"yüzünü" - ترجمة من تركي إلى عربي

• وجهكِ
• وجوه
• وجهكَ
• الوجه
• بوجهك
• وجهَه
• وجهَكَ
• لوجهه
• لوجه
• لوجهك
• بوجهه
• وجه
• وجها
• بوجهها
• الوجوه

Tuvalete git, elini yüzünü yıka, ve kendine çeki düzen ver.
خذي استراحة في الحمام و اغسلي وجهكِ و استجمعي شتات نفسكِ

Bizi ele verirsen yüzünü bir zarfta alır, anladın mı?
قومي بفضح أمرنا، وسوف يستلم وجهكِ بالبريد، هل تفهمين ؟

Şimdi ise yapay zekâ sahte yüzler oluşturup yüzünü hiç söylemediğin şeyleri söylüyormuş gibi taklit edebiliyor.
الآن، الذكاء الاصطناعي لديه القدرة على توليد وجوه مزيفة. ومحاكاة وجهك لقول أشياء لم تقلها أبدًا

Her akşam yatmadan önce senin yüzünü hayal edip mi uyuyor?
هل كان وجهكَ آخر ما يراه قبل أن يذهب إلى النوم؟

Büyük ihtimalle yeğenimin yüzünü daha önce görmüşsünüzdür, Bay Mason.
رأيت الوجه من المحتمل أبنة أختي قبل ذلك، السيد ميسن.

Adamım, sana yumruklardan korun dedim ama yüzünü siper ederek değil.
عزيزى , لقد علمتك كيف تصد لكمه , لكن ليس بوجهك.

Karanlıkta dikiliyordu. yüzünü de göremedim.
هو كَانَ يَقِفُ في الظّل وأنا لا أَستطيعُ أَنْ أَرى وجهَه.

Eğer kadınımı rahat bırakmazsan yüzünü parçalarım senin!
إذا لم تَتْركُ إمرأتي لحالها سَأَكْسرُ وجهَكَ

Bu işle bağlantımız olamaz. - yüzünü gören tek kişi o.
لن نعلّق أنفسنا على عدم قولها، فهي الوحيدة التي رأت وجهكِ.

yüzünü öylesine iyi tanıyorum ki, gözlerim kapalı yapabilirim.
أعرف وجهكِ جيداً، أستطيع نحته وأنا مغمض العينين.

yüzünü mektuba yaklaştır ve yüksek sesle oku.
أجعلي وجهكِ قريب جداً من الرسالة وَ اقرأي الرسالةَ بصوت عالِ.

Bahçemizden çık, senin yüzünü görmek istemiyoruz!
أخرجي من ساحتنا، لا نريد رؤية وجهكِ بعد الآن

Ama itiraf etmeliyim ki, bu odada, tıpkı benimkine benzer hatalar işleyipte, benden önce, şiddetle cezalandırılmayı hak etmiş, yolunu kaybedip, ideolojisinden vazgeçmiş, birçok yoldaşın yüzünü görüyorum.
لكن يجب أن أعترف بأني أرى أمام في هذه القاعة, وجوه العديد من الرفاق الذين يُشابهونني،

yüzünü yıka, yoksa yastığın boydan boya gülücükle kaplanır.
واغسِل وجهكَ, وإلّا غطّت الابتسامات وسادتك.

Ama Peder, bu resimler bize dünyanin gerçek yüzünü gösteriyor.
لكن هذه الطبعات ايها القديس تعرض الوجه الحقيقي من عالمنا

Dikkat et de yüzünü yumruklamayayım sonra barbarlara ve Türk'lere oyun sahneleyemezsin!
إنتبه حتى لا أضربك بوجهك فلا تستطيع إداء دورك في الاتراك وآكلي لحوم البشر

Ve CIA için çalışırken ona cerrahi müdahalelerde bulunduk yüzünü birçok kez değiştirdik
ونحن نَعمَلُ جراحاتُ عليه متى هو كَانَ بوكالة المخابرات المركزيةِ غيّرنَا وجهَه العديد مِنْ الأوقاتِ

Bir tuğla alıp yüzünü ezmeyi ve suratını hamburgere çevirmeyi düşünüyorum.
ويُحطّمُ وجهَكَ الداعرَ إلى المُمَارَسَة الجنس مع الهامبرغرِ. الموافقة.

"yüzünü görmemi engellemek için gölgelerin içinde durdu."
إنه يقيم في الظلال ليمنعني أن أنظر لوجهه بوضوح

Bu genç adamın yüzüne bakınca siyah bir adamın yüzünü göreceksiniz.
انظروا لوجه هذا الشاب وسترون وجه رجل أسود

Kal, acı çekmeme izin verme. Senin güzel yüzünü görüyorum.
إبقي، دعيني أعاني من ألمي وأنا أنظر لوجهك الجميل

Birisine baktığında, tüm vücuduyla dönerek yüzünü onlara çevirirdi.
كان إذا نظر الي الشخص إستدار بوجهه بالكامل تجاهه

Ve dedi ki patlama öyle gürültülü ve ışık o kadar yoğunmuş ki o gözlerini korumak için yüzünü elleriyle kapatmak zorunda kalmış.
و قال ان الانفجار كان مدويا و الضوء كان كثيفا جدا، حتى انه كان عليه في الواقع وضع يديه امام وجه لحماية عينيه.

Heather, asit yutup yüzünü bir maske gibi parçaladı mı yani?
هل هاثر, قامت بسكب بعض الحمض وقامت بأخراج وجها مثل القناع؟

Çünkü ölürken hissettiği tek şey yüzünü yalayıp geçen rüzgardı.
و أظن لأنه عندما ماتت كانت تشعر بالرياح تصطدم بوجهها

Biz parmak izlerini aratırken o da kurbanın yüzünü OCID'de araştırıyor.
لذا بينما نبحث على البصمات هو وضع الصورة ببرنامج تحديد الوجوه