"أخبرتهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • Onlara
        
    • anlattım
        
    • söylemiştim
        
    • dedim
        
    • anlattın
        
    • söylemiş
        
    • söyledi
        
    • dedin
        
    • söylersen
        
    • söylediğim
        
    • demiştim
        
    • söylediğimde
        
    • Ona
        
    • söylersem
        
    Onlara hatırlağım herşeyi söyledim. Uyuyordum. Bir şey beni uyandırdı. Open Subtitles أترين، لقد أخبرتهم بما تذكرت كنت نائماً، شيئ ما أيقظني
    Görüyorsun Onlara hatırladıklarımı anlattım. Uykudaydım. Bir şey beni uyandırdı. Open Subtitles أترين، لقد أخبرتهم بما تذكرت كنت نائماً، شيئ ما أيقظني
    Avukat istemeyeceğinizi söylemiştim Onlara. Open Subtitles لقد أخبرتهم أنك لا ترغبين فى إحضار محامى فى الوقت الحالى
    Onlara beni güzel havuzu olmayan bir yere götürmeyin dedim. Open Subtitles أخبرتهم بألا يأخذوني إلى أي مكان ليس به بركة جميلة
    Söz vermiş olmana rağmen hayatımızla ilgili sırlarımızı başkalarına anlattın. Open Subtitles لقد أخبرتهم بأمور شخصية عن حياتنا ، ووعدتني أنك لن تفعل
    Evet, ama Onlara benim büyükbabam olduğunu söyleyince beleşe dondurma verdiler. Open Subtitles أجل ، لكني أخبرتهم أنه جدي لذا حصلت على المثلجات مجانا
    Onlara Visa için çalıştığımı ve başının belada olduğunu söyledim. Open Subtitles لقد أخبرتهم بأنّني عملت للتأشيرة وهو في الكثير من المتاعب
    Endişelenme Nak Onlara sana yardım edeceğimi söyledim. Yanıma gel. Open Subtitles لا تقلقي ناك أخبرتهم بأن يساعدونك تعالى الي هنا رجاءً.
    Sen gelecekten gelmişsin ve Onlara amigo kızı kurtarmaları gerektiğini söylemişsin. Open Subtitles . . جئت أنت من المستقبل و أخبرتهم أن ينقذوا المشجعة
    Onlara herşeyi anlattım Vietnam Savaşı'nda nasıl çarpıştığını ve hep iyi işlerde çalıştığını anlattım. Open Subtitles لقد أخبرتهم بكل شىء كيف أنك كنت فى حرب فيتنام أخبرتهم أنك كنت تعمل دائما فى وظائف جيدة
    Evet. anlattım. Muhtemelen her ikimiz de mahkemeye gideceğiz. Open Subtitles أجل و أخبرتهم و علينا على الأرجح نحن الأثنين الذهاب إلى المحكمة
    Karaborsa. Fazladan güvenlik önlemi almalarını söylemiştim. Open Subtitles بيع التذاكر، أخبرتهم أن يضعوا المزيد من رجال الأمن
    Ve Onlara bu durumu fark etmeniz durumunda... isteğinizi yerine getirmekten başka bir şansım kalmayacağını da söylemiştim. Open Subtitles لقد أخبرتهم أيضا إذا وجدته فلن يكون لدي خيار إلا تمديد يدّي ومنحك أمنيتك
    Onlara bunu söylediğimde büsbütün hevesli değillerdi. Fakat Onlara dedim ki onların fikirlerinin ne olduğunun önemi yok. TED عندما أخبرتهم بذلك، لم يكونوا متحمسين تماماً. لكنني أخبرتهم، أن رأيهم لا يهم على الاطلاق.
    Buraya ilk geldiğimde, "Belle, hemşire ol" dedim. Open Subtitles عندما جئت إلى هنا لأول مرة أخبرتهم أني ممرضة
    Sanal çevrede yaşadıkları gerçeğiyle bunun mümkün olmadığını anlattın mı? Open Subtitles هل أخبرتهم أنه أمر مستحيل كونهم في بيئة افتراضية؟
    Acil Servis'i arayıp birkaç gün izne çıkacağını söylemiş. Open Subtitles إتصل بغرفة الإستعجالات و أخبرتهم أنها ستغيب لبضعة أيام.
    Miss Norton ambarda oynamaların yasak olduğunu söyledi. Open Subtitles وآنسة نورتن أخبرتهم أنه غير مسموح لهم باللعب في المخزن
    Jenaratörün devreye gireceğini bile bile, karşıya geçmek için 30 saniye var dedin. Open Subtitles أخبرتهم بأنّ أمامهم 30 ثانية ليعبروا مع علمك أنّ المولّد سيعمل بوقت أقرب
    Karma o kadar aptal ki, Onlara gerçeği söylersen, karavanlarına binip buradan gidecekler. Bu benim problemim değil. Open Subtitles لو أخبرتهم بالحقيقة فسوف يصعدون في شاحنتهم ويعودون إلى منزلهم
    Ama Onlara da söylediğim gibi, kadının maliyeyle başı dertte. Open Subtitles ولكن كما أخبرتهم, فإن أمي تعاني من مشاكل مع الضرائب
    Dün ellerinde olacak demiştim. Bir daha ara. Open Subtitles أخبرتهم أنها ستكون عندهم بالأمس اتصلي بـبيل مرة أخرة
    Ona sensiz anlaşma olmayacağını söyledim. Open Subtitles أخبرتهم أننا لن نتفق إلا إذا تضمنك الأمر
    Eğer Onlara bunu yapmamalarını söylersem hayır. Kimse seni dışarı atmayacak. Open Subtitles ليس إذا أخبرتهم ألا يفعلوا لا أحد سيقبض عليك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more