"أخرجه" - Translation from Arabic to Turkish

    • çıkar
        
    • Götürün
        
    • Çıkarın onu
        
    • götür
        
    • Çıkar onu
        
    • çıkardı
        
    • çıkarmış
        
    • çıkarmam
        
    • şunu
        
    • çıkarmak
        
    • çıkaracağım
        
    • Alın
        
    • çıkart
        
    • Çıkarsana
        
    - Kapa çeneni. - çıkar onu buradan. - Burada olmalı. Open Subtitles ـ أخرجه من هُنا ـ يجب أن يكونوا هنا، أين هم؟
    Onu dışarı çıkar, Abel. Yoksa ben mi yapayım? Open Subtitles أخرجه يا صديقي أو يجدر بي أن أفعل ذلك بنفسي
    Tamam! Götürün onu ama halk arasında silaha dikkat edin. Open Subtitles حسناَ, أخرجه من هنا وإحذر من إظهار المسدس أمام العامة
    Soldan ikinci kabin. Çıkarın onu buradan. Open Subtitles ها هو، الثاني من اليسار أخرجه من هنا بسرعة
    Getir götür. Sana bir içki lazım mı diye soran yok. Open Subtitles أخرجه, أرجعها لا أحد يسألني أذا أحتجت لمشروب
    Evet, peki, yedek lastiğim vardı... ama bir salak onu Kancalı Halata yer açmak için dışarı çıkardı. Open Subtitles نعم، حسناً، كان لدي إطاراً إضافي لكن هناك أخرق أخرجه ليفسح المكان لوضع خطافه الجنسي
    Şimdi onu dışarıya çıkar. Open Subtitles لقد أصبح لدينا ذئب معافى معنا فى الغرفة والان أخرجه من هنا
    Eğer yapacaksak, şimdi yapmalıyız. çıkar onu. Open Subtitles إذا كنا سنفعل هذا يجب أن نفعله الآن, أخرجه
    çıkar onu buradan. Bunun cenaze resepsiyonu olduğunu öğrenmesine izin veremeyiz. Open Subtitles أخرجه من هنا, لا يمكننا ان ندعه يعرف إنه عزاء
    çıkar şunu. Sakallıyı, köpeği çıkar! Open Subtitles أخرجه مِن هُنا بحق الجحيم ذو اللحية والكلب، هيّا.
    Adam buradaysa, çağırdığımda ortaya çıkar ve böylece onu vurup yolumuza devam ederiz. Open Subtitles لو مازال هناك شخص ما هنا ربما يناديه الآن يمكنني أن أخرجه وأعرف ما حدث
    Git buradan! Götürün şunu! Anasını siktiğim! Open Subtitles أخرج من هنا ، أخرجه من هنا أخرج هذا السافل
    Tamam, diğerlerinin yanına koyun. - Hadi, Götürün onu buradan. Open Subtitles نعم, ضعه مع الآخرين هيا, أخرجه من هنا, هيا
    Eğer bu kaseti bulursanız lütfen onu dışarı ulaştırın. Çıkarın onu. Alex? Open Subtitles إذا وجدت هذا الشريط، أرجوك فقط أخرجه. أخرجه. أليكس؟
    Ben iki milyon kaybediyorum, sen günlük bin bilet için endişeleniyorsun. götür onu. Open Subtitles أنا افقد مليونا وأنت تقلق حول ألف تذكرة في اليوم ، أخرجه
    Bir kez beni yaladı, bir kez içime girdi panikledi, sikini dışarı çıkardı ve kalçamın üzerine boşaldı. Open Subtitles التهمني مرتين، وضعه مرة فزع، أخرجه ومنيٌ على فخذي
    Tribünlerde, arka planda, aletini çıkarmış duruyor. Open Subtitles شاهده جيدا ، إنه في الموقف هناك في الخلف وقد أخرجه بالكامل
    - Onu buradan çıkarmam gerekiyor. - Hayır, bunu yapmayacaksın. Open Subtitles يجب عليّ أن أخرجه من هنا لا، انت لن تفعل هذا
    Onu çıkarmak zorunda olduğumu biliyordum ve bende hayatımın en aptal işini yaptım. Open Subtitles فأدركت بأنني يجب أن أخرجه لذا اقدمت على أغبى عمل قمت به ابداً
    Onu bu işe ben bulaştırdım, ben çıkaracağım. Open Subtitles سوف أستعيده عَبرَ هذه... سوف أخرجه من هناك.
    Derin bir nefes Alın ve yüz üstü uzanırken nefesinizi bırakın. Open Subtitles خذ نفس عميق ثم أخرجه بوضع منحدر
    Biz içeri girer girmez, onu gazeteciler gelmeden çabucak dışarı çıkart. Open Subtitles حالما نصبح في الداخل أخرجه من هناك بسرعة قبل وصول الصحافيين
    - Nedir bu bilmiyorum. - Çıkarsana. Open Subtitles أنا لا أعرف ما هو أخرجه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more