Bugün burada aramızda bulunanlarla, ne kadar şanslı olduğumuzu kabul ederek başlayalım. | TED | بالنسبة لنا نحن من في هذه الغرفة اليوم، بدايةً لنعترف بأننا محظوظون |
Şu an büyük bir savaşta olduğumuzu söyleyebilirim ve aslında bu savaşı kaybediyoruz. | TED | نحن في حرب حقيقية في الوقت الحالي، وهي حرب نحن خاسرين فيها بالفعل. |
Biz sınırları zorlamadık, sadece herkesin sandığından daha ileride olduğumuzu gösterdik. | TED | لم نتخطى الحدود, لكن اثبتنا اننا متقدمين على اي شخص اخر. |
Bize doğanın bir parçası olduğumuzu ve ondan ayrı olmadığımızı hatırlatıyor. | TED | انها تذكرنا اننا جزء من هذه الطبيعة واننا لسنا بمعزل عنها |
Bize daha önemli nedenlerle burada olduğumuzu hatırlatacak birini arıyoruz. | Open Subtitles | نحتاج لشخص يذكّرنا أنّنا هنا من أجل أسباب أكثر أهميّة |
Dünyada geriye kalan tek canlılar olduğumuzu farkedince... sıfır yılı bizi manyaklaştırmıştı. | Open Subtitles | ذعرنا لادراكننا أننا قد نكون الوحيدين الأحياء على الأرض في العام صفر |
Brazil Ornithological Society bu yüzden sadece kuşlar biz çok az bilgiye sahip olduğumuzu söylüyor doğadaki türler hakkında | TED | جمعية البرازيل للطيور، نحن الآن نتحدث عن الطيور فقط، هنالك إدعاءات أننا نعرف القليل جداً حول الكائنات في الطبيعة. |
Bugün size Dijital Evreni sunuyor olmak benim için bir onur. Bu insanlık için nerede olduğumuzu görebilelim diye yapıldı. | TED | إنه لشرف عظيم اليوم أن أقدم لكم الكون الرقمي، الذي تم صنعه للبشرية حتى يروا حقيقة أين نحن في الكون. |
Nerede olduğumuzu biliyorsa... biz de onun nerede olacağını çok iyi biliyoruz. | Open Subtitles | ..حسناً ،إن كان يعرف أين نحن فنحن نعلم بكل تأكيد أين سيكون |
Buna inanamıyorum! Onlara kim olduğunu ya da neden burada olduğumuzu söyledin mi? | Open Subtitles | لا يمكننى تصديق هذا هل أخبرتيهم من أنتى أو لماذا نحن هُنا ؟ |
Birlikte olduğumuzu sanıyordum. Birşeyi unutuyorsun. Bu bize ait değil. | Open Subtitles | هل هذا عني وعنك ـ نعم ، نحن نفعلها سوياً |
Anlaşılan her zaman birlikte olduğumuzu, bir çift olduğumuzu düşünüyor. | Open Subtitles | من الواضح، تَعتقدُ نحن دائماً سوية، بأنّنا نوع من الزوجَ. |
Ben sadece, onlardan daha kötü olduğumuzu fark etmekten korkuyorum. | Open Subtitles | انا قلق فقط من ان نكتشف اننا سنكون اسوأ منهم |
Gemide olduğumuzu bilmiyorlar. Yoğun bir şekilde korumaları için sebep yok. | Open Subtitles | انهم لا يعلموا اننا على السفينة ليس هناك سبب لحراسة قوية |
Sen ortak olduğumuzu sanıyordun, ama hiçbir zaman ortak değildik. | Open Subtitles | هل تعتقد اننا كنا شركاء, لكننا لم نكن ابدا شركاء |
Gizlilik falan yok. Yalnızca O'nunla ciddi olduğumuzu görene kadar sizle tanıştırmak istemedim. | Open Subtitles | لا توجد سريّة، فقط أردتُ ألاّ تقابلوها حتّى أتيقّن أنّنا جادّون في علاقتنا |
Şimdi aileni geri aldığına göre diğerlerine başlamaya hazır olduğumuzu söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | الآن وقد استعدت عائلتك، هل يمكنني أن أخبر البقيّة أنّنا جاهزون للبدء؟ |
Bugün doğan çocuklar, insanlığın ilk büyük testinde bir gezegeni yok etmeden, üstünde yaşabilecek kadar akıllı olduğumuzu görecekler. | Open Subtitles | أطفال اليوم ينتظرون منا نتيجة أكبر اختبار للبشرية هل بإمكاننا أن نكون أذكياء كفاية للعيش على كوكب دون تدميره؟ |
Nerede olursak olalım herkese yayın yapabiliyoruz ve güvende olduğumuzu düşünüyoruz. | Open Subtitles | لقد أعلنا لكل واحد أين نحن ونحن نعتقد إننا في أمان؟ |
Evrimin nihai ürünü olduğumuzu düşünmek sanırım çok kibirlice olurdu. | TED | وأعتقد أنه من الغرور منا أن نعتقد أننا نهاية التطور. |
Neredeyse Frank'i arayıp burada olduğumuzu söyleyeceğim. - Çok şaşırırdı. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الأفضل لو اتصلنا به وأخبرناه بوجودنا هنا |
Bu, bir bakıma, nerede olursak olalım, bağlantılı olduğumuzu düşünmemizi sağlıyor. | TED | بطريقة تجعلك تعتقد أننا متصلون ببعضنا بغض النظر عن مكان وجودنا. |
Küçükken bana hep, babamın gerçek ailesinin biz olduğumuzu söylerdin. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرا لطالما اخبرتني بأننا كنا عائلة ابي الحقيقيه |
İnsanlara She Him gibi ama onların romantik versiyonu olduğumuzu söylüyorum. | Open Subtitles | اقول للناس باننا مثل فرقة هو وهي لكن مع رومانسية حقيقية |
Kaza alanından birkaç dakika uzakta olduğumuzu bilmek istersin dedim. | Open Subtitles | أردت أن أبلغكِ نحنُ على مسافة دقائق من موقع التحطم |
Bu sayede şerife bir mail atıp nerede olduğumuzu bildirebilirim. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة استطيع أن أرسل للشريف رسالة عن مكان تواجدنا |
JM: Herkes nasıl kardeş olduğumuzu öğrenmek istiyor. | TED | الجميع دائماً يريدون أن يعرفوا كيف أصبحنا أخوات. |
Yakın arkadaş olduğumuzu biliyorum ama bu kadarı fazla. | Open Subtitles | حسناً أعرف بإننا متقاربتان لكن هذا فقط مضحك |
Kim olduğumu bilmene gerek yok aynı tarafta olduğumuzu bil yeter. | Open Subtitles | لستِ في حاجة لمعرفة من انا فقط كوننا على نفس الجانب |