Ağlama! Ben bunu başka kızlara yaparım. Seni seviyorum, bebeğim! | Open Subtitles | لا تبكي، أنا أفعل ذلك مع الأخريات فقط لأنني أحبك |
Ağlama! Ben bunu başka kızlara yaparım. Seni seviyorum, bebeğim! | Open Subtitles | لا تبكي، أنا أفعل ذلك مع الأخريات فقط لأنني أحبك |
Sevgilim dürüst olduğun için memnunum. Seni bunun için seviyorum. | Open Subtitles | حبيبتي أن مسرور لأنك صادقة و أحبك من أجل ذلك |
Dünyaya bakış açılarını seviyorum, çünkü dünyayı hayatlarında ilk kez görüyorlar. | TED | احب الطريقة التي يرون بها العالم لانهم يرون العالم أول مرة |
Birini sevmen için onunla yaşaman gerekmez. Ben seni seviyorum! | Open Subtitles | ليس ضرورياً ان تعيش مع اناس كي تحبهم انا احبك |
O alçak ve acımasız bir adam ben seni seviyorum | Open Subtitles | أنه حقير وقاس . أنا أحبك أنت ألا تصدقنى ؟ |
Seni dünyadaki her şeyden çok seviyorum, ne olursa olsun. | Open Subtitles | سأظل أحبك اكثر من أي شيء في العالم لايهم مايحدث |
Seni her şeyden çok seviyorum. Daima bunu hatırla,tamam mı? | Open Subtitles | أنا أحبك أكثر من أي شئ أخر فقط تذكري ذلك |
Yasemin, ben de seni seviyorum ama olmadığım bir şey olmaya çalışmaktan vazgeçmeliyim. | Open Subtitles | ياسمين أنا أحبك فعلا لكن يجب أن أتوقف عن التظاهر بشئ لا أكونه |
Seni dünyadaki herşeyden fazla seviyorum, Max, ve doğru olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أحبك أكثر من أى شئ فى الدنيا يا ماكس, وأنتتعرفان هذاحقيقى. |
- Çünkü seni seviyorum, Grace. - Seni seviyorum, Bobby. | Open Subtitles | ـ لأننى أحبك يا جريس ـ وأنا أحبك يا بوبى |
İlk olarak söylemek istiyorum ki ikinizi de çok seviyorum. | Open Subtitles | أولا وقبل كل شيء، أنا أحبك كثيرا على حد سواء. |
Seni kendi hiçbir işe yaramaz oğlumdan daha çok seviyorum. | Open Subtitles | أنا أحبك أكثر من ابني الطيب الذي لم أحظ به. |
Bulmayı seviyorum, giyinmeyide ve şu sıralarda da, her durum için farklı renkli ve çılgın kıyafetlerin fotoğraflarını çekip blog yazıyorum. | TED | انا احب ان ارتدي و أجد ملابس جديدة ولاحقاً تصوير وتدوين ونشر عدة ألوان من الملابس الجنونية من اجل مناسبة واحدة |
Galiba yemekle ilgili daha fazla, ve gerçekten onu seviyorum. | TED | أنا أفكر بالطعام طيلة الوقت .. وانا احب الطعام كثيراً |
Ben Rosa'mi bugun de ilk siktigim günkü gibi seviyorum. | Open Subtitles | انا احب زهرتي مثلما كنت احبها اول مرة رايتها فيها |
Kendimden memnunum! Ben de seni seviyorum, ama şuna bak. | Open Subtitles | انا احبك كما انت ايضاً ، لكن انظر الى ذاك. |
Seni bu dünyadaki her şeyden daha çok seviyorum Heather. | Open Subtitles | انا احبك, هيثر اكثر من اى شئ فى هذا العالم |
Bilimin farklı dallarına 'çalışma alanı' denmesi fikrini seviyorum. | TED | تعجبني فكرة اطلاق مصطلح المجالات الدراسية على مختلف الفروع العلمية. |
Ama sizinle tamamen dürüst olmam gerekirse, ben televizyonu seviyorum. | TED | ولكن لأكون صادق معكم ، إنني أحب التلفاز نوعاً ما. |
...Maynard Sipes'i seviyorum, ... ...fakat o kendi dünyasında, ... ...kendine dua eden bir paronayak. | TED | وأنا معجب بماينارد بشدة لكنه منغلق في عالمه الخاص وأتمنى له الشفاء فهو مريض بالبارانويا |
O bir barbarın oğlu ama onu Edwin'in oğluymuş gibi seviyorum. | Open Subtitles | هذا الطفل من البربري ولكنني احبه كما لو كان طفل ادوين |
Jon, ben de seni seviyorum. Ama hakkımda bilmen gereken bir şey var. | Open Subtitles | جون، أَحبُّك أيضاً، لكن أعتقد هناك الشيء الذي أنت يَجِبُ أَنْ تَعْرفَ عنيّ. |
Belki onu sevmem için bir neden yok ama seviyorum. | Open Subtitles | ربّما ليس لديّ سبب لمحبّة ذلك الشاب, إلا أني أحبّه |
Bu size garip gelebilir ama bazen öyle yemeyi seviyorum. | Open Subtitles | ستعتقدون أن هذا الأمر مقرف لكن أحيانًا أحبُ أن أكلهُ |
Hatta öylesine çok seviyorum ki iki yılda bir yeni bir dil öğreniyorum, şu anda da sekizinci dili öğreniyorum. | TED | في الواقع، إنني أعشق تعلم اللغات حتى أنني أحب تعلم لغة جديدة كل عامين، في الوقت الحالي أتعلم لغتي الثامنة. |
Eğer bir saniye beklersen, söylediklerimi geri alacağım. Aileni seviyorum. | Open Subtitles | لو أمكنكِ التحدث معي للحظة فسأسحب كلامي، أنا أُحب والديكِ |
Karım Faslı. Onu çok seviyorum, ama ayrıca ondan nefret ediyorum. | Open Subtitles | زوجتي مغربيّة أحبّها كثيراً، ولكنني أكرهها أيضاً |
Onlar en iyisi ve onları çok seviyorum onları her şeyden çok önemsiyorum. | TED | إنهم الأفضل وأنا أحبهم كثيرا. وأنا أهتم بهم أكثر من أي شيء آخر. |