Nükleer Regülatör Komisyonu'nun Acil Durum yönetim Programı altında geliştirdiğimiz bir aygıt. | Open Subtitles | إنها أداة قمنا بتطويرها تحت إشراف لجنة النظم النووية ونظام إدارة الطواريء |
Coca-Cola'nın yönetim kurulu başkanı bunun yüzlerce ünitesini, gelişen dünyada, test etmeyi onayladı. | TED | وافق رئيس مجلس إدارة كوكاكولا للتو للقيام بإختبار كبير للمئات من الوحدات من هذا في العالم النامي. |
Devlet bunlara Haberleşme yönetim Birimi yani HYB(CMU) adını veriyor. | TED | تطلق الحكومة على هذه الوحدات اسم وحدة إدارة الاتصالات. |
Sadece dört yıl sonra hayalinizi gerçekteştirebileceğini bildiğiniz birinin yönetim kurulu toplantı odasının önünde oturmanın nasıl bir his olduğunu bir hayal edin. | TED | لذا تخيل كيف كان شعوري بعد أربع سنوات عند جلوسك في مجلس الادارة أمام شخص كنت أعلم أنه يستطيع أن يجعل حُلمي حقيقةً |
Geleneksel yönetim kavramları harika eğer uyum istiyorsanız. | TED | المفاهيم التقليدية للإدارة ممتازة إن كنتم تريدون الإذعان. |
Desteklenen yatırım her altı dolarda birini dışarıya sunuyor, Amerika'da profesyonel yönetim altında. | TED | ويمثّل الآن واحدًا من أصل كل 6 دولارات تحت إشراف إدارة محترفة في الولايات المتحدة. |
Bunun gibi bir doğal ormanda, hiçbir yönetim en iyi yönetim değildir. | TED | في غابة طبيعية كهذه، غياب الإدارة هو أفضل إدارة. |
Mücadele etmemiz gereken bir diğer şey yönetim biçimi ve yolsuzluk. | TED | ومن ثمّ ، إدارة الحكم ومكافحة الفساد علينا أن نقاتل،علينا أن نجعل دولنا منفتحة |
Kongre salonlarında ve sigorta şirketlerinin yönetim kurulu odalarında ödemenin nasıl yapılacağı düşünülüyor. | TED | إذ لدينا ممرات الكونغرس، وقاعات مجالس إدارة شركات التأمين والتي تحاول معرفة كيفية دفع ثمنها. |
Bu yüzden, Leticia kendini okul yönetim kuruluna şeçtirdi. | TED | لذا، رشحت ليتيسيا نفسها لمجلس إدارة المدرسة. |
Onların... Polisin gözünden kaçan işçi yönetim fonunu yönetiyor. | Open Subtitles | يدير جمعية إدارة العمل لديهم بعيداً عن نظر الفيدراليين |
Senatör Yıldızgeçidi Komutanlığı'nın yönetim şekli ile ilgili mutsuz olan bazı kişilerle ilişkiye girmiş. | Open Subtitles | السيناتور كان متورط مع مجموعه خفيه الذين لم يكونونا مسرورين حول طريقة إدارة الستار جيت |
Evde bulunan tüm olanaklar. Bn. McCardle burada yönetim kurulu için yemek pişirdi. | Open Subtitles | آنسة مكاردل قد طبخت عشاء لمجلس الادارة هنا |
yönetim kurulu toplantıları genelde bir grup bencilin bir araya gelmesinden başka bir şey değildir. | Open Subtitles | لعلمك، اجتماعات مجلس الادارة ما هي إلا تجمعات بين أشخاص أنانيين، |
Bu yeni tüketici davranışını yönlendiren ve yeni yönetim ilke ve öğretileri sunan bu dört değer değişimini yakından inceleyeceğiz. | TED | فسوف نمر على أربعة تغييرات للقيم والتي شكلت النمط الجديد لسلوك المستهلك، و قدمت مبادئ جديدة للإدارة. |
Federal yönetim üstüne %300 vergi koyarsa ondan zıkkımlanmak bize daha pahalıya gelir. | Open Subtitles | الحكومة الأتحادية تضع ضريبة عليها 300 بالمئة ستكون أكثر تكلفة بالنسبة لنا لإلتهامها. |
Önce, Fort Worth'e bir telgraf. Larrabee Sülfür yönetim kurulu toplantısına gelemiyorum. | Open Subtitles | لا استطيع حضور اجتماع مجلس ادارة لارابي للكبريت |
ve bu türlerin çoğu kötü yönetim ve aşırı avlanma yüzünden tehdit altında. | TED | والعديد من تلك الأنواع مهددة بالانقراض بسبب المبالغة في الصيد وبسبب سوء الإدارة. |
- Bugün cevap vereceğiz demiştim, Bay Roark ama maalesef yönetim kurulumuz henüz bir karara varamadı. | Open Subtitles | رورك لكن للأسف، مجلس الأدارة لم يصل إلى قرار بعد |
Azınlıktan olanların çoğu ise bağımsız yönetim kurulu üyesi seviyesinde. | TED | وإن أغلب أفراد الأقليات في ذلك المستوى ليسوا من المدراء في مجالس الإدارة. |
Dinle, 6 tanesinin yönetim kurulu üyesi aynıymış. | Open Subtitles | استمع الى هذا,سته منهم لديهم نفس عضو مجلس الاداره |
Biz Başkan Obama'nın tarihi yönetim eylemlerini gördük. | TED | رأينا الأوامر التنفيذية التاريخية التي صدرت من الرئيس أوباما. |
Farkındasın, yönetim kurulu ve ben dahil olmak üzere yasaklıyız. | Open Subtitles | أنت مدرك بأن مجلس إدارتنا يواجه إتهاماً، بمن فيهم أنا |
Tabii ki, İskender bu yönetim biçimini sürdüremedi ve parçalandı. | TED | وبالطبع، لم يستطع الإسكندر أن يبقي على حكومة وقد تجزأت. |
Federal Acil Durum yönetim Kurumu'nun sebep göstermeden esir kampları inşa etmesi. | Open Subtitles | بناء معسكرات الإعتقال من قبل الوكالة الاتحادية لإدارة الطوارئ بدون هدف معلن |
Biz senin yönetim kurulunuz. | Open Subtitles | ولنا الحق بمعرفة كيفية إدارتك لعمليات الشركة |
Singapur asıllı bir yönetim firması tarafından işletiliyor. | TED | وهي تدار من قبل شركة إدارية مقرها سنغافورة. |