"أحسن" - Translation from Arabic to Turkish

    • güzel
        
    • İyi
        
    • iyisini
        
    • iyisi
        
    • iyiyim
        
    • en
        
    • daha iyi
        
    • iyidir
        
    • iyiydi
        
    • mükemmel
        
    •   
    • iyisin
        
    • iyi bir
        
    Bu gerçek olmak için fazla güzel gibi ve haklısınız da. TED يبدو ذلك، على الأرجح، أحسن من أن يكون حقيقة، وأنتم محقون.
    Burada, Birleşik Devletler'de, dünyanın bir çok ülkesindekinden daha iyi olmayan sonuçları almak için kişi başına daha çok para ödüyoruz. TED هنا في الولايات المتحدة الأمريكية نحن ننفق مالًا كثيرًا للشخص الواحد من أجل نتائج ليست أحسن من دول كثيرة في العالم.
    Evet tabii, iki seçeneğim vardı ve en iyisini seçtim. Open Subtitles نعم.. بعيدا عن خياراتى الإثنين الهائلين فهذا كان أحسن ميعاد
    Fakat ekip, insanlık, iyisi ve kötüsüyle Görevi yerine getirdi. Open Subtitles لكن الفريق والبشريه على أحسن مايمكن وأسوأه قاموا بانجاز المهمه
    Veta'nın benim için üzülmemesi gerekir. Ben gayet iyiyim. Open Subtitles ليس عليها أن تشغل بالها بى فأنا أحسن التصرف
    en iyi yol okula gitmesi. Eton'da bir iki yıl. Open Subtitles أحسن مخطط هو أن ندخله للمدرسة لمدة سنة أو اثنان.
    Biliyorum, zor bir ihtimal ama hiçbir şey yapmamaktan iyidir değil mi? Open Subtitles أعرف أن فرص النجاح ضئيلة ولكنها تظل أحسن من عدم القيام بشيء
    Beraber ne güzel çalışıyorduk. güzel giden şeyi niye bitirelim? Open Subtitles تعاوننا من أحسن ما يكون فلمَ نقضي على أمر حسن؟
    Benim bütün hayatım, yarın daha güzel Yapmak üzerine kurulu. Open Subtitles حياتي كلها كانت بشأن أن أحسن أكثر في اليوم الآخر
    Kasabanın en güzel şeyi olmakla kalmayıp içinde fil kalbi taşıyor olacaksın. Open Subtitles لن تكون أحسن شخص فى المدينة لكن سيكون لديك قلب الفيل بداخلك
    Davranışlarına dikkat et. Yapman gereken tek şey bu. Böylece iyi geçiniriz. Open Subtitles فقط أحسن تصرفاتك , هذا كل ما عليك فعله , وستكون بخير
    Acı çekiyormuş gibi davran hadi ama, daha iyisini yapabilirsin.. Open Subtitles حاول الأدعاء بأنك تقاوم، هيا بإمكانك فعل أحسن من هذا
    Sanki ben bir şey yaptığımda, ağabeyim gelir ve daha iyisini apardı. Open Subtitles كان يبدو أن كل ما أفعله,كان أخي يأتي و يفعله أحسن مني
    Senin gayrimenkul seçimlerini yeniden inceledim ve en iyisi bile zayıf durum da. Open Subtitles هل؟ لقد اطلعت على الخيارات العقاري الخاص بك، وأنها ضعيفة في أحسن الأحوال.
    en iyisi, görüntünün, soyutlanmanın çoklu doğruluğun ve fantazinin içine süzülüp gitmesidir. TED لذلك ، في أحسن الأحوال ، الصورة مقصودة أن تطفو بعيدا في التجريد وحقائق متعددة والخيال.
    Telaşlanma Arthur. Ben gayet iyiyim. Open Subtitles أرثر,عزيزي,لا تهتم أنا أشعر أنني في أحسن حال
    Belediye başkanı, ve gelmiş geçmiş en başarılı başkan, benim patronumdu. Open Subtitles كان رئيس البلدية , الذي كان أحسن رئيس عرفته المدينة رئيسي
    Tankın paletlerini vurmak için daha iyi bir yol bilen varsa, dikkatle dinliyorum. Open Subtitles حصلت عليها مع أحسن وسيله لضرب الدبابات من على الطريق كلى آذان صاغيه
    Aslında sokakta alacağın eroinden iyidir, çünkü uyuşturucu satıcısından aldığın şey kirletilmiştir. TED هو في الحقيقة أحسن من ذلك الذي ستشتريه من الشارع. لأن ذلك الذي تشتريه من المُروّج ملوّث
    - Sadece ikimiz varken daha iyiydi. Open Subtitles لقد كان أحسن عندما كنا نحن الإنثنين فقط.
    mükemmel bir plan olsa da kusursuz bir sonuç beklemeyeceksin. Open Subtitles رغم أن أحسن الخطط لا يمكن أن تضمن تنفيذاً سليماً.
    Şimdi elimde, bir miktar daha iyi yapan programların birleşmesiyle oluşmuş yeni nesil programlar var. TED لذا لدي جيلٍ جديدٍ من البرامج والتي أنتجت عن طريق مزج البرامج التي أبلت أحسن بقليل من غيرها.
    Ben de çalabilirim tabii ama sen benden biraz daha iyisin. Open Subtitles طبعا اني اعرف اعزف ها بس انت شوية أحسن مني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more