ويكيبيديا

    "yemeğe" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الغداء
        
    • للغداء
        
    • عشاء
        
    • الطعام
        
    • العشاءِ
        
    • لعشاء
        
    • تناول العشاء
        
    • للأكل
        
    • للغذاء
        
    • نأكل
        
    • لنأكل
        
    • للطعام
        
    • وجبة
        
    • الغذاء
        
    • للعشاءِ
        
    Tüm gün burada mı duracağız yoksa yemeğe mi gideceğiz? Open Subtitles هل سنبقى هنا طوال اليوم أو سنذهب لتناول الغداء ؟
    Bizi yemeğe davet edip, taktiklerini teslim edeceklerini mi sanıyorsun? Open Subtitles هل تظن أنهم سيدعوننا للغداء و يناولونا كتاب خطط لعبهم؟
    Bir müzeye gideceğim, sonra yemeğe, sonra da bir konferans vereceğim. Open Subtitles والآن لو تسمح لي لدي متحف أحضره ثم عشاء ثم محاضرة
    seni yemeğe davet etmek ve 5. oyunu... göstermek istiyorum. Open Subtitles نود ان ندعوك على الطعام و لمحة عن التحدى الخامس
    Pazar günleri birlikte Sausalito'da yemeğe çıkan galeri sahipleriyle eleştirmenlerin oluşturduğu gizli bir topluluk neyin "havalı" olduğuna karar veriyor. Open Subtitles هناك مجتمع سري مكون من مالكي المعارض و النقاد يجتمعون على الغداء كل يوم أحد ليقرروا ما هو الفن الجميل
    Öğle yemeğinde beni çok pahalı bir yere yemeğe götürdü. Open Subtitles و لقد أصطحبتني بالخارج لتناول الغداء حقاً في مطعماً غالي
    yemeğe formayla gelmen hiç hoşuma gitmedi çünkü futboldan nefret ederim. Open Subtitles كرهتُ ارتداءك قميصاً لكرة القدم على الغداء لأنّي أكره كرة القدم
    Ve ben de çok sinirliydim, sen yemeğe gittikten sonra yırttım onu. Open Subtitles و كنت غاضب جدا و حين خرجتِ للغداء كان علي أن أمزقه
    yemeğe çıkmayı düşünüyoruz da bize katılmak ister misin, fotoğrafçı? Open Subtitles كنّا نفكر في الذهاب للغداء أيها المصور هل تريد المجيء؟
    Direkt yemeğe mi gidiyoruz yoksa pezevengini arayıp giriş yapmamız mı gerekiyor? Open Subtitles اذا هل يمكننا الذهاب مباشره للغداء أو تودين التحقق مع قوادك أولا؟
    Ayrıca bu gece lanet olası bir yemeğe katılmam gerek. Open Subtitles إضافةً لذلك, يَجِبُ أَنْ أذْهبْ على شرف مأدبة عشاء اللّيلة
    yemeğe ne dersiniz? Harika Viking yemekleri yapan bir yer biliyorum. Open Subtitles ما رأيك فى عشاء ، أعرف مطعم يقدم غذاء الفايكنج الرائع
    Büyük bir yayımcı modellerimi kitaplaştırmak istiyor, beni yemeğe davet ediyor. Open Subtitles ناشر كبير . يريد صنع كتاب عن اعمالي يدعوني إلى عشاء
    Eğer normal yemeğe başlarsanız, bütün o yorucu toplama derdinden kurtulabilirsiniz. Open Subtitles إن كنت تأكل الطعام العادي، قلن تضطروا بالقيام برحلات الانتقاء المتعبة.
    Yeteneğini şirket için kullandı. İş gezilerine çıktı, müşterileri yemeğe götürdü, falan. Open Subtitles وما قام به للشركة هو التجول في الأرجاء واصطحاب العملاء لتناول الطعام
    - Öyleyse akşam yemeğe gelemeyecek. - Beni yemeğe mi götüreceksin? Open Subtitles ثمّ هو لن يَستطيعُ المَجيء إلى العشاءِ أنت ستاخذني إلى العشاءِ
    Seni o yemeğe götürmesinin bir tek nedeni var..., ve o neden minik Mu Tu'nun sıtma ilacına kavuşabilmesi değil. Open Subtitles هنالك سبب واحد فقط لان يأخذها لعشاء كهذا و هو ليس لكي يأخذ موتو الصغير حبوب علاج الملاريا
    - Bir aydan daha fazladır birlikteler. Brandt, Françoise ve benimle akşam yemeğe ne dersin? Open Subtitles برانديت , هل كنت لتمانع فى تناول العشاء معى انا و فرنسواز الليله ؟
    Böyle bir ziyafetin ardından çok azı yemeğe uygun olarak kalır. Open Subtitles الآن، لم يبق سو النذر اليسير قابل للأكل بعد هذه الوليمة.
    yemeğe ve kıyafete hiç ihtiyaç duymamış kişiler onların acılarını nasıl anlayabilir? Open Subtitles كيف يمكن للذين ليسوا بحاجة للغذاء والكساء فهم معاناتهم ؟
    Gittikçe az yemeğe başlasak da gittikçe kilo alıyorum gibime geliyor. Open Subtitles رغم اننا نأكل اقل ثم اقل اشعر وكأني اتقدم اكثر فأكر
    -Hemen şunu alayım sonra yemeğe gideriz. -Bak, şu imla hatalarını düzeltmen gerek. Open Subtitles دعني أجلب هذا وسنذهب لنأكل يجب أن تصحح هذه الاخطاء الهجائيه
    Ve bu program bize içten içe bildiğimiz bir şeyi gösterdi: İnsanların tiyatroya olan ihtiyacı yemeğe ve içmeye olduğu kadar şiddetli. TED وهذا البرنامج أثبت لنا أمرًا عرفناه بشكل بديهي: احتياج الناس للمسرح قوى كاحتياجهم للطعام أو للشراب.
    Ve kadınlar korosu.. Hepsi doyurucu bir yemeğe muhtaç görünüyordu. Open Subtitles و الجوقة النسائية كانت و كأنها قد أكلت وجبة دسمة
    Üzgünüm. Bay Voss'un ofisinden aradılar ve yemeğe gelemeyeceğini söylediler. Open Subtitles عفوا , ولكن مكتبه دعا عادل أنه لا يصل الغذاء.
    Aklı kıt kocası düğün gecesi annesine yemeğe giden bir gelin gibi. Open Subtitles الذي زوج شارد الذّهن يَذْهبُ إلى البيت إلى أمِّه للعشاءِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد