ويكيبيديا

    "kocaman" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كبيرة
        
    • كبير
        
    • الكبير
        
    • الكبيرة
        
    • الضخمة
        
    • الضخم
        
    • عملاق
        
    • كبيره
        
    • كبيرا
        
    • العملاقة
        
    • ضخماً
        
    • كبيرتان
        
    • العملاق
        
    • ناضج
        
    • عريضة
        
    Örneğin, belki de gerçeklik, bilinçli deneyimlere neden olan kocaman bir makinedir. TED مثلا ، يجوز أن يكون الواقع ماكنة كبيرة تتسبب في خبرتنا الواعية
    Bu rakamlar çok küçük, yüz binlerden bahsediyoruz, milyonlardan değil, ama sembolizmi kocaman. TED الأرقام صغيرة نسبيًا، بضعة مئات من الآلاف، وليس ملايين، لكن الرمزية كبيرة جدًا.
    Her şeyi büyük özenle yerleştiriyor. Biri kocaman bir bıçak bırakmış. Open Subtitles انها تضع الأشياء بعناية فائقة شخص ما ترك سكين كبير خارج
    kocaman bir yatağa uzanıp iki gün boyunca uyumayı ve anne olmayı düşünüyorum. Open Subtitles إنني أفكر في التمدد على سرير كبير والنوم لحوالي يومين وأفكر في الإنجاب
    İstediğin kalp şeklindeki kolyeyi bana satmayan o kocaman şişman adam vardı ya. Open Subtitles كان هناك ذلك الرجل السمين الكبير الذي لا بعني ذلك القلبي عقد أردت
    Ona dün gece oltamıza vuran kocaman şeyi anlatıyordum da. Open Subtitles كنت أخبره عن السمكة الكبيرة التي أمسكنا بها ليلة البارحة
    Orada hala kocaman bir balık var, ağzı şu büyüklükte olan bir balık. Open Subtitles أنت ما زِلتَ تُخرجُ كمية كبيرة من السمكِ هناك مَع فَمّ بهذا الكبرِ.
    Haydi neşelenin biraz. Kim kocaman bir kase dolusu yağsız süt ister? Open Subtitles هيا أيها الكئيبون، من يريد طاسة كبيرة من الحليب المجمد منزوع الدسم؟
    nasıl kaza olabilir ki bu senin hatan bayan, bu kocaman bir kamyon Open Subtitles كان يمكن أن يقع حادث إنه خطأك يا سيدتي ، إنها شاحنة كبيرة
    Çok hücreliye dönüşen yaşamla ilk kez burada karşılaştık. Bu kocaman. Open Subtitles هنا للمرة الأولى، نحن نرى حياةً صارت متعددة الخلايا، إنها كبيرة.
    Buralarda dolanıyorsun, bu kocaman bir şakaymış ve Hollywood'dan Sam'in gelip seni kurtaracakmış, ama bu olmayacak değil mi? Open Subtitles لقد كنت تحومين حول المكان وكأنها مزحة كبيرة منتظرة سام الهوليودي كي ينقذك ولكن لن يحدث الآن، أليس كذلك؟
    ayrıca biri bana af dilemenin ... kimseyi küçültmeyeceğini... ve affedenin sevgi dolu kocaman bir yüreği olduğunu söylemişti. Open Subtitles بالمناسبة هناك شخص ما قال ان الاعتذار لا يقلل من قيمة الشخص و الذي يَغْفرُ له يَمتلكُ قلب كبير.
    kocaman bir kase patlamış mısırla kanepeye uzanıp arabaların korna çalmasını dinleyeceğim. Open Subtitles سأتكور علي الأريكة مع وعاء كبير من الفشار ,واستمع إلي تزمير السيارات؟
    Organı sülfür kokuyordu... ve kocaman bir fare kuyruğu vardı. Open Subtitles عضوه تفوح منه رائحة الكبريت وكان لديه ذيل جرد كبير
    kocaman bir yata sahip olup yüzdürecek göl bulamamak gibi. Open Subtitles إنه مثل أمتلاك قارب كبير ولا توجد بحيرة لتبحر فيها
    Neandertal değiller. Gerçi büyük amcam Wilhelm'in Cebelitarık kadar kocaman bir alnı vardı. Open Subtitles بالرغم من ان عمي الكبير كانت له مقدمة رأس بحجم، يشبه، جبل طارق.
    Beni baştan çıkartamazsın seni hain, bu kocaman, sulu kavun dilimim varken asla. Open Subtitles لايمكنكِ أن تغريني أيتها الخائنة ليس بينما لدي هذا الشمّام الكبير والمليء بالعصارة
    Sakın görmediğinizi söylemeyin. Buradan kocaman bir otobüs geçse bilirdim. Open Subtitles أوه، أعتقد أنا سيكون عندي معروف إذا سلمت الحافلة الكبيرة.
    Cidden bir fikrim yoktu ya... işte buradayız, bu kocaman şov katında. Open Subtitles لم لدي فكرة واضحة، أعني اننا هنا في ساحة العرض الضخمة هذه
    Kibar olmaya çalışıyorum ama kocaman kütüğü kim bıraktı, tuvaleti temizleyemiyoruz? Open Subtitles كنت مهذبا.. لكن من ترك الزند الضخم الذى لا تزيله المياه؟
    Dışarıda kocaman bir kilit varken, neden buna ihtiyaç duyalım ki? Open Subtitles لِمَ نحتاج إلى قفله وهناك قفل عملاق في الباب الخارجي ؟
    Carter, o gezegende böcekler var. Büyük, kocaman, çirkin, gürültücü böcekler! Open Subtitles كارتر , هناك حشرات على هذا الكوكب حشرات كبيره و قبيحه
    Donaldson çok iyiydi. Karşılığında ona kocaman sarıldı ve her şey iyi gitti. TED وكان سام لطيفا و أعطاها عناقا كبيرا في المقابل، لقد كان الأمر رائعا.
    kocaman bozuk para kavanozları uğursuz dik yamaçtan aşağı yuvarlanıyor. Open Subtitles و مرطبات العملة العملاقة حتى الشوارع المنحدرة تسلقتها الرؤوس الشريرة
    Yalnız olduğumu sanıyordum ama sonra onu gördüm kocaman ve kapkara. Open Subtitles لقد كنتُ لوحدي، و إعتقدتُ، ولكنهُ كانَ هناك، ضخماً و أسوداً،
    Uzun boylu, iri yarı, kumral, tıpkı bir at gibi kocaman gözleri var. Open Subtitles رجل طويل, ضخم, شعره بني عينان كبيرتان كعيني الحصان,
    50 feet açılmıştım ki, birdenbire o kocaman hayvanla karşılaştım. Open Subtitles خطوت حوالي 50 خطوة، حتى ظهر لي الوحش العملاق بغتةً
    Artık kocaman bir adamsın. Bu yüzden seninle erkek erkeğe konuşacağız. Open Subtitles أنت اصبحت ناضج الآن لذا سأكلمك رجل لـ رجل
    Atın içini boya — büyük, kocaman çizikler, geniş darbeler, sınırlar içinde kalmak için uğraşma. TED تلوينا سريعا بلا عناية، خطوط عريضة ولا تهتمي بالدقة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد