Yine de buna saçma diyecek bazı bilim insanları var. | TED | لا يزال هناك بعض العلماء الذين سوف يقولون أنّه هراء. |
Bunun saçma bir batıl inanç olduğunu düşünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعتقد ان هذا هراء و خرافات ، اليس كذلك ؟ |
İlişkimiz böyle saçma brşey yüzünden bozmadığıma mennun olmalısın ,ahmak kadın. | Open Subtitles | يجب أن تسرّي أني لم أعتبر علاقتنا واقعاً مفروضاً أيتها السخيفة |
Şu saçma çarpışma esnasında sizin açtığınız ateş sonunda isabet almış. | Open Subtitles | تباً تعطل , أعتقد بواسطة أحد رجالك خلال ذلك القتال السخيف |
Haydi ama yapmayın, bu çok saçma. Sınıfa dönmek zorundayım. | Open Subtitles | بالله عليك، هذا مثير للسخرية يجب أن أعود إلى الفصل |
Bu saçma gelebilir ama A Place in the Sun'ı izledin mi? | Open Subtitles | ربما يبدو هذا سخيفاً لكن هل شاهدت فلم مكان في الشمس ؟ |
Şu saçma hayatımda bir kez olsun bir işi halledeyim. | Open Subtitles | حياة غبية , انا ذاهب من خلال متابعة شيء ما |
Shmall, artık kimse evlere yumurta atmıyor. Bu çok saçma. | Open Subtitles | شماال لن يقذف أحدا بيتا بالبيض مرة اخري هذا هراء |
Siz piçler beni burada tutamazsınız, dostum. Bu çok saçma. | Open Subtitles | أنتم أيها الملاعين لا يمكنكم إبقائى هنا هذا هراء لعين |
saçma. O kadar kraliyet ve peri hikâyesi okursanız böyle olursunuz işte. | Open Subtitles | هراء كثير يخرج منك هذا يحدث عند تاثرك بقصص الخيال خاصتك فقط |
Hapishane'de korumaya ihtiyacımız var ve bu saçma suçların düşmesi lazım. | Open Subtitles | نحتاج حماية في السجن و نحتاج ان تُزال هذه التُهم السخيفة |
Ama bu saçma suçlamaları düşürmediğiniz takdirde size iyilik falan yapmıyorum. | Open Subtitles | لكن بدون اسقاط تلك التهمة السخيفة لن اقوم بأي خدمة لك |
Şu saçma çarpışma esnasında sizin açtığınız ateş sonunda isabet almış. | Open Subtitles | تباً تعطل , أعتقد بواسطة أحد رجالك خلال ذلك القتال السخيف |
Neden Venezuela için böyle saçma bir teklifi kabul edeyim ki? | Open Subtitles | لم قد توافق فنزويلا على مثل ذلك الإقتراح المُثير للسخرية ؟ |
Sayın Yargıç, birşeyin saçma görünmesi, onun öyle olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | سيادة القاضي ليس لأن الشيء يبدو سخيفاً يعني أنه ليس حقيقياً |
Bütün gün saçma oyunlar oynayacağına çıkıp bir erkek arkadaş arıyor olman lazım. | Open Subtitles | صديق عن بحثاً تخرجي أن يجب ألعاب ممارسة من بدلاً يوم كل غبية |
Bu evde saçma bir tek şeyim bile olamaz mı? | Open Subtitles | لا يمكنني أن أحظى بشيء غبي واحد في هذا المنزل؟ |
Böyle saçma şeyleri nereden öğrenmişsin bilmiyorum çünkü senin annen kaçık bir liberal o yüzden aklına nereden girdiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | أتعلمي ، لا ادري من اين تأتي بهذا الهراء لأن أمك ليبراليه مهووسه لذا انا لا اعرف كيف تتكلمي هكذا |
Çok saçma. Hala böyle aletler olan evler var mı? | Open Subtitles | هذا مضحك ما نوع المكان الذي تبقها في الماتور ؟ |
Bu çok saçma. Sadece işitme cihazı taktığını bildiğim birisini nasıl bulabilirim ki? | Open Subtitles | هذه سخافة, كيف اجد شخص كل ما اعرفه عنه انه يرتدي سماعات مساعدة |
diye soracaktın. Savaştayız! saçma sorular için hiç zaman yok! | Open Subtitles | نحن في حرب، يا رجل ليس هناك وقت للأسئلة الغبية |
Bu çok saçma, Said gibi adamlar yaşamak için her şeyi yaparlar. | Open Subtitles | هذا غير منطقي, شخص مثل سعيد لديهِ كُل شيئ للعيش من أجله |
Bu işlerde, bazen en büyük tehlike en saçma şeylerden ortaya çıkar. | Open Subtitles | في هذه الأعمال، أحياناً أكثر الأشياء خطراً تأتي من أكثر الأشياء غباء |
Büyük bir sorun. Dört tanesini birden çiğniyor. saçma birşey. | Open Subtitles | إنها مشكلة كبيرة، تضع 4 قطع في فمها، ذلك سخف |
Bunun kulağa ne denli saçma geldiğini biiyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | تعلمين أنه عندما تقولون ذلك يبدو سخيفا جدا, أليس كذلك؟ |