Ekranın alt iç kısmında bir hologram kaydedebilirsek düzenekten çıkan her bilyenin pozisyon ve açısını kaydedebiliriz. | TED | لو سجلنا صورًا ثلاثية الأبعاد في القاع داخل الشاشة، سنسجل الموقع والزاوية لكل كرة رخامية تخرج من المتاهة. |
Komisyon üyesi vekili olarak JFK de yeni bir pozisyon oluşturuyorum. | Open Subtitles | كمفوض بالوكالة قمت بعمل منصب جديد هنا فى مطار جون كندى |
Tesadüfen! Haham olmak istemiştim, ama pozisyon doluydu. | Open Subtitles | أردت أن أكون حاخام، ولكنك احتلت هذا المنصب. |
Sizin için aslında var olmayan bir pozisyon yaratmamızı mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تطلبين منا إختراع وظيفة لكِ ، ليس لها وجود ؟ |
Crane'in nerede pozisyon alabileceği konusunda olasılık hesapları yapıyordum. | Open Subtitles | العمل على بعض الاحتمالات إلى أين فكرت كرين قد الموقف نفسه |
Şimdi bu pozisyon özellikle karnı büyük olan kadınlar için harikadır. | Open Subtitles | الآن، الوضعية الموالية ستكون رائعة بالنسبة للنساء الحوامل خاصة منهنّ البدينات. |
Grup üç, sırtta pozisyon alın. | Open Subtitles | الفرقة ثلاثة, إتخذوا مواقعكم على القمة |
Dinle, mülakatına girdiğin pozisyon az önce yeniden boşaldı. | Open Subtitles | اسمعي ، الوظيفة التي اجريت المقابلة لها اصبحت متوفرة مجدداً |
Kızın üstte olduğu ama arkasının dönük olduğu pozisyon değil mi o? | Open Subtitles | ذكريني هذه وضعية المراة في الاعلى ووجهها للجهة المقابلة؟ |
Atışımız için en mantıklı pozisyon şurdaki ağaçların hizası. | Open Subtitles | الموقع الأكثر منطقية سيكون اطلاق النار من خلال خطوط الاشجار |
Dağcı pozisyon aldı, cevap ver Eğitim Kampı. | Open Subtitles | متسلق الجبال، في الموقع. تعال فيه، معسكر صندوق. |
pozisyon açığa çıktı. Hemen buradan gitmemiz gerek. | Open Subtitles | هذا الموقع خطير نحن بحاجة للخروج من هنا الآن |
Komisyon üyesi vekili olarak JFK de yeni bir pozisyon oluşturuyorum. | Open Subtitles | كمفوض بالوكالة قمت بعمل منصب جديد هنا فى مطار جون كندى |
Birbirleriyle tanışmıyorlar ama ilk adaylar için açık pozisyon oluyor. | Open Subtitles | انهم لا يختلطون لكنهم سيكونوا اول المتقدمين الى منصب شاغر |
Çok üzgünüm efendim. BU pozisyon doldu. | Open Subtitles | أنا أسف جدآ يا سيدى المنصب بالفعل تم شَغله |
Çok üzgünüm efendim. BU pozisyon doldu. | Open Subtitles | أنا أسف جدآ يا سيدى المنصب بالفعل تم شَغله |
Bu tam, burada, Berkeley'de, bir pozisyon teklifi geldiği sırada olmuştu, | TED | وكان هذا صحيحا عندما عرضت عليّ وظيفة هنا في بيركلي، |
Dün bir pozisyon açıldı. Belki onu alabilirsin. | Open Subtitles | أصبح لدينا وظيفة شاغرة بالأمس، ربّما يمكنك الحصول عليها |
Sonunda en çok huzur bulduğum pozisyon yine bu oldu demek? | Open Subtitles | في النهاية , كان هذا الموقف الاكثر راحة ؟ |
Şu kadını belinden tutup ters çevirdiğin pozisyon var ya... | Open Subtitles | ولقد فعلنا تلك الوضعية المرأة مقلوبه من الأعليى الى الجانب |
Üçüncü Ekip, pozisyon alın. | Open Subtitles | الفريق الثالث، تحرّكوا إلى مواقعكم. |
Maaşlı pozisyon dolduğu için şimdilik tek yapabileceğim gönüllü olarak çalışmak. | Open Subtitles | إنه شيءٌ لا يُذكر مقارنةً بأي شيء في الواقع إنه لاشيء .. لقد شُغِلت الوظيفة المأجورة |
İkincisi... misyoner pozisyonu tüm tokuşmadaki en berbat pozisyon. | Open Subtitles | ثانياً، وضعية الاستلقاء على الفراش وفتح الساقين تعد أسوء وضعية في ممارسة الجنس |
Moskova Zührevi Hastalıklar Enstitüsü'nde bir pozisyon kabul ederseniz onur duyarız. | Open Subtitles | سنكون ممتنين لو أنّك قبلت منصباً في معهد موسكو للأمراض التناسلية |
Keskin nişancının ilk görevi: Görülmeyeceği bir pozisyon elde etmek. | Open Subtitles | اول درس يتعلمه القناص هي ان لا يكون مرئي خارج موقعه |
Erkekler dişilerin arkasında uygun bir pozisyon için birbiriyle savaşıyor. | Open Subtitles | تتعارك الذكور مع بعضها من أجل الموضع وراء الإناث |
Tüm ışık, ışın ve fotonları her tür pozisyon ve açıda, aynı anda içine alıyor. | TED | تلتقط كل الضوء، الأشعة ووحدات الضوء في كل المواقع والزوايا بنفس الوقت. |
Sen ve ben şu tepede Nick'le birlikte pozisyon alacağız. | Open Subtitles | انا وانت سوف نتخذ مواقعنا في اعلى ذلك التل مع نيك |
- Güzel. Geri döndüğümde , seninle tasarım bölümündeki pozisyon için konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | عندما أعود، أريد أن أتكلم معك حول موقعك في الأبداع |