ويكيبيديا

    "satış" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المبيعات
        
    • البيع
        
    • بيع
        
    • للبيع
        
    • بائع
        
    • بالبيع
        
    • يبيع
        
    • صفقة
        
    • للمبيعات
        
    • البيعة
        
    • تبيع
        
    • ببيع
        
    • بيعة
        
    • أبيع
        
    • مبيعاتك
        
    Beş yıldızlı bir otelde satış şubesinin ne yaptığına dair hiçbir fikrim yoktu. TED لم يكن لدي أدنى فكرة عما يفعله قسم المبيعات في فندق خمسة نجوم
    Düşünün: satış personelleri yaptıklarını unutup bize sayılarla gelmezlerse o zaman ne yaparız? TED فكر بهذا: عندما ينسى مندوبي المبيعات ما يفعلونه ولا يحققون أرقامهم، ماذا نفعل؟
    Ve bildiğiniz gibi, ses olmayınca satış da doğal olarak olmuyordu. TED وكما تعلمون في حال عدم وجود الصوت البيع لا يتم عادة
    Müşterileri takip için işe alındım, satış elamanlarını düzenlemek için. Open Subtitles أنا مكلف بمراقبة هذه العقود لأدفع عملية البيع إلى الأمام
    Bu havyar satış makineleri ve Art-o-mat (hepsi birlikte) hakkında düşünmeye başladım. ve birkaç gerekçe, bir gece bir makineyi boyadım, TED بدأت بالتفكير حول هذا وآلة بيع الكافيار وآلة آرت أو مات معًا، ولسبب ما، كنت في ليلة ما أرسم آلة بيع،
    Ben en yaratıcı satış kampanyası para ödülünü kazanan kişiyim. Open Subtitles أنا الرجل الذي ربح الجائزة النقدية لحملة المبيعات الأكثر براعة
    Hangisi daha yetkili Bölge Müdür Yardımcısı mı, yoksa Bölge satış Direktörü mü? Open Subtitles أيهما أعلى , مساعد المدير الإقليمي أو مخرج إقليمي مسؤول عن المبيعات ؟
    Burada yazılı değil ama iyi bir satış deneyimim var. Open Subtitles لم اكتب هذا هنا، لكن لدي خلفية قوية في المبيعات.
    Burada yazılı değil ama iyi bir satış deneyimim var. Open Subtitles لم اكتب هذا هنا، لكن لدي خلفية قوية في المبيعات.
    Bugün bir satış rekoru bekliyoruz tabii sizler bunu berbat etmedikçe. Open Subtitles ونحن نبحث عن رقم جديد فى المبيعات طالما لم تخربوا الامر
    Hapları satış fiyatının çok altına alıyorsun ve satıcılara tanesini 6 pounddan kakalıyorsun. Open Subtitles تقوم بشراء الحبوب بجزء من سعر البيع وتبيعهم للتجار بقيمة 6 جنيه للواحدة
    Sana çok fazla müşteri kaybetmemek için satış tekniklerini izlemeye çalışıyorduk. Open Subtitles لقد كنا نشاهدك لمعرقة طرقك في البيع لنوقفك من سرقة عملاءنا
    Selam. satış ödülün için seni tebrik etme şansım olmadı. Open Subtitles مرحباً, لم أحصل على فرصة لأهنئك على جائزة البيع تلك
    Tüm satış sözleşmelerinde imzan var. Haydi kapat o zaman. Open Subtitles إمضاءك موجود على كل تذكرة بيع هيا أغلقى سماعة الهاتف
    "Devremülk satış sunumumuzu dinlemeniz halinde, her şey dahil 199 dolar." Open Subtitles السعر ب 199 دولار بمجرد ان تستمتع بعرض بيع المشاركة بالوقت
    Geldiğimde satış sözleşmesinin hazır olacağını umuyorum. Stop. Seni karşılayamam. Open Subtitles أتوقع عقد بيع المحطة أن يكون جاهزاً وقت وصولي، وقفه
    satış ilanı asmayı ve bir sürü yabancının varlığını kaldıramam. Open Subtitles لا أريد وضعه للبيع والحصول على مجموعة من الغرباء يتفقدونه
    Kuzeydoğunun en iyi satış elemanı olmamın bir nedeni var. Open Subtitles هناك سبب في كوني أفضل بائع في المنطقة الشمالية الشرقية
    Şirketinizin satış sözleşmelerinde bu şekilde satış yapma izniniz olmadığı... Open Subtitles شروط شرائك تضغط علي صرامة طبعك التي لم تسمح بالبيع
    Baharda sürüsünü topladıktan sonra hiç satış yaptığını gördün mü? Open Subtitles هل عرفته يبيع الماشية بعد دورة الربيع هذه السنة أو فى أي سنة أخرى؟
    Tüm demek istediğim onlara olağanüstü bir satış olduğunu anlatman. Open Subtitles كل ما أريده هو أن تخبرهم أنها كانت صفقة ممتازة
    Kalplerini kırmış olabilir ama satış rekoru kırdığı da kesin. Open Subtitles ربما حطم بعض القلوب لكنه بالتأكيد حطم الرقم القياسي للمبيعات
    Bu yıl yaptığım tek satış, bunun da pek satış olduğu söylenemez. Open Subtitles نعم ، هذه البيعة الوحيدة لي منذ سنوات، وليست بيعة مكتملة أيضاً
    satış yaparken, kendin karar veriyorsun her şeye, değil mi? Open Subtitles يمكنك أن تفعل ما يحلو لك طالما أنك تبيع جيدا , أليس كذلك ؟
    Bir adam da Lego için şu satış sonrası silahları satıyor. çünkü Lego -- Danimarkalı -- silah işinde değiller. TED وهناك متأنق يقوم ببيع أجزاء الأسلحة هذه لمؤسسة ليغو، لأن مؤسسة ليغو -- الدنماركية -- ليست، لديها تعامل مع البنادق.
    Gerçekten sıkı adamdı, tek bir satış yapamadan beni indirdi. Open Subtitles ذلك الفظّ، لقد طردني من البلدة قبل أن أبيع شيئاً.
    Larry, işte bu yüzden satış kotanı hiç dolduramıyorsun. Open Subtitles هذه مشكلتك يا لارى لهذا مبيعاتك دائماً فى تراجع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد