ويكيبيديا

    "nın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أنّ
        
    • الرب
        
    • الله
        
    • أنحاء
        
    • المسيح
        
    • فإن
        
    • طرف
        
    • بواسطة
        
    • تقع
        
    • جسد
        
    • انحاء
        
    • الخالق
        
    • الولايات
        
    • إرادة
        
    • إيلاي
        
    Bazı bilim insanları yer altında yaşayan mikrop kütlesinin Dünya'nın yüzeyinde yaşayan canlı kütlesine eşit olduğunu tahmin ediyor. TED إذ يقدّر بعض العلماء أنّ كتلة الجراثيم التي تعيش عميقًا تحت سطح الأرض تساوي كتلة جميع الأحياء فوق سطحها.
    Görünüşe göre, sporlardan biri, tekrar üreyebilecek olgunluğa ulaşana kadar Tanaka'nın içinde büyümüş. Open Subtitles يظهر كما لو أنّ أحد البويغات نمت داخل تاناكا حتى وصل نضجا منتجا.
    Ve buna "Tanrı'nın Şahitliği" demenin de harika olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles وأعتقد أنّه من الرائع أنّ تتم دعوتكَ للشهادة أمام الرب
    Tanrı'nın bana verdiği görev sona erdiğinde, yeniden kadın gibi giyineceğim. Open Subtitles عندما تنتهي المهمة التي أرسلني الرب لها سأرتدي مجدداً ثياب النساء
    Tüm yaptığım Tanrı'nın iradesi ve her zaman Tanrı'nın isteği dışında bir düşünceyi kalbime ve aklıma sokmaması için dua ediyorum. Open Subtitles ما أقوم به هو إرادة الرب وصلاتي دائما فهو لن يسمح بأن يدخل قلبى أو عقلى أى فكر من غير مشيئته.
    Ve sonrasında ne yapıp edip bunları Tanrı'nın elleri hale getirmeye çalışmam gerek. TED لكي نستطيع ان نرى تلك الطرق التي تُمكننا من ان نصبح يدي الله
    Avrupa'nın her yanından gelen kraliyet mensupları da eksik olmuyordu. Open Subtitles ولم يكن هناك أيّ في الملوك من جميع أنحاء أوروبا.
    Ama ben kızımın Yaratıcı'nın vücut bulmuş hali olduğunu her zaman biliyordum. Open Subtitles لكن دائماً ما وعيتُ أنّ أبنتي هي الخالقة تعيش فى تجسُد بشري.
    Son zamanlarda Natasha'nın koruyucu ailesinin, Valerie ve Trey Gilbert olduğunun farkında mıydın? Open Subtitles هل أنتِ مدركة أنّ ناتاشا مؤخرا كانت مُتبناه من قبل فاليري وتراي جلبرت؟
    Kurbanın üzerindeki 156'nın da ne olduğu anlaşılmış oldu böylece. Open Subtitles لابدّ أنّ هذا ما عناه الرقم 156 على قميص الضحيّة.
    Burası bizim birlikte, Tanrı'nın gözü önünde olmamız gereken yer. Open Subtitles هنا حيثُ أُفترضَ بنا أنّ نكون، سوياً تحت أنضار الرب
    Aileleri öldürmenin kıyameti getireceğini ve bu şekilde Tanrı'nın cennetten aşağı geleceğini düşünüyordu. Open Subtitles يعتقد قتل العائلات قد يأتي بنهايه العالم و أنّ الرب يأتي من الجنان
    Tanrım, Mary Virginia, Tessa'nın çalışma saatlerini abarttığını düşünüyordum ama belli ki abartmıyormuş. Open Subtitles غير معقول، ماري فرجينيا، الساعات التي تغيبين فيها كنت أظن أنّ تيسا تبالغ،
    Bu yaşadığım 30 yıl boyunca Tanrı'nın elçisinden gayrı geçirdiğim ilk Noel olacak. Open Subtitles ستكون هذه المرة الأولى منذ 30 عاماً دون كلمة الرب في عيد الميلاد.
    Tabiki hayır. Tanrı'nın yarattığı bu güzel gezegendeki her varlığı severim. Open Subtitles طبعاً لا ، أحب كل مخلوقات الرب على هذه الأرض الخضراء
    Tanrı'nın bir hizmetkarı çeşme suyunu kutsayıp bir silah yapabilir. Open Subtitles خادم الرب يمكنه أن يبارك ماء الحنفيه و يجعله سلاحا
    Efendimiz İsa'nın inayeti Tanrımızın sevgisi ve Kutsal Ruh'un yoldaşlığı ebediyen bizlerle olsun. Open Subtitles نعمة ربنا, يسوع المسيح محبة الله و الروح القدس. كن معنا إلى الأبد.
    Almanya'nın her tarafına yayılmış bunun gibi altı tane merkez vardı. Open Subtitles كان هناك ستّة مراكز مثل هذه تنتشر في كافة أنحاء ألمانيا
    Diana'nın da bahsettiği gibi, bizim hayvanlarımız bir çok araştırmaya dahiller. TED وكما ذكرت ديانا، فإن حيواناتنا تشارك بالعديد من الأبحاث الدراسية المختلفة.
    Yani arada bir bağ var. Ve bunu yaradılışın bir parçası olarak algılamalıyım. bir tarafımın Tanrı'nın bir gölgesi olduğuna inanarak. TED وهكذا فنحن جميعا متصلون معا وعلي ان استوعب على اعتباري طرف في هذه الصلة وشخص خلق على شاكلة الله
    Tanrı'nın ilahi gücü adına... Dünyadaki tüm şeytanlar ve kötü ruhlar, cehenneme gitsin. Open Subtitles بواسطة القوّة الإلهيّة، إلقِ في جهنم، إبليس وجميع الارواح الشريرة في هذا العالم.
    Şili'nin kuzeyinde bulunan çöl, Dünya'nın en eski ve kuru çölü. TED تقع في شمال تشيلي، إنها الصحراء الأقدم والأكثر جفافاً على الأرض.
    Rahipler, şarabı Tanrı'nın kanına, ekmeği ise vücuduna dönüştürdüklerini iddia ediyorlar. Open Subtitles القساوسه يزعمون تحويل النبيذ الى دم الرب والخبز الى جسد الرب
    Hollanda'nın en yüksek rütbeli ve dünyanın her yerinde birlikleri olan komutanı olarak, bugün burada olmak benim için bir onurdur. TED بصفتي القائد الأعلى للقوات المسلحة في هولندا وخفيراً على قوات متوزعة في انحاء العالم أنا أفتخر بوجودي أمامكم هنا
    Tanrı'nın adaleti..ailemin kanseriydim ve Tanrı da bana kanser verdi Open Subtitles يعمل الخالق بأسلوب عجيب وضعت اهتمامي بعائلتي فرحمني الله بالسرطان
    Petrol sanayisinde ise, Afrika, Amerika'nın petrol rezervinin %18 ini sağlarken, Orta Doğu yalnızca %16 lık bir paya sahip. TED للبحث في صناعة النفط، وأفريقيا توفر 18 في المئة من نفط الولايات المتحدة، مع الشرق الأوسط 16 في المئة فقط.
    Tanrı'nın ve Cennet'in tüm güçleri adına buradaki şeytani varlığın gitmesini emrediyorum. Open Subtitles أعوذ باسم"إيلاي"، وجميع القوى السماوية من هذا الشر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد