ويكيبيديا

    "taşıma" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النقل
        
    • نقل
        
    • حمل
        
    • لحمل
        
    • بحمل
        
    • لنقل
        
    • بنقل
        
    • للنقل
        
    • بحمله
        
    • توصيل
        
    • نقلها
        
    • شحن
        
    • المواصلات
        
    • حمله
        
    • ونقل
        
    Evet ama hiçbir erkek toplu taşıma rezaletini çekmeye değmez. Open Subtitles نعم , لكن لا رجـل يستحـق معانـاة اهانـة النقل الجماعـي
    Yerine, bu insanlar yürümek, bisiklete, trene binmek ya da diğer toplu taşıma yöntemlerini kullanmak zorundaydı. TED وبدلا منها ،إضطر هؤلاء القوم أن يسيروا ويستخدمو الدراجة والقطار، أوالأشكال الاخري من وسائل النقل.
    Mağaralara kaçış için acelemiz olduğunu biliyorum bu yüzden bebeği taşıma meselesini çözdüm. Open Subtitles أعرف أننا على عجلة من أمرنا لنهرب للكهوف، لذا، فتوصلت لحلمشكلة نقل الطفل.
    Bu durum biraz daha devam ederse, toplu taşıma araçlarını kullanmak zorunda kalabilirim. Open Subtitles إن استمرّ الأمر لفترة أطول قد أضطّر إلى استعمال وسيلة نقل عامة مجدداً
    Eğer uygun noktalara delikler açarsak, duvarın yük taşıma kapasitesini, zayıflatırız. Open Subtitles إن حفرنا ثقوباً في أماكن معينة سنقلل من قوة حمل الجدار
    Tanrı'nın, Aziz Michael'ın ve Aziz George'un adına... sana silah taşıma hakkını ve adalet dağıtma gücünü veriyorum. Open Subtitles بسم الرب, القديس مايكل و القديس جورج أمنحك الحق لحمل السلاح و القوة لتلبية العدالة
    Gelişmekte olan ülkelerde, en yaygın taşıma türü demiryoludur ve İngilizler Hindistan'a oldukça fazla demiryolu yaptılar. TED ففي الدول النامية, تعد السكك الحديدية أكثر وسائل النقل شيوعاً, وقد شيدت بريطانيا كثيراً منها في الهند.
    Tüm hatlar, orada gördüğünüz renkli hatlar, bizim yüksek kapasiteli taşıma ağımızdır. TED كل الخطوط ، الخطوط الملونة التي تراها هناك ، هي شبكة النقل عالي الكثافة.
    (slide için) Her neyse, Amerikan şehirleri: yolların çoğu geniş alanlara yayılmıştır ve neredeyse toplu taşıma yok denebilecek kadar azdır. TED وأعني بذلك أن المدن الأمريكية تمتلك العديد من الطرق التي تمتد لتشمل مناطق واسعة، دون وجود حقيقي لوسائل النقل العام.
    Belki de zorluklarımız şehir altyapısıyla ilgilidir: toplu taşıma, makul fiyatlı evler. TED ربما تكمن تحدياتنا في البنية التحتية للمدينة: وسائل النقل العام أو السكن بتكلفة معقولة.
    Gelişmekte olan ülkelerdeki büyük eşitsizlik bunun görülmesini güçleştiriyor, örneğin, taşımacılık açısından, gelişmiş bir şehir, yoksulların dahi araba kullandığı bir şehir değil, tam tersi zenginlerin dahi toplu taşıma kullandıkları bir şehirdir. TED التفاوت الطبقي الكبير في البلدان النامية يجعل من الصعب أن نرى، على سبيل المثال، أن في مجال النقل، المدينة المتقدمة ليست التي يركب فيها الفقراء سيارات بل أين يستعمل الأغنياء وسائل النقل العمومية.
    Bu şehrin harika bir toplu taşıma sistemi olduğunun farkında mısın? Open Subtitles أنت على علم ان هذه المدينه لديها نظام نقل عام ممتاز؟
    Yayalar, bisikletler, toplu taşıma ve arabalar arasında nasıl dağıtılmalıdır? TED كيف يوزع بين مشاة، دراجات، نقل حضري وسيارات؟
    Onları esasında köleleri sahibinin tarafından işletilen taş ocaklarının taşıma sistemi. TED هم بشكل مبدأي أنظمة نقل على غرار حاملي صخور الأهرام، هم مجبرون على السعي بأمر من مستعبدهم
    Eğer uygun noktalara delikler açarsak, duvarın yük taşıma kapasitesini, zayıflatırız. Open Subtitles إن حفرنا ثقوباً في أماكن معينة سنقلل من قوة حمل الجدار
    Eğer stratejik bölgelere delik açarsak, duvarın yük taşıma kapasitesini zayıflatırız. Open Subtitles إن حفرنا ثقوباً في أماكن معينة سنقلل من قوة حمل الجدار
    Bu yerde bir silah taşıma ihtiyacı hissetmiyorum. Open Subtitles أنا لا أشعر بالحاجة لحمل سلاح في هذا المكان
    O şeyi niye yukarı kadar taşıma zahmetine girdiğini bilmiyorum. Asla kullanmayacaksın. Open Subtitles لا أعلم لماذا تضايق نفسك بحمل كل هذه الأشياء التى لن تستخدمها
    Öyle bir zaman geldi ki, bütün nakış işlerini köyden pazar yerine götürmek gerektiğinde, taşıma için yardıma ihtiyacı oldu, kocasını tuttu. TED وبعدها، عندما اضطرت لنقل كل السلع المطرزة من القرية إلى السوق، احتاجت لشخص يساعدها في الشحن، ولأجل هذا وظفت زوجها.
    Kanalın hangi tarafında olursa olsun parayı taşıma işi biraz üçkağıda geliyor. Open Subtitles المراوغة بنقل الأموال في كِلا الأتجاهات بدأ يصبح شيء خبيث قليلاً
    Albay, Tollanlılar'ı yarın saat 06:00'ya taşıma için hazırlayın. Open Subtitles عقيد، اجعل التولانيين مستعدّون للنقل غدا في الساعة 6:
    Aletim öyle büyük ki, taşıma konusunda bana yardım edebilirsin. Open Subtitles قضيبي كبير جداً , لدرجة ان يمكنك مساعدتي بحمله
    Bu sahiciliği o andan müzedeki sergiye taşıma kararı aldık. TED لذلك فكرنا في توصيل هذا الشعور الواقعي، عند وقوع ذلك الحدث وسط المعرض في حد ذاته.
    Uçakla taşıma sırasında kazara patlamaması için durma mekanizması var. Open Subtitles تمنع القنبلة من الانفجار عرضياً ينما يتم نقلها في الطائرة
    Burası eskiden 10. Bulvar boyunca uzanan bir yük taşıma hattıydı. TED وقد كان أصلا خط شحن يمتد على طول الجادة العاشرة.
    Sonrasında evin anahtarlarını alıp gerçek dünyaya açılan kapıdan yürür, belki de şehir merkezine toplu taşıma ile gidersiniz. TED ثم ستأخذ مفاتيح بيتك، تخرج من الباب إلى العالم الواقعي ومن الممكن أن تستقل المواصلات العامة إلى مركز المدينة
    Silah taşımak onu öldürmemiştir, ama silah taşıma nedeni onu öldürmüş olabilir. Open Subtitles حمل مسدس لا يتسبب بمقتله، لكن ربما كان حمله للمسدس سبباً بمقتله
    Evet, ondan bilgi alma işini, ve parasını Amerikan bankalarına taşıma işini. Open Subtitles نعم , كانت وظيفتي أستخلاص المعلومات منه ونقل أمواله إلى البنوك الأمريكية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد