Panbanisha'nın yazdığı bir sonraki sembol de "tasma"yı temsil ediyor. | TED | الرمز الثاني الذي ترسمه بانبانيشا يمثل طوق. |
tasma veya başka birşey yok. Doğduğundan beri vahşi hayatın içinde. | Open Subtitles | لا يوجد بطاقة اسم ولا طوق ربما ولد فى الغابة |
Kedicik bu yüzden peşindeymiş. Kuzenin Nicky bunu buraya sakladığı için. Tasma: | Open Subtitles | لهذا كانت تتعقبكابن عمك وضع المخطط هنا , ايها الطوق اخرج الكاميرا |
O sarışın canavar sana tasma taktığı için çok korkuyorsun. | Open Subtitles | تخاف من الشقراء الجميلة الوحش التى تمسك الطوق الخاص بك |
Seni parkta gezdirmek için o dilini tasma olarak kullanır. | Open Subtitles | أجل لسانك هي المقود التي تستخدمها كي تستعرضك حول الحديقة |
Özel bir tasması var, aslında şoklu bir tasma. | Open Subtitles | لا ، لديها ياقة خاصة في الواقع ، ياقة حول العنق |
Kontrol edemiyorsan, tasma tak. Kanunlar var. | Open Subtitles | اسمع,إن لم تستطع التحكم به فأحضر له طوقاً,هناك قوانين |
Kusura bakma ama bu civarda tasma kuralı var | Open Subtitles | آسف , لكن هنالك قانون للـ مقود في هذا الحي |
Bence ona bir tasma ve zincir almalısın Diana. | Open Subtitles | أعتقد أن عليك أن تحصلي له على طوق وقيد ، ديانا |
Köpek havlayınca ona elektrik veren tasma gibi. | Open Subtitles | الأمر يشبه طوق الكلب الذى يطلق صدمات كهربائية عندما يَنْبحُ الكلب |
"komsular üzerinde yalnizca tasma olan birinin binadan "kaçmasindan süphelenene kadar" sürmüs. | Open Subtitles | الجيران تنبهوا حين هرب رجل من المنزل مرتدياً طوق كلب فقط |
Seni parkta köpek gibi dolaştıracağım zaman kullanmak için yeni bir tasma. | Open Subtitles | إنه طوق جديد لتمشيتك غداً في الحديقة, مثل الكلب. |
Bence onu kim ısırdıysa, ona tasma ile ağızlık takmak gerek. | Open Subtitles | أعتقد أياً ما عضه يجب أن يرتدي طوق وكمامة |
Bunun doğru olup olmadığını tespit etmek için bilim adamları vahşi bir dişi kurdu yakalayıp ona vericisi olan tasma takmışlar. | Open Subtitles | لترسيخ حقيقة الأمر قام العلماء بحبس وتركيب الطوق لذئبة بريّة. |
tasma takılınca, kırmızı bir ışık yanar. | Open Subtitles | مع وجود الطوق في مكانه، وظهور اللون الأحمر, |
Burada çocuk olmamalı. O tasma beni delirtmez umarım. | Open Subtitles | لا يجب على هذا الرضيع ان يظل هنا وأنا لن أسمح بوجوده قد أتعثر بهذا الطوق الذي تقيديه به |
Bu tasma bazı elektronik eklentilere sahiptir. | TED | يمتلك هذا المقود بعض الإضافات الإلكترونية. |
Bir de Millicent'in bana niye kısa bir tasma taktığını merak ediyorsun. | Open Subtitles | وتتعجين لماذا كانت تريد ميايسنت ايقاعى على هذا المقود الصغير |
Ama gördüğünüz gibi, boynuna güçlü elektrik veren bir tasma yapıştırdım. | Open Subtitles | في عقلها، لكن كما شهدتم، الصقت بشدة ياقة صاعقة للغاية في عنقها. |
Tüm köpek ajanlar görünmez devreli bir tasma takarlar bu onların dikkatlerini çekmeye yönelik bir şok verir. | Open Subtitles | كل الكلاب العملاء تضع طوقاً مصمم لصعقه للاستحواذ على انتباهه |
Onlara tasma takıp yürüyüşe çıkardık, ve onlara numaralar öğrettik. | Open Subtitles | وضعناهما على مقود الدراجة وأخذناهما للتنزه وعلمناهما الحيل |
- Bir yıl önce, onu izlemek için tasma taktılar, böylece onu araştırabiliyorlar. | Open Subtitles | . لقد وضعوا قلادة تعقّب عليها منذ سنة . لكي يتمكّنوا من دراستها |
Onun ruhu yok, Buffy. Sadece kafasına sokulmuş bir tasma var. | Open Subtitles | ليس لديه روح يا بافي مجرد رباط محشور في رأسه |
Dostlarım, bugün adalet mavi bereyle sahte elmaslı tasma takıyor. | Open Subtitles | اصدقائى, اليوم العدالة ترتدى مشبك شعر ازرق وطوق من الماس |
Boynuna bir tasma takıyor. | Open Subtitles | إنها ترتدي رسنا للكلاب! |
tasma mı o? | Open Subtitles | أهذا مقوّد ؟ |