ويكيبيديا

    "sınavı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إختبار
        
    • الاختبار
        
    • اختبار
        
    • امتحان
        
    • الإختبار
        
    • الامتحان
        
    • إمتحان
        
    • الأختبار
        
    • الإمتحان
        
    • الاختبارات
        
    • إختبارات
        
    • أمتحان
        
    • أختبار
        
    • اختبارات
        
    • اختبارًا
        
    Bu bir sınav. Söz konusu sınavı geçmeden istediğim şeyi alamayacağım. Open Subtitles هذا إختبار , لا أحصل علي ما أريده إلا إذا اجتازته
    Elleriyle inşa ettikleri açık çiftçi pazarının yaz sonunda yapılacak kurdele kesme töreni ise yıl sonu sınavı yerine geçebilir. TED و حفل قص الشريط في آخر الصيف حين قد بنوا سوق الحراج و تم فتحه للعامة, هذا هو الاختبار النهائي.
    11 yıl sonra, politik ortam değiştiğinde son derece seçici bir üniversite sınavı olduğunu öğrenmiş. TED بعدها بإحدى عشر سنة، عندما تغير المشهد السياسي، سمع عن اختبار قبول لجامعة مرموقة للغاية.
    Aslında çok parlak biri, fakat Kamu Hizmeti sınavı'na girmedi. Open Subtitles كان لامعا جدا,لكنه لم يدرس من اجل امتحان الخدمة المدنية.
    sınavı iyi geçti, ama görüşme o kadar iyi değildi. Open Subtitles لقد نجحت في الإختبار ولكنها لم تبلي حسناً في المُقابلة.
    Sürpriz olmadı medikal sınavı geçemediğim için kaldım. TED لذلك وبدون مفاجآت، فشلت لعدم تجاوزي الامتحان الطبي.
    Avcı sınavı'nın yeri her sene değişiyor. Yerini saptamak biraz zordur. Open Subtitles موقع إختبار الصيّادين يتغيّر في كل عامٍ، يصعب كثيراً تحديد موقعه.
    Tam bunlar olacakken araya SAT sınavı diye küçük bir pürüz girer. Open Subtitles و لكن، يا للأسف هناك عائق صغير يسمى إختبار سات للكفاءة الدراسية
    - Hukuk fakültesini bitir. Aranızdaki sevgi gerçekse bu sınavı da geçer. Open Subtitles إنهي كلية حقوق إذا كان حقيقي،سيصمد في إختبار الوقت
    Bu aşamada sınavı geçse de ilerleyen aşamalarda bu hevesi katlanarak artacaktır. Open Subtitles ،يجتاز الاختبار بتلك المرحلة ،لكن مع مضي الوقت يصبح الاغراء أشد وأشد
    Bir kumandanın asıl sınavı sorumluluğundakiler kadar kafasının karıştığı ve korktuğu andır. Open Subtitles الاختبار الحقيقي للجندي حين يكون مرعوباَ ومرتبكاَ فيما هؤلاء الذين يعولون عليه
    18 öğrenci sınava girdi, 18 öğrenci de sınavı geçti. Open Subtitles 18 تلميذا اجتازوا الاختبار. 18 تلميذا نجحوا.
    Onlar sadece bir sınavı kazanan veya kazanamayan rakamlar değiller, onlar bizim gelecekteki vatandaşlarımız. TED هؤلاء هم مواطنونا في المستقبل ليس مجرد أرقام قد تنجح أو لا تنجح في اختبار
    Size bir cebir-2 final sınavı yapsam, yüzde 25'ten fazlanızın geçmesini beklemem. TED يمكنني أن أعطيكم يا شباب اختبار نهائي لجبر ٢ ولن أتوقع أكثر من نسبة نجاح ٢٥٪
    Çünkü onlar için bu sadece bir cerrahlık sınavı değil, bir İngilizce sınavı. TED لأنه ليس امتحان جراحة بالنسبة لهم، بل هو امتحان لغة إنجليزية.
    Batı dünyasındaki bizlerin kim olduğumuzun ve neleri savunduğumuzun sınavı. TED امتحان لنا نحن في العالم الغربي لهويتنا ومبادئنا.
    Bu sınavı geçmek istiyorsan dikkatli seçim yapsan iyi edersin. Open Subtitles واذا كنت تريد الفوز بهذا الإختبار عليك ان تختار بعناية
    Akademik Yeterlilik sınavı'na üç kez girdi çünkü daha iyisini yapabileceğini düşündü. Open Subtitles وقد أعادت الإختبار التقييمي ثلاث مرات ظنّا منها أنّها قد تؤدي أفضل
    En çetin enerji ve dayanıklılık sınavı bu. Open Subtitles الامتحان الأقصى للطاقة والقدرة على التحمّل،
    sınavı geçtikten sonra, seks yapacaksınız ve iyileşeceksin. Open Subtitles ما إن يجتاز الامتحان ستمارسين الجنس وستكونين بخير.
    Bir kaptanlık sınavı yaklaşıyor ve bence o sınava girmelisin. Open Subtitles هناك إمتحان للملازمين عما قريب. وأعتقد أنه يجب ان تأخذه.
    Hiç şüpheniz olmasın, bu sınavı da geçeceğimizi dünyaya göstereceğiz. Open Subtitles لكن بلا أخطاء، سنظهر للعالم أننا سننجح في هذا الأختبار
    Ve birden, ulusual sınavı geçtim. ve kendimi Kenya'nın çok güzel bir lisesinde buldum. TED وفجأة، نجحت في الإمتحان القومي وجدت نفسي في مدرسة ثانوية غاية في الجمال في كينيا
    Şirketi temsil ediyorum, ve sınavı ben yöneteceğim. Open Subtitles أنا ممثل الشركة وسأقوم بالإشراف على الاختبارات
    Avcı sınavı demek kendine güvenen insanların hayallerini yıkmak demek. Open Subtitles حيث مُتعة سحق أحلام الشباب الواثقين بأنفسهم في إختبارات الصيد.
    Bugün zor bir sınavı vardı, ben de ona iyi şanslar dilemek istedim. Open Subtitles لديه أمتحان مهم اليوم و أنا أردت فقط أن أتمنى له حظاً سعيداً
    SAT sınavı bu odada yapılacaktır. Open Subtitles سيجرى أختبار الأهلية المدرسية في هذه القاعة
    Ertesi yıl, giriş sınavı yapacakları sıralarda hastalandım. Open Subtitles في العام الذي بعده، أصبت بالمرض بينما كانوا يجرون اختبارات للطلاب
    Evet ama bir çeşit sınavı geçene kadar. Open Subtitles أجل، حتّى اجتزت ما يشبه اختبارًا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد