ويكيبيديا

    "oğlunu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ابنك
        
    • ابنه
        
    • إبنك
        
    • ابنها
        
    • إبنه
        
    • ابن
        
    • إبنها
        
    • ولدك
        
    • إبن
        
    • أبنك
        
    • أبنه
        
    • ابنكِ
        
    • ولده
        
    • أبن
        
    • طفلها
        
    Ve oğlunu bundan sağ kurtaracak yegane insan da sensin. Open Subtitles و الآن انت الوحيد الذي سيبعد ابنك عن هذا حياً
    Nerdeyse her şeyi gördüm, ama oğlunu gördüğümü sanmıyorum, katiyen. Open Subtitles رأيت كل شيء ، لكنني متأكد أنني لم أرى ابنك
    Ama oğlunu düşünün: babasını sürgün eden ülkeyi savunan bir ABD vatandaşı. TED لكن فكّر في ابنه: مواطن أميركي يدافع عن البلد التي نفت أبيه.
    En yakın zamanda oğlunu kaçırıp kızımla evlendirmem... gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles أفكر أن علي إختطاف إبنك حينما يتسنى ذلك لأزوجه لإبنتي
    Öyle bir durumdayım ki, hiçbir anne oğlunu böyle görmemeli. Open Subtitles أنا في وضعية لا يجب أن ترى الأم ابنها فيه
    Bay Yang oğlunu görmek için Seul'e gittiğinde onu yolda görmüş. Open Subtitles سيد يانج ذهب الى سيول لرؤية إبنه ولقد رآها في الشارع
    İbrahim'in oğlunu kurtardıysa sence kendi oğlunu da kurtarmaz mı? Open Subtitles لقد أنقذ ابن ابراهيم ألا تعتقد أنه يريد انقاذ ولده؟
    Nerdeyse her şeyi gördüm, ama oğlunu gördüğümü sanmıyorum, katiyen. Open Subtitles رأيت كل شيء ، لكنني متأكد أنني لم أرى ابنك
    Özel bir girişimi finanse ettin ve kendi oğlunu kullandın. Open Subtitles قمت ِ بتمويل مكانا لمشروع ابنك و قمت ِ بتوظيفه
    Ne zaman oğlunu görmek istesen, ne zaman o seni görmek istese, ninesi onu feribota bindirip 650 kilometre yol yapmak zorunda kalacak. Open Subtitles في كل مرة تودين رؤية ابنك وهو في كل مرة يود رؤيتك بها جدته سوف تحمله في العبًارة و ترحل به ل400 ميل
    Ayrıca, oğlunu ve anneni bir sonraki emire kadar, gizli bir üsse yerleştireceğiz. Open Subtitles وأيضًا، أريد أن أنقل ابنك ووالدتك إلى قاعدة عسكرية سريّة حتى إشعار آخر.
    Tek oğlunu neredeyse kaybeden bir adamın davranışını nasıl yargılayabilirsin? Open Subtitles كيف تحكم على سلوك رجل كاد يفقد ابنه الوحيد ؟
    Karısı oğlunu da alıp doğuya taşınmış ve yeniden evlenmiş. Open Subtitles قامت زوجته بأخذ ابنه و توجهت نحو الشرق و تزوجت
    oğlunu Lyla Cutwright'la birlikte görüp sonrada sinirle parlamış olabilir. Open Subtitles قد يكون شاهد ابنه مع ليلى كاتورايت ثم فقد اعصابه
    Herkesin iyi davranmasını ümit et, çok iyi davranmasını onlar da oğlunu hapse atsın ve uğruna çalıştığın her şeyi yok etmeye çalışsınlar. Open Subtitles وتأمل أن يتصرف الجميع بلطف ، بلطف شديد بينما يقومون هم برمي إبنك في السجن ويحاولون تدمير كل شيء قد عملت من أجله
    Sabah uyandın ve oğlunu öldüren adamı ziyaret etmen gerektiğini mi düşündün? Open Subtitles إذاً إستيقظت و فكرت في إلقاء التحية على الرجل الذي قتل إبنك.
    Geçen sene oğlunu kaybettiğinden beri kendini çok yalnız hissediyor. Open Subtitles أنت تعلم بأنها تشعر بالوحده منذ وفاة ابنها العام الماضي
    Sonuçta Tanrı her gün bir kadına kendi oğlunu bahşetmiyor. Open Subtitles لايحصل كل يوم بأن الآله يمنح امرأة لكي تلد إبنه
    Ama bunu nasıl yapabilirler birinin oğlunu nasıl alıp götürüveriyorlar? Open Subtitles ولكن كيف يمكنهم فعل هذا؟ نقل ابن شخص ما بعيداً؟
    Tapınakdaki o kadın bana oğlunu ayarladı ve korkunç biri. Open Subtitles هذه المرأة من المعبد جعلتني اخرج من إبنها وهو فظيع
    Baba, oğlunu acı çekerken görmek hoşuna gidiyor diye düşünüyorum. Open Subtitles أبي.. أعتقد أنك تستمتع حقاً في رؤية ولدك يعاني.. ؟
    Beş yıl kadar önce, Bethlehem Yolu'nda bir anneyle oğlunu öldürdüm. Open Subtitles لقد قتلت أماً و إبن فى حادث سيارة منذ خمس سنوات
    oğlunu bir babadan mahrum etmeye niyetim yok, eğer endişen buysa. Open Subtitles لحرمان أبنك أب , إذا ذلك ما أنت ِ قلقة بشأنه
    Kardeş, kardeşi öldürür, oğlunu öldüren babasını öldüren kardeşi. Open Subtitles الأخ يقتل أخيه ، والأب يقتل أبيه والذي يقتل أبنه القدر
    Bebe ne yapıyorsun? kendi oğlunu tanıyamadın mı? Open Subtitles ماذا تفعلين يا بيبي ألا تعرفين ابنكِ الوحيد ؟
    Anladığım kadarıyla oğlunu ziyaret etmek için planlarında değişiklik yapmış. Open Subtitles على حد علمي فقد خرج عن جدول مواعيده ليزور ولده
    Hayalet Bölge'deki suçlular onun kendi oğlunu kurtarmayı başardığını öğrendiler. Open Subtitles السجناء في المنطقة الشبحية أكتشفوا لن يستطيع أحد إنقاذ نفسه إلى أبن بلده فقط
    16 yaşında çok yanız bir kız ilk doğan oğlunu bıraktı. Open Subtitles فتاة وحيدة في السادسة عشر من عمرها، وهبت طفلها الـأول للتبني.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد