ويكيبيديا

    "olmadığım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لست
        
    • لستُ
        
    • لم اكن
        
    • لَستُ
        
    • لم أكن
        
    • لم أكُن
        
    • أنني لا
        
    • تواجدي
        
    • غيابي
        
    • لا اكون
        
    • لا أشبه
        
    • دون أن أكون
        
    • لا أملكها
        
    Burada durup da olmadığım hâIde kız arkadaşınmış gibi davranmayacağım. Open Subtitles لن أقف هنا و أتظاهر أننى رفيقتك وأنا لست كذالك.
    Görüyorsunuz ya çocuklar, sırf onların istediği gibi sabah kuşu olmadığım için almadılar. Open Subtitles ،يا رفاق أنا فقط لست شخص صباحيّ و هذا ما يتعلّق به الأمر
    Ne kadar daha burada kalacağından emin olmadığım için ben de gidiyorum. Open Subtitles مرحباً ، لست أعرف كم من الوقت ستكونين بالداخل لذلك أنا ساغادر
    Kalıtım bilimci olmadığım için, genetikle ilgili her şeyi anlıyormuş gibi yapmayacağım. TED أنا لستُ عالم وراثة,بالتالي لن اتظاهر بأنني افهم علم الوراثة
    Alışık olduğunuz iki yüzlü şirket politikacılarından olmadığım için üzgünüm ama bu yüzden son iki saattir ter döküyorum. Open Subtitles أنا آسف لأني لست بارعا في خطاب الشركات المزدوج كما كنت تريد لكنِّي كنت أعمل جاهدا على هذا لساعتين
    Tabii benim olmadığım takımın her türlü bir dezavantajı var yani. Open Subtitles لكن اعتقد أن أي فريق أنا لست به لديه ضرر واضح
    Ama diğer insanlar kadar iyi görünümlü olmadığım için hep içime kapanıktım. Open Subtitles كنت مُدرك دائما أنني لست .. كما تعلمين حسن المظهر للأشخاص الآخرين.
    Belki de ilk defa pişiren tarafta olmadığım için öyle geliyordur. Open Subtitles ربما أن سعيدة وحسب لأني لست مضطرة للطبخ جميعنا مللنا منها
    O zaman sanırım ben de normal olmadığım için mutluyum. Open Subtitles . حسناً , اعتقد بأنني سعيدة لأنني لست طبيعية ايضاً
    Yiten zamanları geri getiremem biliyorum ve... Benim içinde olmadığım bir ömür geçirdin. Open Subtitles أعرف بأنه لا يمكنني تعويض الوقت الضائع ولديكم حياة كاملة لست جزءًا منها
    X faktörü, eğer istersen. Bu, önemli olmadığım anlamına gelmiyor. Open Subtitles اعتبروني ذا دور مساعد هذا لا يعني أنني لست مهماً
    Bu benim değerlere veya inançlara sahip olmadığım anlamına gelmez ancak bu değerlerin ve inançların çevresinde katılaşmadığım anlamına gelir. TED لا تعني أنه ليس لدي قيّم أو معتقدات، لكنها تعني أنني لست متصلبة حولهم.
    Ben olmadığım bir kişiyim hissi ya da insanların böyle düşünmesi aslında oldukça sık gerçekleşiyor. TED الآن، الشعور وكأني لست ما أنا عليه أو اعتقاد الناس ذلك هو أمر شائع الحدوث.
    - Üzücü bir olay Robie. - Oradaki ben olmadığım için mi? Open Subtitles أنه حدث غير سار روبيه هذا لأنى لست مكانه بالاسفل
    Artık bir tehdit olmadığım için, çok iyi arkadaşız. Open Subtitles وانا بعد الان لست مهدده.نحن اصدقاء حميمين
    Tıpkı benim çirkin bir kızın peşine düşmekte özgür olmadığım gibi. Open Subtitles مثلما أنا لست حرًّا في تتبّع فتاة قبيحة.
    Ama Polly bana çok özel bir hediye vermişti: yalnız olmadığım bilgisi ve kürtajın konuşabileceğimiz bir konu olduğu gerçeği. TED لكن بولي أعطتني هدية مميزة جدا: لقد أخبرتني أنني لستُ الوحيدة ومن ثم أدركت، أن عملية الإجهاض أمرٌ يمكننا التحدث عنه
    Sıradan bir karaktere sahip olmadığım için olağan bir şüpheliyim. Open Subtitles أنا مُشتبه في ولادتي الطبيعية فقط لأنني لستُ من النوع المألوف
    Ted Nugent konserinde olmadığım için çok mutluyum. Hadi. Open Subtitles انني سعيد انني لستُ في الحفل الموسيقي انطلقي
    Nefret edilecek kadar uzaylı olmadığım için mi beni evlat edindiğini söylüyorsun? Open Subtitles هل تقول انك قمت بتبني لاني لم اكن فضائي كفايه لتقم بكرهي؟
    Benim sadık olmadığım şey halkın karşısında duran devlettir. Open Subtitles لَستُ مواليَ إلى الحكومةِ لأنها ضدّ الناسِ
    Bir keresinde bir kıza olmadığım halde Wentworth'un üyesi olduğumu söylemiştim. Open Subtitles مرة قلت لفتاة اننى عضو فى نادى وينتورث,ولكنى لم أكن ..
    Ben olmadığım zamanlarda, annenle birlikte yiyordun, değil mi? Open Subtitles لقد اعتدتَ أن تأكل مع أمّك، صحيح؟ حينما لم أكُن هنا؟
    Sizi kandırmak ne kolay oldu. Kızlara özgü deliklerinizin peşinde olmadığım için kendinizi şanslı sayın. Open Subtitles اعتبرن أنفسكن محظوظات أنني لا أسعى وراء أعضائكن
    Hayır, son birkaç yıldır müzede olmadığım için özür dilerim. Open Subtitles لا, أعني أنّني آسف لعدم تواجدي بالجوار خلال العامين المنصرمين.
    Burada olmadığım süre içinde pek çok şeyi kaçırdığımın farkındayım. Open Subtitles أقدم خالص ندمي, بسبب غيابي تغيبت عن الكثير من الأشياء العظيمة تغيبت عن وجودي كأخ لأخوتي
    Sadece Tommy ile birlikte olmadığım zaman suçluluk hissediyorum. Open Subtitles انا فقط , انا فقط اشعر بالذنب عندما لا اكون مع
    Tıpkı benim olmadığım gibi. Open Subtitles مثلما أنا لا أشبه أبي
    Bir kadınla telefonda konuşurken, gergin olmadığım bir anı hatırlamıyorum. Open Subtitles لا أتذكر أنني إتصلت بإمرأة دون أن أكون متوتراً
    Bazen sahip olmadığım şeylerin hayalini kurmuyor değilim. Open Subtitles لا أُنكرُ أن هناك أوقات أفكر فيها بالأمور التي لا أملكها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد