Maliye Bakanı'nın yalnızca golfte iyi olduğunu sanırdım, ama çok hızlı davrandınız. | Open Subtitles | إعتقدت بأن وزير المالية جيد في الغولف فقط، ولكنك سريع التصرف أيضًا |
Şanslıyız ama. Maliye Bakanı'nı izlediğimiz 5 blok uzaktaki kamera açısı. | Open Subtitles | كنا محظوظين، كاميرات لا تخصهم لوزير المالية على بعد خمس مبانِ |
Maliye Bakanı olduğum ilk üç yıl içinde yıllık ortalama 360 milyon dolar kar elde ettiler. | TED | وخلال السنوات الثلاث التي كنت وزيرة المالية ، كان متوسط أرباحهم 360 مليون دولار سنويا. |
Kötü haber şu, Maliye bu büronun gelir tespitini istedi. | Open Subtitles | والخبر السيئ هو أن مصلحة الضرائب طلبت فحص دخلك من هذا المكتب |
Buna mikro-basım deniyor. Maliye Bakanlığı, banknotların fotokopisi çekilmesin diye böyle yapıyor. | Open Subtitles | تسمى الطباعة الصغرى,خدعة قامت بها وزارة الخزانة لمنع نسخ الورقة النقدية الأمريكية |
Para piyasası fonları, bonolar, hisseler büyük sermaye, küçük sermaye, Maliye... | Open Subtitles | صناديق سوق المال، السندات، الأسهم شركاتٍ كبيرة أو صغيرة، سندات الخزينة |
İlginçtir ki; bazı ülkelerde, Maliye Bakanı bu işi ekonominin büyümesinin motoru olarak görüyor. | TED | والمثير للإهتمام، في بقية البلدان، سيكون وزير المالية هو الذي يرى الأمر كمحرك للنمو الإقتصادي. |
Fazla dert etmeyin. Maliye'nin adamlarıyla görüşürken... - ...yanınızda olacağım. | Open Subtitles | لا تقلق، سأكون معك عندما تقابل عملاء وزاة المالية |
Maliye yüksek lisansı olan bir kadınla konuştum. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع سيدة لديها ماجيستير في الشئون المالية |
-O artık sizin paranız. Yani Maliye'nin. -Sağ ol. | Open Subtitles | إنه مالكم الأن,أقصد وزارة الخزانة المالية |
Maliye bakanlığından Frank Davis'i bana bul. | Open Subtitles | اعطني فرانك ديفيس في وزارة المالية على الخط |
Niye Maliye'ye haber vereceksiniz? | Open Subtitles | حسنا، لماذا قد تقوم بإرسال إدارة الشؤون المالية خلفي؟ |
Bu kesinlikle Dışişleri Bakanı ve Maliye Bakanı'nın hakkında öneride bulunmaları gereken bir konudur. | Open Subtitles | بالتأكيد هذه المسألة تخص وزير الخارجية و وزير المالية و ليس بإستشارة محامي |
Bill Hewitt, Maliye Bakanlığı Müsteşarı, bu belirsizlik dolu zamanlarda siz izleyicilerimize ne tavsiye edersiniz? | Open Subtitles | بيل هيويت ,وكيل الوزارة المالية مالنصيحة التي تعطيها للمشاهدين في هذا الوقت العصيب؟ |
Eskiden Maliye Bakanlığında iş birliği yapmış biri var, ona ulaşmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | وزارة المالية تعاون معنا من قبل .. لذا، نحاول الوصول إليه |
Maliye kuralları değiştiriyor onlara oyunu öğreterek zenginleşmemiz için. | Open Subtitles | مصلحة الضرائب دائماً تغير القواعد وبالتالى نحن نستمر فى تعليم الأغنياء |
Sonuçta, Maliye başarısız bir oyuna o kadar da önem vermiyor. | Open Subtitles | الأمر الأهم أن مصلحة الضرائب لا تدقق في المسرحيات الفاشلة |
Zanlıya ödemeyi kim yaptıysa, ABD Maliye Bakanlığından zenginlik notlarını almış. | Open Subtitles | الشخص الذي دفع للمشتبه قام بشراء النسخ القيّمة من الخزانة الأمريكية |
Maliye bölümünden parlak, genç bir arkadaşımız. | Open Subtitles | انه واحد من شباننا اللامعين في قسم الخزينة |
Hükümetteki partinin üyelerine ve Maliye bakanına yakınlığıyla bilinen bir iş adamı. | Open Subtitles | إنّه رجل أعمال صيني تربطه علاقات وثيقة مع وزير الماليّة وأعضاء الحزب الحاكم. |
BG: Bu yılın başlarında, Yunanistan'ın Maliye bakanı olarak yaşadığınız tecrübeyi eminim çoğumuz merak ediyordur. | TED | برونو: أنا متأكد بأن العديد من الأشخاص هنا يتساءلون عن تجربتك كوزير مالية اليونان في وقتٍ سابق من هذه السنة. |
Bu avukat, teftiş için, Maliye Bakanlığı tarafından talep edilen her türlü bilgiyi, raporları ve kayıtları hazır etmek zorundadır. | Open Subtitles | ذلك المحامي عليه ان يقدم التدقيق أي معلومات ذات علاقة او تقارير أو سجلات يطلبها مراقب من وزارة الماليه |
Maliye Bakanlığı'nın başı olarak içki yasağının yürütülmesinden vergi toplanmasında da sorumlu... | Open Subtitles | ورئيس وزارة المال إنه متجاوب مع قانون الحظر وكذلك ضريبة الدخل أيضا |
Başbakanlık, Maliye ve Dışişleri sizin olacak, öyle mi? | Open Subtitles | وتحصل على الداخلية والمالية والخارجية؟ |