Bu yıl her zamankinden daha çok, Başkomiserim olduğunuz için şükrediyorum. | Open Subtitles | هذه السنة, أنا شاكرة أكثر من ذي قبل لكونك النقيب عليْ |
Ama hâlâ hayatta olduğunuz için ne kadar şanslı olduğunuzu göreceksiniz. | Open Subtitles | ولكنك سوف تدركين كم أنت محظوظة لكونك على قيد الحياه |
New York City'de, tekerlekli sandalyede olduğunuz için sizi almayı reddeden bir otobüsü durdurmak için kaç insan gerekir? | TED | كم عدد الأشخاص القادرين على إيقاف حافلة في مدينة نيويورك حينما يرفضون أن تدخلوا الحافلة لأنكم على كرسي متحرك؟ |
(Gülüşmeler) (Alkış) Böyle güzel örnekler olduğunuz için teşekkürler arkadaşlar. | TED | شكرأ لكم يا رفاق لكونكم جزء من هذه الرياضة. |
Burada olduğunuz için teşekkürler millet. Hepinize iyi akşamlar dilerim,.. | Open Subtitles | شكراً لكم جميعاً لتواجدكم هنا و أتمنى لكم أمسية رائعة، |
Birlikte olduğunuz için çok mutlu. | Open Subtitles | ولكننى أعتقد أنها ستكون سعيدة للغاية بوجودك... |
Ya da belki de çok güzel olduğunuz için sizi tutuklamalıyım. | Open Subtitles | أو ربما يجب أن أقبض عليك ِ لكونك جميلة جدا |
- Burada 200 dolar olması gerek. Bu kadar nazik olduğunuz için teşekkürler. | Open Subtitles | هذا ينبغي ان يكون 200 دولار شكراً لكونك كريم |
yalancı bir şerefsiz olduğunuz için sizden mi... yoksa sizin saçmalıklarınıza inandığım için kendimden mi. | Open Subtitles | انت لكونك كاذب سافل او انا لاني صدقت هرائك |
Yeni evli olduğunuz için odanızı büyük otelimizdeki süit ile değiştirdim. | Open Subtitles | نظراً لأنكم عرسان جدد لقد قمت بترقيتكم لجناح في فندقنا الفاخر |
Bu sabah bana gelen emre göre, zenci alayı olduğunuz için adam başı ayda on dolar alacaksınız. | Open Subtitles | لقد أخبروني في هذا الصباح أنكم ستتقاضون عشرة دولارات شهريا لأنكم كتيبة من الملونين |
Tüm gece dışarıda olduğunuz için yorgunsunuz. | Open Subtitles | نكم لستم متعبون لأنكم استيقظتم مبكرا ً بل لأنكم تسهرون طوال الليل |
Ve harika kocalar, harika anneler, arkadaşlar, kızlar, oğullar olduğunuz için hepinize teşekkür etmek istiyorum | TED | وأريد أن أشكركم كل من في الحضور، لكونكم أزواجا رائعين وأمهات رائعات، أصدقاء، بناتا، وأبناء. |
Ve hepinizi bu başarılarınızla TED uzmanları olduğunuz için tebrik ederim. | TED | وتهانئ لكونكم أصبحتم بارعين جدا لتغدوا خبراء تيد |
Burada olduğunuz için hepinize teşekkürler, süper bir şov olmuş belli. | Open Subtitles | شكرا لكم جميعا لتواجدكم هنا يبدوا انه عرض رائع حتى الآن |
Burada olduğunuz için mutluyuz Kongre üyesi. | Open Subtitles | ياعضو الكونغرس, نحن سعداء بوجودك هنا |
Sanırım Nixon'ın Demokratlara karşı yürüttüğü sabotaj kampanyasının başında siz olduğunuz için. | Open Subtitles | لأنك كنت المنسق العام لحملة نيسكون لتدمير الديموقراطيين |
Birileriyle beraber olduğunuz için çok şanslısınız. | Open Subtitles | اوه,أنتما محظوظات جدا لأنكما بصحبة اخرين |
Böylece burada olduğunuz için teşekkür etmek istiyorum. ve bunu beş saniyelik sessizlikle bitirmek istiyorum. | TED | لذا أودّ أن أشكركم لحضوركم هنا و أودّ أن أختم بخمس ثوان من الصمت. |
Kusura bakmayın buna şahit olduğunuz için. | Open Subtitles | أنا أسفة على وجودكم هنا في هذا الوضع |
Burada olduğunuz için hepinize teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لكم جميعاً على تواجدكم هنا |
Burada olduğunuz için minnettarız. Çok teşekkürler. Teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لوجودك هنا شكراً جزيلاً, شكراً لك |
Eğitimli ajanlar olduğunuz için bu konuda tecrübeli olduğunuzu düşünüyorsanız bir daha düşünün. | Open Subtitles | ان كنتم تظنون انكم منيعون لانكم عملاء مدربين فكروا مرة اخرى |
İnsan sarrafı olduğunuz için seansın kalanında planımı gözden geçirebiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتقدت بأننا سنقضي يقية الجلسات يدور حوله بما أنكم أنتم ذو الخبره |
Burada olduğunuz için mutluyum, aksi hâlde biraz tuhaf olurdu. | TED | أنا سعيد بوجودكم هنا؛ وإلا لكان الأمر غريبًا بعض الشيء. |
Hayatta olduğunuz için çok şanslısınız. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة للغاية لبقائك على قيد الحياة |