ويكيبيديا

    "panik" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الذعر
        
    • ذعر
        
    • الهلع
        
    • الرعب
        
    • تفزع
        
    • بالذعر
        
    • رعب
        
    • الفزع
        
    • فزع
        
    • تفزعي
        
    • الخوف
        
    • تذعر
        
    • للذعر
        
    • تفزعوا
        
    • مذعورة
        
    İşe alınman için Bay Shayne'in ofisinden telefon gelince, burada panik yaşandı. Open Subtitles عندما جاءت المكالمة من مكتب السيد شاين لتوظيفك كان الامر كمدينة الذعر
    Dinleyin, panik çıkmasını istemem ama, o hayvan henüz daha ölmedi. Open Subtitles اسمع، لا أريد أن أسبب الذعر لكن الوحش لم يمت بعد
    Dün karın panik içinde bize geldi ve ineğinin öldüğünü söyledi. Open Subtitles بالأمس ، جاءت زوجتك إلينا في ذعر وقالت إن بقرتك ماتت.
    Reklam maskotları şehri yakıp yıkarken şehirde panik havası hüküm sürüyor. Open Subtitles الهلع سيطر على سبرنقفيلد كعملاق يهيج الإعلانات جالبة الحظ خلال المدينة
    Halk aynı şekilde işlenen cinayetlerden ötürü panik halindeydi. Open Subtitles و لشهور عديدة نشر الرعب فى قرية إسمها فولكى بسلسلة من جرائم القتل إرتكبت كلها تحت ظروف متماثلة
    Unutma, kaymaya başlarsan panik yapma ve kaydığın yöne çevir. Open Subtitles وفقط تذكر ان بدءت الهبوط لا تفزع وحولها الى تزلج
    Bunu yayınlarsak panik yaşanacağını ve oyunun iptal edileceğini bilmiyor mu? Open Subtitles الناس سيبدئون بالذعر واللعبة ربما تلغى الم يدرك حتى هذا ؟
    İnsanlar panik atağın, içlerinde bastırdıkları cinsel dürtüler sonucu oluştuğunu söyler. Open Subtitles يقول الناس ان نوبه الذعر تأتي بسبب الرغبه الجنسيه المكبوته بعمق
    panik yaratarak patlama sonrası en kısa sürede müdahaleyi bekliyorlar. Open Subtitles خلق الذعر يؤمن لهم رؤية اقصر وقت للاستجابة بعد التفجير
    Bak, insanlar konuşur... Özellikle çocuklar. İstediğim son şey panik, anladın mı? Open Subtitles أنظر, الناس يتحدثون خصوصا هؤلاء الأطفال آخر شئ أريده هو إثارة الذعر,
    O zamandan beri, Lou depresyonda ve panik atakları var. Open Subtitles منذ ذلك الحين، لويز تعانى من الاكتئاب ونوبات الذعر والأوهام
    Ufak bir radyo yayını ve panik dakikalar içinde yayılır. Open Subtitles قلّة يستمعون إلى البثّ الإذاعي، لكن الذعر ينتشر خلال دقائق.
    Yani Almanlar panik içinde Fransa'yı yenmeleri iki kat uzun zaman alacak. Open Subtitles , لذا الألمان في ذعر أنه سيأخذ منهم مرتين أطول لهزيمة فرنسا
    Protestanların Katoliklere karşı bu saldırısı ortaya çıkarsa herkes panik olur. Open Subtitles أن البروتستانت يخططون لشنّ هجوم ضد الكاثوليك سيكون هناك ذعر وانتقام
    Bu bilgiyi kamuya açıklamanın nasıl bir panik yaratacağını tartışmaya gerek bile yok. Open Subtitles ناهيك عن أن نشر هذه المعلومات للعامة من شأنه أن يثير الهلع الجماعي
    Tamam. Tamam. panik moduna girmeyelim! Open Subtitles حسناً, حسناً دعينا فقط لا ندخل في جو الرعب
    Yani aslında, bir örümcek ağına yakalanırsanız, panik yapmanıza ve mağara adamı tepkilerinize gerek yok. TED لذلك في الحقيقة، المرة القادمة عندما تسير في شبكة عناكب، لا داعي أن تفزع وتذهب مع ردة فعلك البدائية.
    Bakın, kimse panik yapmak ya da korkmak zorunda değil. Open Subtitles شوفى , لا احد عليه ان يشعر بالذعر او الخوف
    Milyarlaca dolar, söz ettiğimiz sadece isyan ve panik potansiyeli değil. Open Subtitles الملايين في الانفاق ولا يمكن وصف ماسيكون هناك من رعب واضطراب
    Bu da bir panik havası yaratıyor. Aman be, nerede bu şey? TED وهذا يحرض على نوع من الفزع آه .. لا .. أين هذا الشيء ؟
    Arkadaşlarıma kalmaya gittiğimde kendimi açık etmeden kızlara beni öpmek istemeyeceklerini anlatmak için panik ataklar geçirirdim. TED في المبيت عند أصدقائي كانت تصيبني نوبات فزع محاولة إنهاء أي علاقة مع فتاة لم ترد تقبيلي من دون أن أكشف حقيقتي.
    panik yapmazsın ve kaldırmayı birinin senin adına yapmasını istersin. Open Subtitles أنتِ لم تفزعي و طلبتِ شخصاً اّخر ليرفعه من أجلك
    Afrika'da, cep telefonunuzun şarjı biterse, panik yapmayın. TED في أفريقيا، إذا فرغت بطارية هاتفك الجوّال، لا تذعر.
    Sakin ol, panik yapma. Seni kurtaracağım. Gel haydi. Open Subtitles أبقِ هادئة، لا داعى للذعر سنخرجِك من هنا.
    panik yapmayın, panik yapmayın. Ben size yardım edeceğim. TED لاتفزعوا الان .. لا تفزعوا .. سوف اساعدكم في فهم هذه المعلومات
    Hiç panik halinde, gidecek yeri olmayan bir sığır sürüsü gördün mü? Open Subtitles أسبق وأن رأيت قطيعاً من الماشية مذعورة ولا تملك مكان للهرب ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد