ويكيبيديا

    "takıntı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • هوس
        
    • مهووس
        
    • الهوس
        
    • هاجس
        
    • مهووسة
        
    • مهووساً
        
    • هوساً
        
    • هوسك
        
    • مهوساً
        
    • مهووسًا
        
    • هووس
        
    • مهوسون
        
    • بالهوس
        
    • الهواجس
        
    Şimdi tercihinin Hope Kingston'a karşı erotomanik bir takıntı haline geldiğini düşünüyoruz. Open Subtitles و الآن نظن ان تفضيله تطور الى هوس جنسي شخصي بهوب كينغستون
    Bakın bilim iletişiminde ciddilikle ilgili bir takıntı var. TED تعلمون ، في محاولة توصيل العلوم هناك هوس بالجدية.
    Sanırım esas ilginç olan, şu an bedenin teknolojisini takıntı haline getirmiş olmam. TED واعتقد أن الشيء المثير للإنتباه هو أني الآن مهووس بتكنولوجيا الجسم.
    Fakat benimle ilgili sapık bir takıntı istemiyorum. Open Subtitles لكنّي حقا لست بحاجة إلى شخص مجنون بى او مهووس.
    Bence, bu takıntı yaratıcılığımızın ve üreticiliğimizin kaynağı ve kökenidir. TED بالنسبة لي .. هذا الهوس هو الاساس لكل الانتاج والابداع
    Bak adamım, demek istediğim bir takıntı seç ve onla kal. Open Subtitles أنظر يا رجل، كل ما قلته بأن تختار هاجس و تمسك به
    Bir sebebi kültürümüzün gençliği bir takıntı haline getirmiş olması. TED حسناً، أولاً لأننا ثقافة مهووسة بالشباب.
    İki gündür mektubu takıntı haline getirip beni deli ettin. Open Subtitles ليومان, كنت مهووساً بهذا الخطاب لقد جننتني
    Ve yıllar içinde, tuvaletlere karşı bir takıntı geliştirdim ve tüm dünyada gizlice tuvalete girip kameralı telefonumu da yanıma almakla tanındım. TED وعبر السنين، أصبح عندي هوس غير صحي مع المراحيض، وقد عُرف أنني أتسلل إلى المراحيض ومعي كاميرا هاتفي في جميع أنحاء العالم.
    Etek altına bakmak moda olmuştu, âdetler de takıntı haline gelmişti. Open Subtitles النظر تحت التنورة كان كل الغضب و فترة الدورة اصبح هوس المدرسة
    Henry kız arkadaşına döndüğünden beri Daniel'la ilgilenmeyi takıntı haline getirdin. Open Subtitles منذ أن عاد هنري إلى صديقته عندكِ هوس بالإعتناء بـدانيال
    Size cinsel dedim ya. Dürtü. takıntı gibi şeyler. Open Subtitles أخبرتك ، دوافعه جنسيّة معقد ، مهووس ، وما شابه
    Bugüne, seninle olan bu "çıkmama" işi nasıl gider diye takıntı yaparak başladım. Open Subtitles اعني اني بدأ هذا اليوم مهووس كيف سيمضي هذا اللا موعد معك
    takıntı hâline getirmişti o kadar takmıştı ki, H.G. endişelendi. Open Subtitles لقد كان مهووساً به مهووس جداً في الواقع مما أثار قلق اتش جيه
    Bu takıntı yüzyıllardır süregelmesine rağmen hala bizi yeniyor. TED وعلى الرغم من الهوس في قرون تلو قرون ما يزال يربكنا.
    Sonunda eve kapandım ve kendimi içkiye verdim. Fiziğin kutsal kâsesini aramak Bilim adamlarında takıntı haline gelmiştir, fakat keşfetmek istedikleri şeye hazırlar mı? Open Subtitles الهوس يقود العلماء لمتابعة كأس الفيزياء المقدسة,
    Bunu takıntı haline getirmeni istemiyorum sadece. Open Subtitles ولكنني لاأريدك أن ينتابك الهوس على هذه العلاقة
    Sonra yemek yarışmalarını izlemeye başlayıp takıntı haline getirdim... Open Subtitles ولكن بعد ذلك بدأت في مشاهدة تلك الطبخ العروض المنافسة وحصلت على هاجس.
    Ölüm düşüncesi onda takıntı oldu. Zavallı çocuk! Open Subtitles إنها مهووسة بأفكار الموت, يا صغيرتى المسكينة
    Sence niçin bu cadılar meclisini takıntı haline getirmiş? Open Subtitles لماذا تظنُ بأنه كان مهووساً بهذا الأمر بالذات؟
    Bu konu benim için bir takıntı hâlini aldı ve davayı arkamdan gelenlere şutlayıp tatilin tadını çıkaramam. Open Subtitles صارت هوساً بالنسبة إليّ ولن أرحل وألقي بفظاعة كهذه على من يُنصّب بعدي
    Ama o zaman Bayan Blake-- Senin Brigit'e olan bağlılığın, ona hastalığında yardım etmek istemen bunlar ne kadar büyük bir takıntı olmuştu sende? Bunu herhâlde siz de merak etmiş olmalısınız, Leydi Sedwick? Open Subtitles ان تضحياتك لبريجيت ومحاولة انقاذها,كيف جعلك هوسك يبعد عن التأخير عن مساعدتها يا سيدرسك ؟
    Bu adamı takıntı yapmış olman bence harika bir olay. Open Subtitles كان هذا جميلا جداً ان اجعلك تبدو مهوساً بذلك الرجل
    takıntı haline getirdiğin zaman çalışmak zor oluyor. Open Subtitles من الصعب الحفاظ على الوظيفة إن اصبحت مهووسًا بجزء منها
    Ama bu hastalıklı, bencil takıntı... Open Subtitles لكن هذا هووس اناني سقيم القلب
    Altın yıllarını eski davalarını takıntı ederek geçiren yaşlı kanun adamları gibi asla olmayacağını bana söylememiş miydin? Open Subtitles ألم تقم بإخباري من قبل أنه لن ينتهي بك المطاف كأحد رجال القانون الذين يمضون سنواتهم الذهبية مهوسون بقضايا قديمة؟
    Ama, bunu takıntı haline getirmemeli, düş kurmamalıyım. Open Subtitles رغم ذلك، لا يجب أن أتخيل أو أشعر بالهوس.
    Bu takıntı beyni aşırı yükleme yaptıracak kadar büyüyünce... Open Subtitles الهواجس تصبح كبيرة لدرجة أن العقل يصبح تحت ضغط شديد جداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد