Sizin Onur konuğu olup yılın süper kahramanı ödülünü almanızı bekliyoruz. | Open Subtitles | كُنا نتمنى أن تكون ضيف الشرف وتستلم جائزة بطل هذه السنة |
Ben onur konuğu olmak istemiyorum. | Open Subtitles | حسنا ً , و لكننى لا أريد أن أكون ضيف الشرف |
Bu akşamki toplantıya katılacaksınız ve bu akşamki kravat partisinde onur konuğu olacaksınız! | Open Subtitles | و ستحضر الاجتماع الليلة اما باختيارك او رغما ً عنك ستكون ضيف شرف حفل ربطة العنق |
Ama masadan kalkması gerektiğini sanmıyorum. Ne de olsa onur konuğu o, öyle değil mi? | Open Subtitles | لكني لا أرى ما الهدف من إبعادها عن الطاولة، في النهاية، هي ضيفة الشرف |
Şimdi sizi ipe mi çekelim yoksa işbirliği yapıp onur konuğu olacak mısınız? | Open Subtitles | و الان هل نقيدكم بالحبال أم ستتعاونون معنا و تكونوا ضيوف شرف؟ |
Tanz onların şeref konuğu ve sözcüsü olacak. | Open Subtitles | تانز سيخرج عن التقاعد ليكون ضيف الشرف و الرجل المتحدث |
Ben Philip Stuckey, Edward Lewis'in avukatıyım. Şeref konuğu nerede? | Open Subtitles | مرحبا انا "فيليب ستاكي" محامي "ادوارد لويس" اين ضيف الشرف؟ |
Altı ayda bir, şeref konuğu hep aynı olan partiye katılmak için. | Open Subtitles | ...يقيم كل ستة أشهر نفس الحفله ينتظر فيها نفس ضيف الشرف ليظهر |
Günün son onur konuğu da gelirken, artık heyecan doruk noktasına ulaştı. | Open Subtitles | والحماس الآن أصبح على أشده، بوصول ضيف الشرف الأخير. |
Malezya Başbakanına zeytin dalı uzattı ve şovuna onur konuğu yaptı. | Open Subtitles | الذى مد الطريق لرئيس-الوزراء الماليزى حسان بجعله ضيف الشرف فى-عرض الليلة |
İçeri gelmek ve bu gecenin en özel konuğu ile tanışmak ister misin? | Open Subtitles | هل تود الدخول؟ وتقابل ضيف خاص جداً الليله؟ |
Tamam, Julie'nin sıradaki konuğu Bay Adrian Monk, | Open Subtitles | حسنا ضيف جولي الاخر السيد أدريان مونك، وهو رئيسي |
Biliyorum, bu yüzden onu satın alıp krallığımı ilan ettim. İstediğin konuğu getirebilirsin, o da istediği bir konuğu getirebilir. | Open Subtitles | تمتعي بالحرية لدعوة أي ضيف و الذي بدوره يستطيع دعوة أي ضيف |
Kraliçe, Ludwig'in konuğu olarak orada olacak. | Open Subtitles | الملكة ستكون ضيفة لودفيج أَنا سأكون معهم |
Senin, en iyi masamızın ilk konuğu olmanı istedim. | Open Subtitles | أريـدك أن تكوني أول ضيفة على طـاولتنـا الأفضـل |
Majesteleri Prens Hapnick'in konuğu olacaksınız. | Open Subtitles | سأرافقكم الى القصر حيث ستكونون ضيوف شرف لصاحب السمو الامير هابنيك |
Sadece Amerikalılar değil her yerden insanlar şimdi Üçüncü Dünya dediğimiz ülkelerin konuğu. | Open Subtitles | الآن أمريكا وكل العالم ضيوف على ما كنا نسميه العالم الثالث |
Shiraishi Girişimcilik bugün çok önemli bir konuğu ağırlıyor. | Open Subtitles | ان مجموعه الحجر الابيض تستقبل ضيفا مهما جدا |
VIP bölümündeki doğum günü kızımız Alexis Bender'ın bu gece özel bir konuğu var. | Open Subtitles | سنوات ونحن نستضيف كبار الزوار الان الكسيس بندر مع ضيفاً خاص. |
C.A. Rotwang bu akşamki konuğu olması için Bay Joh Fredersen'i davet eder. | Open Subtitles | يطلب سي . إيه . روتوانج من السيد جوه فريدريسن أن يكون ضيفه لهذه الليلة |
Bak şimdi, sıradaki konuğu iptal edelim. | Open Subtitles | أنظر, إسمع دعنا نجري لقاء مع الضيف القادم |
Bugünkü programımızın konuğu çok satan çocuk kitabının yazarı David Chicago. | Open Subtitles | ضيفنا في عرض اليوم هو مؤلف أكثر كتب الأطفال مبيعاً دافيد شيكاجو |
Kazananımız stüdyomuzun özel konuğu olacak ve benimle söyleşi yapacak! | Open Subtitles | والرابح سيكون ضيفي الخاص نعم.. سأدعوه لمقابلة بالاستوديو |
Ev sahipliği yaptığın, onur konuğu olduğun yerde doğum günü çocuğu polis zoruyla mı götürülecekti? | Open Subtitles | حيث أنت المضيف وضيف الشرف طفل يوم الميلاد |
Birkaç dakika içinde başbakanı onur konuğu olarak karşılamalıyım tam da onun katılamayacağını umut etmiş ve beklemişken. | Open Subtitles | وخلال لحظات قليلة سأرحب برئيس وزراءنا كضيف شرف بينما كنت آمل آلا يكون موجوداً على الإطلاق |