"yarısından" - ترجمة من تركي إلى عربي

• منتصف
• نصف
• النصف
• مُنتصف
• نصفها
• نصفهم
• نِصْف
• لنصف
• بمنتصف
• بنصف
• حلول
• منصف
• لمنتصف
• نصفِ
• مطرية

Gece yarısından sonra polisin orada olması için Lepic'i ikna et.
اسمع أقنع ليبس أن تكون الشرطه فى الفيلا بعد منتصف الليل

Gece yarısından önce olmuş olmalı, doktorun düşüncesi bu, ölüm sertliğine bakarak.
لابد أنه حدث منتصف الليل كما يقول الطبيب بناءَ على تيبس الجثة

Yüksek profilli gece yarısından sonra... 8:00'e kadar vadiyalı birisine.
أحد ما للاقبال على نوبة منتصف الليل إلى الثامنة صباحاً.

Bu, Suriye nüfusunun yarısından fazlası kaçmaya zorlandı demek oluyor.
وهذا يعني أن فوق نصف سكان سوريا أُجبروا على الفرار.

Bu ömür, çalışanlarının keyfini çıkarmayı beklediklerinin yarısından daha az.
وهذا أقل من نصف العمر الممكن لموظفيها توقُّع التمتع به.

Prue, gece yarısından beri senin yaşlarındaki 5 kadın öldü.
برو، خمسة ضحايا بعمركِ، أُخيفوا حتى الموت منذ منتصف الليل

Bu suikastçıyı gece yarısından beri izliyorum. 15 dakika önce buradaydı.
لقد كنت اتعقب هذا القاتل منذ منتصف الليل لقد كان هنا

Benim malımı da korumak için böyle dövüşeceksen gece yarısından önce gemine yollarım.
أتنوى أن تحارب بهذه القوة لحماية ممتلكاتى سوف أسلمها لعهدتك قبل منتصف الليل

Sana gece yarısından önce evde olacaksın demedim mi ben?
أخبرتُك للحُصُول على بيتِ حمارِكَ بحلول منتصف الليل، أليس كذلك؟

Ona gece yarısından sonra yemek yemeyi yasakladılar ve şu anda yabancı bir yerde çenesi ses çıkarıyor ve korkmuş durumda.
لقد منعوه عن الأكل بعد منتصف الليل وهو جائع الآن، وهو في أرضٍ أجنبية ومازل فكّه يصدر أصواتاً وإنّه فزعٌ جداً

Karısı bize son iki akşamdır eve gece yarısından az önce geldiğini söyledi.
تحدثنا مع زوجته، وأخبرتنا أنه وصل للمنزل قبل منتصف الليل بقليل آخر ليلتين.

Gece yarısından sonra alanı kontrol altına alın. Anladınız mı?
أخلوا المنطقة بدءاً من منتصف الليل هل فهمت هذا ؟

Günün ilk ışıklarıyla evrene baktığımızda gece yarısından sadece birkaç saniye geçmiş oluyor.
والتكة التي أظهرت فجر كوننا تشير إلى ثانية بعد منتصف الليل في السابق

Demek sivil vatandaşlarımızın güvenliği için, ...gece yarısından sonra gerçekleşti.
15، وهذا يعني لنا نحن المدنيين أنها بعد منتصف الليل

Evet, boşanmanın kolay olduğu, görüşlerimle şekillenecek evliliklerin yarısından çoğunun biteceği bir kilise.
أجل كنيستي , حيث الطلاق سهلاً أجل من نصف الزواجات سوف تنتهي به

İşte bu yüzden katıldığımız savaşların yarısından fazlasından gâlip ayrıldık.
لهذا السبب انتصرنا في أكثر من نصف الحروب التي خضناها

Çoğunlukla işe yaramaz şeylerden kurtulurdum. Yani orada çalışanların yarısından.
,في الغالي التخلص من النفايات ,التي هي نصف العاملين هنا

Şimdi de L.A.'deki polislerin yarısından kaçarken bir minivan'ın arkasında burger mi yiyorsun?
والآن تأكل الهامبرقر في سيارة ميني فان, هاربا من نصف شرطة لوس انجليس

Sonuçta payıma yarısından biraz azı düştü. 123 dolar gibi bir şey.
لم يتبق لي من ذلك سوى أقل من النصف حوالي 123 دولار

O 31'inde, gece yarısından önce başlamıştı.
هذا كان قد بدأ قبل مُنتصف الليل فى يوم 31

O zamandan beri herkes diğer yarısından yoksundur.
ومنذ ذلك الوقت، فقد كل شخص نصفه أو نصفها الآخر.

Bunların yarısından fazlasında, "artık işlevi kalmamış" manasına gelen rastgele değişiklikler olmuştur.
حدث في أكثر من نصفهم تغييرات عشوائية تعني أنهم لم يعودوا يعملون

Adamlarımın yarısından fazlasının öleceğini söylüyorsunuz.
أنت تَقُولُ أن أكثر مِنْ نِصْف رجالي سيُقتَلون؟

Bir sürü domuzu vardı. Ben de yolun yarısından döndüm.
لقد كانت لديه حملة من الخنازير .وقد أوصلني لنصف الطريق

Bu hikayeyi anlattıktan sonra gece yarısından sanırım onda yatmıştık.
كان الأمر بمنتصف الليل بعدما أخذنا للنوم عند العاشرة بالمخزن

O yazılar yüzünden seni buraya getirmek uğruna hayatımın yarısından vazgeçtim.
بسبب هذهِ المنحوتات ضحيت بنصف حياتى ، لآتي بكَ إلى هنا.

Maden gece yarısından önce bizim olacak.
هذا الخام سيكون في يد أرباب علمنا قبل حلول الظلام

Gece yarısından hemen önce şehir kapısında buluşalım.
قابليني عند بوابة المدينة قبل منصف الليل

Ve Karanlıklar Prensi Dünya'yı gece yarısından önce ele geçirip yönetmeye başlar değil mi?
إذن أمير الظلام يريد غزو الأرض لكن عليه الانتظار حتى الساعة السابقة لمنتصف ليل رأس السنة؟

yarısından çoğu gölgeli mi?
هل أكثرُ من نصفِ هذه الدائرةِ مظلّل؟

Bir çiftlikte doğdum. yarısından fazlası hâlâ yağmur ormanı olan bir çiftlik
ولدت في مزرعة مزرعة التي كانت أكثر 50 بالمئة منها غابات مطرية ولا تزال.