ويكيبيديا

    "kafe" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مقهى
        
    • المقهى
        
    • كافيه
        
    • مقهي
        
    • بمقهى
        
    • المقاهى
        
    • المقاهي
        
    • مقاهي
        
    • للمقهى
        
    • المقهي
        
    • كافيتيريا
        
    Ama ilçede hiç kafe yok, hiç internet kafe bulunmuyor, sinema ya da kitapçı da mevcut değil. TED لكن في المقاطعة كلها لا يوجد أي متجر قهوة، و لا ليس هناك مقهى انترنت، و لا دار عرض الأفلام، و لا مكتبة.
    Ve bu İngiltere'de deniz kenarında bir kafe. TED وهذا هو مقهى على شاطئ البحر في بريطانيا.
    ve bir gün, aynı zamanda bir kafe olan bir benzin istasyonuna girdik. İçeride dolu erkek vardı. TED وفي يومٍ من الأيام، ذهبنا لمحطة الوقود والتي كانت تتضمن مقهى أيضًا، كانت مليئة بالرجال.
    Köşede bir kafe ve önünde sandalyeler olduğunu biliyordum, bu yüzden yola daha yakın olmak için sola doğru kaydım. TED كنت أعرف بوجود مقهى عند تلك الزاوية ولديهم بمقدمة المقهى كراسي لذا عدلت سيري إلى اليسار لأقترب من الشارع .
    Viyana, 1900'lerde kafe kültürüyle ünlüydü. TED كانت فيينا عام 1900 مشهورة بثقافة المقهى.
    Dedektif Gates hediye kahvaltı kazandığınıza dair bildiri var elimizde, Kingsgate'teki Sunflower kafe'den. Open Subtitles محقق تلقينا ادعاء أنت استقبلت دعوة على إفطار مجاني في كافيه وسط المدينة
    Her yerde buluyorsunuz, minnettar bir havayolu, bir restoran minnettarlık bir kafe minnettarlık, bir minnettarlık olan şarap. TED أينما وجدتها، شركة طيران تستحق الشكر، مطعم يستحق الشكر، مقهى يستحق الشكر، مشروب يستحق الشكر.
    Çok uzun yıllar önce, South Side Walnut kafe'de çalışıyordum ufak bir lokanta ve orada bulunduğum zaman içerisinde militanlaşan lezbeiyen sürecine girdim: koltukl altlarını traş etmemek, Ani Difranco'nun sözlerini kabul edip, alıntılar yapmak. TED منذ بعض سنوات مضت، كنت أعمل في مقهى ساوث سايد والنات. وهو مطعم محليّ في المدينة، وأثناء عملي، كنت أمرّ بفترات نضال شديد للمثليّة الأنثوية: كعدم حلاقة إبطيّ الاقتباس من أغاني 'أني دي فرنكو' كتراتيل.
    Ama kafe, iyi tasarlanmamış, en azından benim için. TED لكن مقهى القهوة، ليس مصممًا جيدًا، على الأقل ليس بالنسبة لي.
    Köşede, geceleri açılan ve çalışanlarla denizcilere hizmet sunan kötü bir kafe vardı. Open Subtitles على الناصية كان هناك مقهى غامض مفتوح ليلاً للعمال و البحارة
    Benim geldiğim yerde, barında çok komik.. bir tabela asılı olan küçük bir kafe vardı. Open Subtitles هناك مقهى في بلدتي عليه لافته ظريفة فوق البار
    Londra, Liverpool ve Glasgow'da tüm restoran, kafe, dondurmacı, kumarhane ve gece kulüpleri yerle bir edilir. Open Subtitles كل مطعم, مقهى,بائع أيس كريم ,مقامر فى نيت كلب فى لندن ,ليفربول,جلاسكو,سوف يحطمو
    Bu noktadan, kafe penceresi dört, dört buçuk ayaktan buhar yüzünden belirsizleşmişti. Open Subtitles من هذه النقطة، نافذة المقهى محجوبة الى حد اربعة ونصف الى خمسة اقدام بالبخار
    kafe sahibi birşey dememiş, bir rezalet çıkmasından korkmuş. Open Subtitles مالك المقهى لم يقل شيئًا كان خائقًا من الفضيحة
    Ancak çelimsiz adam aynı numarayı birkaç defa daha yinelediği zaman kafe sahibi şöyle demiş: Open Subtitles لكن عندما كرر الشاب الصغير الخدعة عدة مرات مالك المقهى قال:
    kafe'nin önünden geçen kadınlar üzerinde bu aleti kullandığımı hayal ediyorum. Open Subtitles أحلم بأنني أستغلّ قوته على النساء العابرات بمحاذاة المقهى..
    Vegas Ground kafe'de bir çatışma olmuş. Open Subtitles في كافيه على أرض فيغاس بين الشارع الرئيسي و الثامن
    Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde sıkışıp kalmış bir kafe'ye göre gayet iyi sayılırız. Open Subtitles حسنـاً، نحنُ على ما يُرام بالنسبة إلى مقهي يُقدم طعام موجود فى العراء
    İnternet kafe değil, oyun kulübü. Open Subtitles كلا, إنه ليس بمقهى إنترنت. بل نادي مقامرة.
    Seul'de gideceğiniz başka kafe yok mu? Niye sürekli buraya-- Open Subtitles هناك العديد من المقاهى فى سيول .. لماذا ..
    Amsterdam'da pek çok kafe var. Open Subtitles عِنْدَنا الكثير مِنْ المقاهي في أمستردام.
    Onu tanımadan önce kafe, sinema ve kitapçı gibi farklı yerlerde sürekli görüyordum. Open Subtitles ,قبل أن أعلم من هي ,استمريت في رؤيتها في أماكن مختلفة .مقاهي, دور عرض الأفلام, مكاتب
    Beni kafe'ye kadar takip eder misin? Open Subtitles أتريد اتباعي للمقهى في "جي اف كيه"؟
    Afedersiniz efendim, ama kafe soygunu ile ilgili soruşturmayı bana vermelisiniz Open Subtitles اسمح لي ، يا سيدي اريد ان اتولى التحقيق في حادث سرقة المقهي الذي حدث اليوم
    Aynı sokakta, sinemanın karşısında bir dükkan var. Hayır, burası bir kafe. Open Subtitles عبر شارع صالة العرض يوجد متجر كلا، إنها كافيتيريا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد