ويكيبيديا

    "konuşmayı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحديث
        
    • الكلام
        
    • التحدث
        
    • المحادثة
        
    • التكلم
        
    • التحدّث
        
    • الحوار
        
    • محادثة
        
    • أتكلم
        
    • اتحدث
        
    • الخطبة
        
    • بالحديث
        
    • النقاش
        
    • الكَلام
        
    • بالتحدث
        
    Bu da bana konuşmayı bırakıp sahneden inmemi hatırlatan bir slayt. Teşekkür ederim. TED وهذه الشريحة لتذكيري بأنه عليّ أن أتوقف عن الحديث وأغادر المسرح. شكرًا لكم
    Tek tarafı olan şeyler hakkında konuşmayı gerçekten çok isterim. TED كم أود الحديث عن أشياء ليس لها سوى بعد واحد.
    Sen bizim konuşmayı öğrenmeden ve her şeyi batırmadan önceki halimiz misin? Open Subtitles هل تعليمي أين نحن ؟ قبل ان نعلمها الكلام دمرنا كل شيء
    Sürekli konuşan tiplerden hiç hoşlanmam. Bütün konuşmayı kendim yapmaktan hoşlanırım. Open Subtitles لا احب فعل هذا للاشخاص كثيروا الكلام لاني احب كثرة الكلام
    Sporla çok ilgilenmem, Şiir ve doğa hakkında konuşmayı tercih ederim. Open Subtitles أنا لست حقاً في الألعاب وإنما أفضل التحدث عن الشعر والطبيعه
    Şunun hakında konuşmayı bırak. Bu senin için değil unutma. Open Subtitles توقف عن التحدث عن ذلك انهم ليس لك إنسه الامر
    Şu da var ki, benimle bu konuşmayı yaptığında ben yedi yaşındaydım. TED الآن، أذكركم، أجرى هذه المحادثة معي عندما كنت في السابعة من العمر.
    1947'deki Oscar ödülünüzden sonra sahne arkasında onunla konuşmayı reddetmiştiniz. Open Subtitles رفضتي الحديث معها خلف الكواليس بعد فوزك بأوسكار سنة 1947
    Buna gerçekten sen de inanmıyorsun, yoksa bu güzel konuşmayı yapıyor olmazdık. Open Subtitles أنت لا تصدق هذا حقاً، وإلا ما كنّا نجري هذا الحديث الجميل
    İkinci konuşmayı yaptıktan sonra onunla konuşamam. Kimseyi aramadı ki. Open Subtitles بمجرد أن قام بإجراء هذه المكالمة لا أستطيع الحديث معه
    Düğüne sırf havadan sudan konuşmayı sevmediğin için mi gitmek istemiyorsun? Open Subtitles انت لم ترغب لحظور حفل الزفاف معه لأنك لاتريد الحديث الصغير
    Doğru değil mi? -Casusluk okulunda size böyle kıçtan konuşmayı öğretiyorlarsa .. Open Subtitles هذا لو كان الكلام من مؤخرتك هو ما تعلمته في مدرسة الجاسوسية
    Tamam, bana konuşmayı öğrettin, peki kazancım ne? Küfür etmesini biliyorum. Open Subtitles أنت علمتني الكلام و إفادتي منه هي أن أصب عليك اللعنة
    - Merhametlisin, erdemlisin... - Sus. Böyle bir konuşmayı hak etmiyorum. Open Subtitles انت رحيمة وفاظلة توقف عن الكلام ان لا استحق هذا اكلام
    Ayrıca küçük hikayeni dinlemiyorum yani gerçekten kendi kendine konuşmayı bırakmalısın. Open Subtitles و لست مصغيـا لقصتـك لذا عليك التوقف عن التحدث مع نفسك
    Üçüncü kişi ağzıyla konuşmayı kes ve şekerleme sepetinden istediğini al. Open Subtitles توقف عن التحدث بضمير الغائب واختر ما شئت من سلة البضائع
    O yüzden lütfen bu konuda konuşmayı bırakıp ameliyata bakalım. Open Subtitles لذا رجاءً دعونا فقط نتوقف عن التحدث بشأن ذلك ولنعمل.
    İnan bana, Polly. Acı duyduğunu biliyorum, bu yüzden konuşmayı kısa keseceğim. Open Subtitles صدقيني يا بولي,انا اعرف كم انت تتألمين, لذا سأستغني من المحادثة الصغيرة
    - Ama ben hala bu konuşmayı yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles حسنا، ولكن ما زلت اعتقد يجب أن لدينا هذه المحادثة.
    Benim Zee hakkında konuşmayı bırakırsan Sadie'nin kadın olduğunu kabul ederim. Open Subtitles سأقر بأن سادي امرأة إذا كففت عن التكلم عن زي خاصني
    Ve siz de konuşmayı reddettiğiniz için sizi şüpheliler arasından çıkaramıyorum. Open Subtitles و أنتَ ترفض التحدّث إلينا لذا لا يمكنني استبعادك كمشتبه به
    Uzun zaman önce aynada kendi kendime aynı konuşmayı yapıyordum. Open Subtitles لقد خضت نفس الحوار منذ زمن مع نفسي في المراة
    Biz zamanı geçmişler kelimeleri ve dil bilgisini biliyoruz, ama konuşmayı sürdüremiyoruz. Open Subtitles منذ وقت بعيد كنا نعلم الكلمات والقواعد. ولكن لا يمكننا إجراء محادثة.
    Albuquerque'de bir yıl daha kalmak için annemle konuşmayı denemeyi düşünüyordum. Open Subtitles كنت أفكر فى أن أتكلم مع أمى بشأن بقائى هنا والذهاب..
    Ve eğer aranızda bu konuyla ilgilenenler varsa sizinle konuşmayı çok isterim. TED وإذا كان أي منكم مهتم في ذلك ، فأني أحب أن اتحدث معكم.
    O gün verdiği konuşmayı duymalıydın. Open Subtitles كان يجب أن تسمعي الخطبة التي ألقتها يومها
    Trish veya kendisi hakkında bir şeyleri açığa vurması için konuşmayı sürdürmeye çalışın. Open Subtitles حاول ان تجعله يستمر بالحديث حتى يكشف شيئا عن تريش او عن نفسه
    Ve eğer biz, insanlar, bu değişimin önemli bir parçasıysak, bence, bu konuşmayı hissedebilmemiz önemlidir. TED وإذا كنّا نحن البشر جزءًا حيويًا من هذا التغيّر، أعتقد أنه من المهم أن نتمكن من الإحساس بهذا النقاش.
    Beni izliyordu ama asla konuşmayı denemedi. Open Subtitles قد يَراني اختلس النظر لكن لم يحاولَ الكَلام معي.
    Üvey babanla aranızda geçenler konusunda onunla konuşmayı hiç düşündün mü? Open Subtitles هل فكرت بالتحدث إليها بأحد المرات حول الأشياء التي حدثت معكِ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد