ويكيبيديا

    "ortada" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الواضح
        
    • الوسط
        
    • واضح
        
    • المنتصف
        
    • واضحة
        
    • بالمنتصف
        
    • موجوداً
        
    • جليًّا
        
    • جليّ
        
    • واضحا
        
    • مكشوفة
        
    • جلي
        
    • ظاهرة
        
    • في العراء
        
    • عن الأنظار
        
    Belki de yapılacak tek şey, ortada olan şey problemden kurtulmak. Open Subtitles ولكنه الشئ الوحيد الواضح الذى يمكن فعله هو التخلص من المشكله
    Senin bu şeyi nasıl okuyacağın hakkında hiçbir fikrin olmadığı açıkça ortada. Open Subtitles بما أنك من الواضح أنه ليس لديك دليل كيف تقرأ هذا الهراء
    Hiçbir kuşkum yok ki ortada duran korkunç Sarısakal'ın oğludur. Open Subtitles ولا يراودني شك أن الشخص الذي في الوسط. ‏. ‏.
    Ve işte bina bu, ve buda maketi, sağ tarafta yüksek teknoloji sera'sı var ve ortada tıbbi teknoloji binası. TED وذلك هو المبنى، وذلك هو النموذج وعلى اليمين المشتل ذو التقنية الفائقة و في الوسط مبنى التكنولوجيا الطبية.
    Gün gibi ortada. Ceketime bak. Bu adamlar işi kastettiler. Open Subtitles هذا واضح انظري الى سترتي هؤلاء الاشخاص يريدون القيام بعملهم
    Yeryüzünün yüzeyin kesinlikle delik deşik edilmiş, ve buradayız, tam ortada. TED سطح الأرض بالطبع ملئ بالحفر، ونحن ها هنا، تماماً في المنتصف.
    Ben sadece suçu işleyenin gün gibi ortada olduğunu söylemek istiyorum. Open Subtitles انا فقط أردت أن أقول من الواضح جداً من إرتكب الجريمة
    Çünkü bunun gerçek olamayacağı gün gibi ortada. Yalnızca aptallar inanır buna. Open Subtitles . لأنه من الواضح أنه غير صحيح الحمقى فقط من سيصدقوا هذا
    Bu yüzden, onlara bir göz attım ve siz de bakarsanız bunun bir yetişkin tarafından imzalanmadığı apaçık ortada. Open Subtitles فألقيت نظرة عليهم واذا ألقيت أنت نظرة من الواضح أن هذه الاستمارة لم يتم توقيعها من قبل شخص بالغ
    Ne demek istediğimi anladın. Buraya üniversite bakmaya gelmediğin apaçık ortada. Open Subtitles تعلمين ماعنيتُه، أنتِ من الواضح لم تأتي لتُلقي نظره على الكلّيه
    Ürkütücü olay yeri fotoğrafları ile dolu bir akşam planladığın ortada. Open Subtitles من الواضح أنكِ أمضية أمسية رائعة مع الصور المريعة لمسرح الجريمة
    mumları çıkarmış, ortada çiçekler ve tabakları ve bardakları nereye koyacağına karar vermeye çalışıyor. TED فقد أخرج الشموع، ووضع الأزهار في الوسط وهو يحاول الآن التفكير في المكان الذي يضع فيه الأطباق والكؤوس.
    Fakat ortada iki toplumu birleştiren bir şey görürsünüz bu spordur. TED ولكنك ترى في الوسط بأن هناك شيئاً ما يربط هذين المجتمعين معاً وهو الرياضة.
    Arabamızı ortada ve diğer kutuları yolda görebilirsiniz, otobanda ilerliyor. Araba nerede olduğunu ve kabaca diğer araçların nerede olduğunu bilmeli. TED يمكنك أن تشاهد سيارتنا في الوسط وتوجد صناديق آخرى على الطريق، تقود على الطريق السريع.
    Hâlâ biyopsi sonucunu bekliyoruz ama bunun iyiye işaret ettiği ortada. Open Subtitles ما زلنا في انتظار نتائج الخزعة، لكن واضح أنّها إشارة جيّدة
    İyi bir adam olduğu ortada baksana, buradaki insanlar onun şerefine içiyorlar. Open Subtitles واضح أنه كان رجلاً صالحاً. في ظل تواجد كل هذا الحضور لتكريمه.
    Kararı etkileyen üye umut vaat ettiğini düşünüyordu. Yanıldığı apaçık ortada. Open Subtitles ذلك العضو المقرر إعتقد أنك بدوت واعدا ، الأمر واضح الآن
    Fark edeceksiniz ki, ortada çok büyük bir boşluk var. TED ولكن الأمر أنه، ستلاحظون أن هناك فجوة كبيرة في المنتصف.
    Baskın olacağı noktaya yöneliyor tam ortada - önceki yıllarda zaptetmişti burayı. Open Subtitles توجه للمنطقة المهيمنة التي كان يشغلها خلال العام السابق في المنتصف تماما
    Ama bu bölümlerin insan genom DNA'sında olduğu apaçık ortada. Open Subtitles لكنني اعتقد ان الأبعاد واضحة في المورث الانساني للحمض النووي
    ortada bir yerde buluşmalıyız. Open Subtitles يمكننا أن تقابل سويا فى مكان ما بالمنتصف
    Sadece sabırsızlandım. Sen de ortada yoktun. Open Subtitles لقد تحمّستُ للأمر، ولمْ تكن موجوداً هنا.
    Peki, satış işlerinden hiç anlamadığın ortada. Open Subtitles حسنٌ، جليًّا أنّك لا تدركين مفهوم عمليّة البيع.
    Bence bir şeyler sakladığın apaçık ortada. Open Subtitles جليّ إليّ أنّك تخفي أمرًا، وكما أتحكّم بوجودك هنا
    Şimdi, ailesini kaybetmesinin gerçek bedeli, acı bir şekilde ortada. Open Subtitles والأن الثمن الحقيقي في خسارة كل عائلتها يبدوا ألمه واضحا
    - Güneş yükselince gün gibi ortada olacağız. Open Subtitles في أقرب وقت طلوع الشمس، سنكون مكشوفة تماما.
    - Güvenilir ellerde olduğumuz ortada. Open Subtitles نحنٌ في أيدٍ أمينة كما هو جلي
    Artık hamile kadınlar,karınlarını ortada bırakacak şekilde giyinebiliyor . Open Subtitles في هذة الأيام عندما يحملن النساء فإن بطونهم لم تعُد ظاهرة أكثر
    Bütün bunları böyle ortada bırakmaya çekinmiyor musunuz? Open Subtitles أعني ألا تقلقون بترك هذه البضاعة في العراء ؟
    Bu arada, ortada görünmeyeceğim. Open Subtitles ، في الوقت الحالي سأبقى بعيداّّ عن الأنظار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد