Bu yüzden kendi kendime sordum: müzik bu durumda nerede? | TED | لذلك اجد نفسي اتساءل اين هي الموسيقا من كل هذا؟ |
Artık kendi gerçeğimi kendim için ve kendi kendime yaşayamazdım. | TED | لم أعد أستطيع عيش حقيقتي من أجل نفسي ولوحدي فقط. |
Fakat gözyaşı ve korkunun sahip olmadığım seçenekler olduğunu söyledim kendi kendime. | TED | ولكن ظللت اخبر نفسي ان الخوف و الدموع خياران لم احظى بهما |
kendi kendime milyonlarca kere yalnızca bir deri tabakası, bir yüzey dedim. | Open Subtitles | أخبرت نفسي ملايين المرات بأنه ليس إلا طبقة من الجلد.. مجرد سطح |
kendi kendime anlattığım hikaye, maceracıların böyle göründüğü palavrasıydı. | TED | و هذا ما أقنعت به نفسى أن هكذا يبدو المغامرون |
Gri dalgalara bakıyordum ve kendi kendime "Atla, atla." diyordum. | Open Subtitles | استمريت أنظر الى الأمواج الرمادية واستمريت أقول لنفسي أقفزي أقفزي |
kendi kendime söz verdim, bir daha sana rastlarsam konuşmayacağım. | Open Subtitles | أنا أخبرت نفسي بأنني إذا قابلتك مرة آخري,لن أتكلم معك |
kendi kendime söz vermiştim, sen ayrıIıncaya kadar bunun olmasına izin vermeyecektim. | Open Subtitles | وعدت نفسي أن لا أترك هذا يحدث حتى لو كنتِ تعيش لوحدكِ |
Anlamadığım şey, kendi kendime sorup durduğum, bunu benden niye sakladığınız. | Open Subtitles | أعتقد أني لم أفهم, دائماً أسأل نفسي, لماذا أخفيتي ذلك عني. |
Çünkü insanlar bana gizlice bakıp kendi kendime konuştuğumu sanacaklar. | Open Subtitles | لأن الناس بدوؤا يحدقون بي ويظنون بأنني أتحدث مع نفسي |
Uzun zaman önce aynada kendi kendime aynı konuşmayı yapıyordum. | Open Subtitles | لقد خضت نفس الحوار منذ زمن مع نفسي في المراة |
Benim de zor durumda kalıp kendi kendime konuştuğum oldu. | Open Subtitles | كنت في أماكن عسيرة، وخضت في بضع محادثات مع نفسي |
Bende kendi kendime soruyordum. Neden cevap vermiyolar diye. Sonra çekmeceni kontrol ettim. | Open Subtitles | سألت نفسي لماذا لم تكتب لي مره اخرى ذهبت لاتحقق من درج مكتبك |
O gün, kendi kendime düz vitesi öğrenmeye çalıştığım gündü. | Open Subtitles | كان ذلك اليوم الذي علمت نفسي كيفية دفع عصا التحول |
Şeytan, kutsal semboller arasında nasıl böyle rahatça dolaşabiliyor diye kendi kendime soruyordum. | Open Subtitles | كنتُ أسأل نفسي كيف يستطيع الشيطان السير بحريّة هنا مع وجود العلامات المقدّسة |
Beni burada böylece bıraktıklarına inanamıyorum... ve kendi kendime konuşuyorum, harika. | Open Subtitles | لا أصدق أنهم تركوني و أنا أكلم نفسي الآن ، رائع |
Zihnimde, kalbimde, kendi kendime, size nasıl hitap ediyorum, biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرفين ماذا أناديك في عقلي وفي نفسي وفي قلبي ؟ |
kendi kendime dedim ki nasıl yaparım bilmiyorum, ama o ofisi alacağım. | Open Subtitles | وأخبرت نفسي حينها لا أعرف كيف سأفعلها , لكني سأدخل لهذا المكتب |
kendi kendime sanatçı olmaya karar verdim, ve 10 yıl boyunca resim yaptım, sonra da Hindistan'a gitmek için Fulbright Bursu aldım. | TED | فاعتمدت على نفسي لكي اكمل مسيرتي الفنية لقد رسمت لنحو عشر سنوات وذات يوم عرض علي رحلة الى الهند |
kendi kendime, "Senin bu yeni kediyle bir ilgin olmalı," dedim. | Open Subtitles | قلت فى نفسى هناك شيئاً تفعله مع هذا القط الجديد |
kendi kendime sadece bir bölüm okuyacağım demiştim ve bu dört bölüm önceydi. | Open Subtitles | لقد قلت لنفسي اني سوف اقرأ فصل واحد وهذا كان قبل اربعه فصول |
Bir sandığı veya kahve çuvalını her kaldırışımda, kendi kendime bu Edie için diyorum, öğretmen olsun, namuslu bir hayat sürsün diye. | Open Subtitles | فى كل مره ارفع فيها علبه او كيس قهوه اقول لنفسى اننى افعله من اجل ايدى كى يمكنها ان تصبح معلمه او شىء محترم |