Geçmiş savaşlar yüzünden... Güzel bir gezegen bu işe döndü | Open Subtitles | بسبب الحروب الماضية، هذا الكوكب الجميل تحول الى هذه الحالة |
Yetişkin biri olduğumda, artık savaşlar öyle basit ve direkt olmuyordu. | Open Subtitles | وقت أن أصبحت راشدا، لم تعد الحروب بنفس ذات البساطة أبدا |
Yaptığım onca anlaşmalar, savaşlar ve orospular bununla kıyaslanınca hiç birşeydi. | Open Subtitles | جميع المواثيق الذى قدمتها كل الحروب والعاهرات لا شىء مقارنه بهذا. |
Annem içindi. Bazı savaşlar vardır ki galip çıkmayı umamazsınız. | Open Subtitles | من أجل أمي هناك بعض المعارك لا يمكنك الفوز بها |
Ama birçoğu sihirli kılıçlar ve büyü yardımıyla kazanılması imkânsız savaşlar veren efsanevi kahramanlarla ilgiliydi. | TED | ولكن العديد تضمنوا أبطال أسطوريين يقاتلون معارك طويلة بمساعدة السيوف السحرية والشعوذة. |
Görünürde sonu olmayan savaşlar binlerce yıldır bu dünyayı yakıyor. | Open Subtitles | لقد اجتاحت الحروب هذا العالم لآلاف السنوات دون نهاية قريبة |
Geleceğin savaş modeline bakıyorduk, savaşlar gördüğümüz üzere stratejik ve takip edilemez olacaktı. | Open Subtitles | كنا نتطلع إلى مستقبل الحروب السرية بهجمات قد تكون الأقوى إستراتيجياً بشكل متتالي |
Mesela ben başladığımda Balkanlar'da savaşlar vardı. | TED | على سبيل المثال .. عندما بدأت الحروب في البلغان |
Çinli general Sun Tzu der ki, tüm savaşlar yanıltmaya dayanır. | TED | الجنرال الصيني صن تزو قال بأن كل الحروب كانت معتمدة على الخداع. |
Aslında oldukça bilindik bir düzenlilikleri var. 100 kat daha öldürücü olan savaşlar 10 kat küçük oluyor. | TED | وهناك في الواقع انتظاما معروفا لها، حيث أنّ الحروب التي هي 100 مرة أكثر فتكاً عددها أقل بعشر مرات. |
İnsanlık tarihi boyunca, güçlü devlet ve imparatoruklar her zaman birbirleriyle savaş hâlindeydiler ve barış, savaşlar arasında bir teneffüsten ibaretti. | TED | عبر التاريخ البشري، الدول والإمبراطوريات القوية دائمًا ما كانت في صراع مع بعضها البعض، والسلام كان دخيلا بين الحروب. |
savaşlar masraflıdır. Ama sonra borcumuzu ödedik, ödedik, ödedik... Ve bir de baktık ki, İç Savaş! | TED | الحروب مكلفة. و ثم نعود نسدد و نسدد و نسدد. و بعد ذلك، اوه، ما هذا؟ الحرب الاهلية. |
savaşlar hayatın bir gerçeğiydi, MS 73 yılında bile. | TED | كانت الحروب هي نهج للحياة، حتى في عام 73 بعد الميلاد. |
savaşlar tarihimizin üzücü bir parçası şüphesiz, her zaman öyle de olacak. | TED | تمثل الحروب جزءًا مأسويًا في تاريخنا، ومن الأرجح أنها ستكون جزءًا مأسويًا من مستقبلنا. |
Başlangıcı görüyoruz. Sabit bir konuma kadar yükseldiğini görüyoruz dünyadaki savaşlar buna benzer. | TED | نراها تبدأ، تتزايد نحو الحالة المستقرة التي تمثل الحروب حول العالم |
Ve ben, çalıştım ve sorunlar ile uğraştım, ta ki resmin içinde mücadele ettiğim ufacık minik savaşlar kendiliğinden çözülmeye başlayana dek. | TED | وعملت وعملت على حل المشاكل حتى المعارك الاولى التي كنت اقاتلها داخل الصورة بدأت في الحل من تلقاء نفسها |
Bu duygusal kısımları kadınların savaşlar ve imparatorluklar hakkında yazmaması gerektiğine inanan bir topluma daha hoş gelmesi umuduyla dahil etmiş olabilir. | TED | أدرجت هذه الممرات العاطفية على أمل أن يجعلوا كتاباتها أكثر قبولا للمجتمع الذي يعتقد أن النساء لا ينبغي يكتبن عن المعارك والإمبراطوريات. |
12'de saldırsak daha iyi olur. savaşlar 15 dakikada kazanılır ve kaybedilir. | Open Subtitles | سيكون من الأفضل الهجوم عند الظهيرة تكسب المعارك أو تخسرها فى ربع ساعة |
Hercules... Harika savaşlar yaptık, ve gene harika savaşabiliriz. | Open Subtitles | كنت محارباً عظيماً ذات مرة و حاربت في معارك عظيمة |
Çünkü savaşlar, uzun yıllardır bizimle, biz de, savaş eylemlerinden kimin sorumlu tutulması gerektiğini çözmek için yasalar koyuyoruz. | TED | لأن الحرب كانت ملازمة لنا منذ فترة طويلة، فلدينا قوانين لنحدد من يجب أن يتحمل مسؤولية أعمالهم أثناء القتال. |
Söylesene Doktor, planlamam gereken savaşlar varken vaktimi neden seninle harcıyorum? | Open Subtitles | أخبرني يا دكتور، لمَ أضيع وقتي معك؟ لدي حروب لأخطط لها |
Buna kundaklama, çarpık kentleşme, asit yağmurunu dahil edebiliriz ve tabii ki terörizm ve savaşlar da cabası. | TED | هذا يشمل الحرق العمد والتوسع العمراني العشوائي المطر الحمضي ودون ذكر الإرهاب والحروب. |
Eğer bu kadar kolay olsaydı, ilk önce savaşlar çıkmazdı. | Open Subtitles | لو كان الأمر سهلاً لما خاضوا حروباً منذ البداية |
Bunlar güzel sözler ama savaşlar güzel sözlerle kazanılmaz! | Open Subtitles | ،كلمات مليئة بالشجاعة لكن الكلمات لا تجعلك منتصرا بالحروب |
Geçenlerde, Suriye veya Gazze'de devam eden savaşlar gibi, farklı çatışmalardan getirilen veya sahnelenen görüntüler gördük. | TED | في الآونة الأخيرة, كما في الحرب الدائرة في سوريا أو في غزة, شاهدنا استغلال صور تم جلبها من صراعات مختلفة. |
Kutularından çıkarınca değerleri düşüyor ama yine de onlarla muhteşem savaşlar yapabiliriz. | Open Subtitles | يخسرونَ قيمتهم إذا أخرجتهم من الصندوق. ولكن لا نزال نستطيع الحظي بمعارك رائعة معهم. |
Geçmişte, eski sahte tanrılar adına devam ettirdiğimiz savaşlar yüzünden garezlenmediğinden emin misiniz? | Open Subtitles | بالتأكيد, لا يمكن أنه لا زال حاقداً علي لمعارك شنت في الماضي بأسم آلهة سابقة باطلة؟ |