Çocuklar, biz sadece karpuz yiyip gevşemek istiyoruz, sakıncası yoksa. | Open Subtitles | يارفاق , نحن نُريد أن نأكل بعض البطيخ .. ونسترخي |
Islak saçla etrafı şöyle gezdim ve öğle yemeğinde karpuz çekirdeği yuttum. | Open Subtitles | لقد قمت بجوله حول الحي بشعر رطب وبلعت حبوب البطيخ على الغداء |
Soğan, marul, karpuz. Neyin varsa toplarız. | Open Subtitles | البصل، الخسّ، البطيخ إختر أيّ شيء تُريده |
Pres edilmiş karpuz, fesleğen tohumları, yukarıda biraz çilekler. | TED | بطيخ مضغوط، بذور الريحان، القليل من الفراولة هنالك. |
Bir keresinde kafamdan büyük karpuz yemiştim ancak bir oturuşta değil. | Open Subtitles | أكلت بطيخة أكبر من رأسي ذات مرة ولكن ليس دفعة واحدة |
Market poşetinden düşen karpuz gibi düşeceğinden korku. | Open Subtitles | إنه يخشى أن يسقط الطفل مثل البطيخة خلال الكيس البلاستيكي |
Teğmen, 65 hektarlık karpuz öylece yatıyor. | Open Subtitles | أيّها المُلازم، لديّ مئة وستين فدّاناً من البطيخ موجودة هناك |
Çok fazla çöp biriktirmeyi unutun, çok fazla şişe, teneke, karpuz kabuğu, bebek bezini ve diğerlerini unutun. | Open Subtitles | انسوا أمر وجود الكثير من النفايات الكثير منَ القناني، العُلَب، قشور البطيخ حفاضات الأطفال و ما شابَه |
Kimimiz karpuz sever, kimimizin aleti büyüktür çoğumuz da hiçbir yere vaktinde gidemez. | Open Subtitles | بعضنا يحب البطيخ بعضنا لهم أعضاء كبيرة معظمنا لديه مشكلة في الحضور في الوقت المناسب |
Baş'ının bir karpuz gibi parçalanması için elimle bir işaret vermem yeterli. | Open Subtitles | أحتاج فقط لرفع يدي ورأسكِ سينهار مثل البطيخ |
Boşa zaman harcıyorsunuz, olgun karpuz veya taze balık almakla ilgili başka bir masal daha anlat. | Open Subtitles | أنت تضيع الوقت اعطنا مثالاً اخر عن اختيار البطيخ او شراء الاسماك |
Tiyatro kampında, karpuz çekirdeği fırlatma yarışını kazanmamdan hemen sonra çekildi. | Open Subtitles | التقطت هذه بعد لحظات من فوزي بمسابقة بصق بذور البطيخ في مخيم المسرح |
Zeytin, karpuz, kavun, bugday ve susam bunlarin hepsini yetistirirdik. | Open Subtitles | كان عندنا الزيتون و البطيخ والشمّام والحنطة والسمسم كلّ هذه الأشياء |
Bir kez görüştük ve daha çok karpuz ve merceksiz fotoğraftan konuştuk. | Open Subtitles | لم تعلق بالخطاف , فلم أمضي معها سوى جلسة واحدة و كان أغلب حديثنا عن البطيخ و عن والبصريات والتصوير بدون عدسات |
Bir dükkan mahvoldu. Üç kafa karpuz gibi yarıldı. | Open Subtitles | محل تم تدميره، وثلاث رؤوس حطَمت وكأنها بطيخ |
Kefaleti ödersen, çıkıp istediğin kadar karpuz toplarsın. | Open Subtitles | إذا دفعتها، فيمكنك أخذ أيّة كميّة بطيخ تُريدها |
Karpuzun tadı karpuz gibi olmalı. | Open Subtitles | البطيخ يجب أن يأخذ مذاق البطيخ لكى يسمى بطيخ |
20 yıl önce onları karpuz çalmaktan asarlardı. | Open Subtitles | منذ عشرين سنة كانوا يشنقونهم على سرقة بطيخة |
Başının karpuz olduğunu silahın da bıçak olduğunu düşün. | Open Subtitles | هذا أسهل شئ فى الدنيا تخيل أنك تطلق النار على بطيخة |
Kadının yüzü karpuz gibi şişmiş vaziyette. | TED | ووجه المرأة كان يشبه البطيخة في حجمه |
Ondaki kalçalar, çuvaldaki iki karpuz gibi. | Open Subtitles | أمسكت بمؤخرتها مثل بطيختين مدهونتين في كيس |
Artı, bu kıyafet kıçını olgun bir karpuz gibi gösterecek. | Open Subtitles | بالاضافة، سيجعل مؤخرتك تبدو كبطيخ صغير ناضج |
-Adam karpuz tarlasında doğmuş. -Tamam. | Open Subtitles | لقد وُلِد في حقل بطّيخ حسناً |
karpuz aromalı kızarmış tavuk gibi şeyler yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد ما يسمى دجاجة مشوية مطعمة بالبطيخ |
Bitirdiğim zaman, bu şişeyi alacağım ve o lanet karpuz kafasının üstünde kıracağım! | Open Subtitles | و عندما أنتهى ..فسآخذ هذه الزجاجه و أكسرها على البطيخه المستديره التى هى رأسه اللعينه |
O senin buzdolabındaki karpuz mu? | Open Subtitles | أتلك البطّيخة التي كانت في ثلاجتك؟ |
Bir saniye. Bir sürtüğün oğlu gibi konuşuyorsun, veya Ben senin kafanı bir karpuz gibi yaracağım. | Open Subtitles | لحظة , تحدث ايها الوغد والا حطمت رأسك كالبطيخة |