ويكيبيديا

    "meyve" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الفاكهة
        
    • فاكهة
        
    • الفواكه
        
    • الفواكة
        
    • الفاكهه
        
    • فاكهه
        
    • الثمار
        
    • التوت
        
    • علبة
        
    • العصائر
        
    • فواكة
        
    • للفاكهة
        
    • بالفاكهة
        
    • توت
        
    • فاكهتك
        
    Siz koparmadan önce, bırakalım meyve önce olgunlaşsın, Sör Francis. Open Subtitles دع الفاكهة تنضج قبل أن تجنى ، أيها السير فرانسيس
    Saman renkli dev meyve yarasaları Kongo'daki yağmur ormanlarında yaşar. Open Subtitles خفافيش الفاكهة العملاقة بُنّية اللون القاطنة في غابات الكونغو العظيمة.
    Daha önce bir meyve vardı, şimdi başka bir meyve. Open Subtitles انها فاكهة أخرى. لقد كان لدينا في وقت سابقا فاكهة
    Önce çalışacağım, peşinden para ödeyeceğim, sonra da meyve mi yiyeceğim? Open Subtitles ،أولاً أقوم بالعمل، ثم أدفع ثم يجب عليّ أكل فاكهة ؟
    Bölgedeki bambu bitkileri, birkaç on yılda bir defa büyük miktarlarda meyve üretiyor. TED تُنتج نباتات الخيزران المحليّة كميّات كبيرة من الفواكه مرّة واحدة كل بضعة عقود.
    meyve ve sebze reyonunda takılırım. Orada sağlıklı bir erkek bulma şansınız vardır. Open Subtitles أفضل الخروج لشراء الخضروات و الفواكه فهناك فرصة أفضل للعثور على رجل صحيح
    Yakın zamanda ziyaret ettiğimiz bir gezegenden topladığımız bir çeşit meyve. Open Subtitles أنه نوع من الفاكهة لقد جمعناه من كوكب قمنا بزيارته مؤخراً
    Bütün bir yıI boyunca bahçende meyve ağaçları ve endişe yok, hayal et. Open Subtitles أشجار الفاكهة في حديقتك طوال العام لا مزيد من المخاوف ، تخيلي ذلك
    Doktor ziyaretlerinin yanısıra Maw Maw dengeli bir diet yapabilsin diye dolabı her çeşit meyve ve sebzeyle doldurduk. Open Subtitles لذا من اجل زيارة الطبيب فقط ملأنا الثلاجة بكل انواع الفاكهة والخضروات حتى تحصل ماو ماو على حمية متوانه
    Ruh Gözyaşı Buz Yığını Dünya Ağacı Çiğ Tanesi Yıldıztozu Kumu Antik meyve Open Subtitles دمعة الروح قطعة جليدية قطر الندى لشجرة العالم رمل الغبار النجميّ الفاكهة القديمة
    Arada değişiklik yapıp taze meyve getirmek sizi öldürür mü? Open Subtitles لو أنكم أحضرتم بعضاً من الفاكهة الطازجة على سبيل التغيير؟
    Ve o beğendiğin şampuandan aldım... hani şu meyve kokulu kimyasal olandan. Open Subtitles وقد أحضرت لك بعض الشامبو الذي تحبين الذي به كيماويات برائحة الفاكهة
    İncir ağacında kuruyan meyve gibi buruşuk küçük memeleri vardı. Open Subtitles لديها حلمات صغيرة ومُجعّدة مثل فاكهة مجففة على شجرة تين
    Yediğimiz meyve ve sebzelerin üçte birinden fazlası için tozlaşmaya ihtiyaç duyarız. TED علينا ان نعي اننا نعتمد على المُلقحات هذه التي هي السبب في حصولنا على ثلث ما لدينا من فاكهة وخضار
    Kütüphanede kullanılan araç ve gereçleri meyveler ile özdeşleştirdim. meyve isimlerini bostan yaratmak amacıyla kullandım. Bilgiyi anlatmak için metafor olarak meyveyi kullandım. TED فأخرجت مواد المكتبة التي تتضمن عناوينها أسماء فاكهة وصنعت ممر بستاني بفاكهة المعرفة
    Burası bir meyve kileri!" Ve ardından anne birdenbire müstehcenleşir: Open Subtitles هذا قبو الفواكه وسريعاً ما تحولت الأم إلى استخدام البذاءة
    Hayatın boyunca meyve ve çay partilerinde dans eden insanları mı çizmek istiyorsun? Open Subtitles هذا ما تريدين فعله لحياتك ؟ رسم الفواكه و الرقص وحفلات الشاي ؟
    Sen meyve yemezsin bu yüzden Crusoe gelene kadar bekleyeceksin. Open Subtitles ولكنك لا تأكل الفواكه يتوجب عليك إذن انتظار عودة كروزو
    Biraz toprak alıp, meyve yetiştirmeyi düşünüyorum. Şeftali mesela. Open Subtitles أعتقد أننى سأشترى قطعة أرض وأزرع الفواكة , الخوخ على الأرجح
    Yoksa boş boş oturup yeni şarkıcı meyve göndermesini bekleriz. Open Subtitles وإلا يمكننا الجلوس وإنتظاره لُيرسل لنا المزيد من الفاكهه الغنّاءة
    Düşünmen yeter canım, ama lütfen bir daha bize meyve gönderme. Open Subtitles أقدّر هذه الفكرة, ولكن أرجوك لا ترسل لنا أى فاكهه أخرى
    Çevremizde gördüğümüz güzel nektar kuşu doğanın polinasyon ekibinin bir üyesidir ve bitkilerimize meyve vermesi için yardım eder. TED وطيور الشمس الجميلة التي نراها في بيئاتنا جزء من طاقم عملية التلقيح في الطبيعة، وتساعد نباتاتنا في تكوين الثمار.
    Bir bira bir de... meyve suyu içmeyeceksin, değil mi? Open Subtitles بيرة رجاءً روي, ومااستطيع تقديمه لك ليس عصير التوت البري
    meyve suyunu piyanonun üstüne koyma, yapışkan halkalardan bıktım. Open Subtitles لا تترك علبة العصير على البيانو انها تترك علامه دائريه
    Çiftçi pazarında küçük bir sebze ve meyve standı işletiyor ve ücretsiz numune dağıtan sağlıklı yiyecek kooperatifinde yarı zamanlı olarak çalışıyor. Open Subtitles انها تدير كشكا صغيرا للخضروات و العصائر في سوق المزارعين و تعمل بشكل جزئي في منح عينات مجانية في شركة الأغذية الصحية
    Bak, yol üstü tezgahı. Taze meyve. Ev yapımı elma şarabı. Open Subtitles أنظر، كشك على الطريق يبيع فواكة طازجة، وشراب تفاح منزلي الصنع
    Bana soracak olursan kendisi bu zincirin sahibinin oğlu. meyve satma işine ne dersin Stevie? Open Subtitles انه ابن رجل يمتلك السلسلة كيف تقبل بمهنة بائع للفاكهة ؟
    Ona bir meyve atsaymışız onca zahmetten kurtulurmuşuz! Open Subtitles .. فقطفكرفيكمالمشاكلالتيكناسنوفرها. لو كنا ألقيناه بالفاكهة منذ البداية
    Yarın sabah ilk iş gidip biraz daha meyve toplayalım, tamam mı? Open Subtitles ماذا عن أول شيء في الصباح نجمع توت أكثر؟
    Daha fazla meyve yemesi gerekiyor. Sen ve şu meyvelerin. Bugünkü öğle yemeğimiz de o zaten. Open Subtitles انت و فاكهتك, انه غداءنا اليوم أهذا كل شئ ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد