Tüm gün burada mı duracağız yoksa yemeğe mi gideceğiz? | Open Subtitles | هل سنبقى هنا طوال اليوم أو سنذهب لتناول الغداء ؟ |
Bizi yemeğe davet edip, taktiklerini teslim edeceklerini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تظن أنهم سيدعوننا للغداء و يناولونا كتاب خطط لعبهم؟ |
Bir müzeye gideceğim, sonra yemeğe, sonra da bir konferans vereceğim. | Open Subtitles | والآن لو تسمح لي لدي متحف أحضره ثم عشاء ثم محاضرة |
seni yemeğe davet etmek ve 5. oyunu... göstermek istiyorum. | Open Subtitles | نود ان ندعوك على الطعام و لمحة عن التحدى الخامس |
Pazar günleri birlikte Sausalito'da yemeğe çıkan galeri sahipleriyle eleştirmenlerin oluşturduğu gizli bir topluluk neyin "havalı" olduğuna karar veriyor. | Open Subtitles | هناك مجتمع سري مكون من مالكي المعارض و النقاد يجتمعون على الغداء كل يوم أحد ليقرروا ما هو الفن الجميل |
Öğle yemeğinde beni çok pahalı bir yere yemeğe götürdü. | Open Subtitles | و لقد أصطحبتني بالخارج لتناول الغداء حقاً في مطعماً غالي |
yemeğe formayla gelmen hiç hoşuma gitmedi çünkü futboldan nefret ederim. | Open Subtitles | كرهتُ ارتداءك قميصاً لكرة القدم على الغداء لأنّي أكره كرة القدم |
Ve ben de çok sinirliydim, sen yemeğe gittikten sonra yırttım onu. | Open Subtitles | و كنت غاضب جدا و حين خرجتِ للغداء كان علي أن أمزقه |
yemeğe çıkmayı düşünüyoruz da bize katılmak ister misin, fotoğrafçı? | Open Subtitles | كنّا نفكر في الذهاب للغداء أيها المصور هل تريد المجيء؟ |
Direkt yemeğe mi gidiyoruz yoksa pezevengini arayıp giriş yapmamız mı gerekiyor? | Open Subtitles | اذا هل يمكننا الذهاب مباشره للغداء أو تودين التحقق مع قوادك أولا؟ |
Ayrıca bu gece lanet olası bir yemeğe katılmam gerek. | Open Subtitles | إضافةً لذلك, يَجِبُ أَنْ أذْهبْ على شرف مأدبة عشاء اللّيلة |
yemeğe ne dersiniz? Harika Viking yemekleri yapan bir yer biliyorum. | Open Subtitles | ما رأيك فى عشاء ، أعرف مطعم يقدم غذاء الفايكنج الرائع |
Büyük bir yayımcı modellerimi kitaplaştırmak istiyor, beni yemeğe davet ediyor. | Open Subtitles | ناشر كبير . يريد صنع كتاب عن اعمالي يدعوني إلى عشاء |
Eğer normal yemeğe başlarsanız, bütün o yorucu toplama derdinden kurtulabilirsiniz. | Open Subtitles | إن كنت تأكل الطعام العادي، قلن تضطروا بالقيام برحلات الانتقاء المتعبة. |
Yeteneğini şirket için kullandı. İş gezilerine çıktı, müşterileri yemeğe götürdü, falan. | Open Subtitles | وما قام به للشركة هو التجول في الأرجاء واصطحاب العملاء لتناول الطعام |
- Öyleyse akşam yemeğe gelemeyecek. - Beni yemeğe mi götüreceksin? | Open Subtitles | ثمّ هو لن يَستطيعُ المَجيء إلى العشاءِ أنت ستاخذني إلى العشاءِ |
Seni o yemeğe götürmesinin bir tek nedeni var..., ve o neden minik Mu Tu'nun sıtma ilacına kavuşabilmesi değil. | Open Subtitles | هنالك سبب واحد فقط لان يأخذها لعشاء كهذا و هو ليس لكي يأخذ موتو الصغير حبوب علاج الملاريا |
- Bir aydan daha fazladır birlikteler. Brandt, Françoise ve benimle akşam yemeğe ne dersin? | Open Subtitles | برانديت , هل كنت لتمانع فى تناول العشاء معى انا و فرنسواز الليله ؟ |
Böyle bir ziyafetin ardından çok azı yemeğe uygun olarak kalır. | Open Subtitles | الآن، لم يبق سو النذر اليسير قابل للأكل بعد هذه الوليمة. |
yemeğe ve kıyafete hiç ihtiyaç duymamış kişiler onların acılarını nasıl anlayabilir? | Open Subtitles | كيف يمكن للذين ليسوا بحاجة للغذاء والكساء فهم معاناتهم ؟ |
Gittikçe az yemeğe başlasak da gittikçe kilo alıyorum gibime geliyor. | Open Subtitles | رغم اننا نأكل اقل ثم اقل اشعر وكأني اتقدم اكثر فأكر |
-Hemen şunu alayım sonra yemeğe gideriz. -Bak, şu imla hatalarını düzeltmen gerek. | Open Subtitles | دعني أجلب هذا وسنذهب لنأكل يجب أن تصحح هذه الاخطاء الهجائيه |
Ve bu program bize içten içe bildiğimiz bir şeyi gösterdi: İnsanların tiyatroya olan ihtiyacı yemeğe ve içmeye olduğu kadar şiddetli. | TED | وهذا البرنامج أثبت لنا أمرًا عرفناه بشكل بديهي: احتياج الناس للمسرح قوى كاحتياجهم للطعام أو للشراب. |
Ve kadınlar korosu.. Hepsi doyurucu bir yemeğe muhtaç görünüyordu. | Open Subtitles | و الجوقة النسائية كانت و كأنها قد أكلت وجبة دسمة |
Üzgünüm. Bay Voss'un ofisinden aradılar ve yemeğe gelemeyeceğini söylediler. | Open Subtitles | عفوا , ولكن مكتبه دعا عادل أنه لا يصل الغذاء. |
Aklı kıt kocası düğün gecesi annesine yemeğe giden bir gelin gibi. | Open Subtitles | الذي زوج شارد الذّهن يَذْهبُ إلى البيت إلى أمِّه للعشاءِ. |