Neredeyse seni öldüren, Kaçırdığım şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف السرّ الذي فاتني وكاد أن يتسبب بمقتلك |
Bir erkekle görüşüyorum ve dün treni Kaçırdığım için onda kaldım. | Open Subtitles | أنا التقي بشاب, وقد نمت في منزله فقط لأن القطار فاتني |
- İrlanda çete savaşlarını Kaçırdığım için hep üzülmüşümdür. - Üzülme. | Open Subtitles | دائما ما يحزنني اني فوت جرائم الحروب الإيرلندية |
Ve diğer insanların tecrübelerini dinlemeye çabalamaya başladım çünkü alsa yaşayamayacağım hayatlar olduğundan çok kıskançtım, ve Kaçırdığım her şey ile ilgili şeyleri duymak istiyordum. | TED | وأصبحت أتلهّف لسماع تجارب الآخرين؛ لأنني شعرت بالغيرة من وجود حيوات كاملة لن أعيشها أبدًا. وأردت أن أعرف كل ما يفوتني. |
Konferansını Kaçırdığım için üzgünüm. Duyduğuma göre çok dikkat çekiciymiş. | Open Subtitles | أنا آسف فقد فاتتني محاضرتك سمعت أنها كانت رائعة |
Büyük açılışı Kaçırdığım için üzgünüm. Bir haftadır şehir dışındaydım. | Open Subtitles | آسف أنني فوّت الإفتتاح، كنت خارج المدينة لمدة إسبوع |
Üzgünüm, geciktim. Kaçırdığım bir şey var mı? | Open Subtitles | , أسف لقد تأخرت - ماالذى فاتنى ؟ |
Şey, hayırseverlik şeyini Kaçırdığım için özür dilerim ama hakikaten Hamptons'da muhteşem bir haftasonu oldu duymuşsunuzdur. | Open Subtitles | آسف أني فاتني الموضوع الخيري ولكن كانت تلك من العطلات الأسبوعية الرائعة بقرى هامبتنز |
Bana belirli aralıklarla habersiz sınavlar yapacaklarını bile söylediler. Kaçırdığım sınavları telafi etmek için ve... | Open Subtitles | وسوف يعطوني اختبارات دورية مفاجأة حتي أعوض عمَّا فاتني |
Canlı yayını Kaçırdığım için üzgünüm ama dua ediyordum. | Open Subtitles | أعتذر لأنه فاتني أثناء النقل المباشر، لكن كنتي أصلي. |
Sadece 15 kere okudum ve hala Kaçırdığım bir şey var gibi. | Open Subtitles | لقد قرأته أكثر من 15 مرة ولا زلت أعتقد بأنه فاتني شيء ما |
Kaçırdığım bir şey var mı diye, davayı gözden geçiriyorum. | Open Subtitles | كنتُ أتصفّح ملف القضيّة لأرى ما إذا فاتني شيء |
Noel gösterini Kaçırdığım için çok özür dilerim. | Open Subtitles | أنا متأسفة حقا لأنني فوت عرض الكريسماس الخاص بك |
Ve evden çıkmaya korkup okul gösterilerini Kaçırdığım için çok özür dilerim. | Open Subtitles | و أنا آسفه أنني فوت الكثير من مشاركاتكِ في المدرسة لأني لم أستطع مغادرة المنزل |
Mezuniyetini Kaçırdığım için üzgünüm tatlım. Harikaymış diye duydum. | Open Subtitles | متأسفة لأني فوت تخرجك عزيزتي سمعت بأنه كان جميلاً |
Kaçırdığım dersler yüzünden, geride kaldığımı hissediyordum. | Open Subtitles | أنا فقط أشعر بأنني يفوتني الكثير بسبب كثرة تغيبي |
Bana kanserle savaşmamı söylemek için anneliğin, Kaçırdığım güzel yanlarından bahsedecekseniz... | Open Subtitles | لو كنتِ ستخبرينني أن أحارب السرطان . . حتى لا يفوتني متعة الأمومة |
Bugünkü dersinizi Kaçırdığım için üzgünüm. İyi miydi? | Open Subtitles | آسفة لأنه فاتتني المحاضرة اليوم هل كانت جيدة؟ |
Yemeği Kaçırdığım için üzgünüm, tatlım. Ama hala filme yetişebiliriz. | Open Subtitles | آسف لأنني فوّت العشاء يا عزيزتي مازال لدينا الوقت لحضور لحضور السينما |
Belki gözden Kaçırdığım bir şey bulabilirsin. | Open Subtitles | قد تعثر على شئ فاتنى. |
Raleigh'da olmam gerekiyordu. Uçağımı Kaçırdığım için sana teşekkür ederim. | Open Subtitles | كان من المفروض أن أكون في راليف بفضلك فوتت رحلتي |
Önceden de Kaçırdığım çok şey oldu. | Open Subtitles | أجل، حسناً، كنتُ أفوّت الكثير من الفرص في الآونة الأخيرة. |
Film gecesini Kaçırdığım için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لعدم حضوري ليلة مشاهدة الفيلم. لا تقلق. |
Sanırım yarınki uçağı Kaçırdığım sürece aileme biraz yatışmaları için zaman verebilir. | Open Subtitles | أظن حتى أفوت رحلتي غدا حسنا، ربما هذا سيعطي والداي الوقت ليهدآن |
Bazen dışarıda Kaçırdığım çok şey varmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | للأسف ، هناك أوقات أشعر أن هناك الكثير في الحياة أنا أفتقده |
Ama Karen benim Kaçırdığım şeyleri gördüğü zaman, belki de bırakmalıyım. | Open Subtitles | شكراً لك لكن عندما ترى كارين الأشياء التي تفوتني ربما من الافضل ان انتهي |
Demek, yıllardır turnelerdeyken Kaçırdığım şey buymuş, öyle mi? | Open Subtitles | هذا ما كان ينقصني من كل تلك السنين على الطريق؟ |
Geçtiğimiz yıl birçok şey Kaçırdığım için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لتفويتي العديد من الأمور في السنة الأخيرة |
Dün gece tek Kaçırdığım şey en iyi dostlarımın en büyük düşmanımla takılarak beni sırtımdan bıçaklamaları oldu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي فوّته بالأمس، هوأعزأصدقائي.. يطعونني بظهري بتسكعهم مع ألد أعدائي |