولت واحداً من هذه في المرة الأخيرة وافقت على الخروج بصحبة فتاة |
Çünkü bana başka bir kızla cinsel ilişkiye gireceğini söyledin. | Open Subtitles | لانك قلت لي انه حصل على الجنس مع فتاة اخرى |
Ringde bir kızla bir adam var... Daha farklı bir gösteri olamaz mıydı? | Open Subtitles | هناك فتاة ورجل على المنصة ألا يمكن ان يكون عرض من نوع اخر؟ |
Sırf eğlencesine sokakta her gün şarkı söyleyen bir kızla tanıştım. | Open Subtitles | لقد قابلت فتاة تغنى فى الشارع كل يوم من اجل المرح |
Ama daha önce de, Belçikalı bir kızla randevum olduğunu söylemiştim, ki daha önce de zaten bundan bahsettim. | Open Subtitles | ولكني قلت لك أن لديّ موعدا مع فتاة بلجيكية تعمل في مجال عمل الأفلام البلجيكية التي أخبرتك عنها بالفعل |
Hayır, futbol takımından lezbiyen bir kızla birlikte olduğuna iddiaya girerim. | Open Subtitles | لا، أراهن أنّها كانت مع احدى الفتيات المنحرفات من فريق الكرة |
Demin eskiden tanıdığım bir kızla karşılaştım bu yüzden o kızdan kurtulmam gerek. | Open Subtitles | وأنا فقط قابلت فتاه كنت أعرفها، وأتسائل كيف أتخلص من فتاه أنا معها |
Giselle adlı Avusturyalı bir kızla tanışmıştım. Kalbimde parmak izini bıraktı. | Open Subtitles | التقيت بفتاة نمساوية كان اسمها جيزيل وقد تركت بصمتها في قلبي |
Fakat işin doğrusu, siz 15 yaşında liseli bir kızla evlisiniz değil mi? | Open Subtitles | لكن في الحقيقة أنت متزوّج من بنت طالبة بعمر 15 سنة، اليس كذلك؟ |
Eğer bir daha o kızla konuşursan, yeni bir surata ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | لو تكلمت مع هذه الفتاه مره اخرى سوف تحتاج الى وجه جديد |
Londra'ya kızla temas kurduğumu söyle. | Open Subtitles | أخبري لندن بأنني أصبحت على اتصال بالفتاة |
Seni o kızla tanıştırdım ve sen çekip gittin. | Open Subtitles | قدّمتك إلى تلك البنت أنت فقط إستدرت لليمين وتركتنا |
Hem eğlenceli hem düzgün kızlar bulmak için... çok kızla buluşmamız gerekecek. | Open Subtitles | لكي نجد فتيات جميلات وممتعات حقًا سيكون علينا التعرف على الكثير منهن. |
Dinle dostum, aklında ne var bilmiyorum ama yanlış kızla uğraşıyorsun. | Open Subtitles | أنصت، لا أعرف ما يجول بذهنك، لكنك تعبث مع الفتاة الخاطئة |
Genç bir kızla düşüp kalkıyorsan daha dikkatli olman gerekir. | Open Subtitles | لقد كان يضاجع فتاةً شابة، كان عليه أن يكون حذرًا. |
Başka bir kızla birlikte olmam aptallık olur, sevmediğim bir kızla. | Open Subtitles | هذا مؤسف، يجب علي الذهاب إلى فتاةٍ أخرى، فتاةٍ لا أحبها. |
Hafta sonu için gelmiştim. Buralı bir kızla tanıştım. | Open Subtitles | جِئتُ هنا لعطلة نهاية الإسبوعِ، و قابلتُ هذه البنتِ المحليّةِ. |
O kızla beraber kozmetik okuluna gittim ve o berbattı. | Open Subtitles | ذَهبتُ إلى كلية التجميل مَع تلك الفتاة و كَانتْ فظيعةَ. |