| Galiba Morty'nin robotu, hafta sonu kaçamaklarından daha fazlası için tasarlanmış. | Open Subtitles | أظن أن آلة مورتي مُصممة للقيام بأكثر من توفير اللذة الفطرية. |
| Galiba Morty'nin robotu hafta sonu kaçamaklarından daha fazlası için tasarlanmış. | Open Subtitles | أظن أن آلة مورتي مُصممة للقيام بأكثر من توفير اللذة الفطرية. |
| Yanılıyor olabilirim... ama beni öldürmenin iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | تعلم, قد أكون مخطئا لكني لا أظن أن قتلي فكرة صائبة |
| Bana veya ekibimdekilere, işimizi nasıl yapacağımızı anlatacak yetkiniz olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن لك الصلاحيات لتخبرنى او وحدتى كيف نقوم بعملنا |
| İddaalı olmak istiyorum,ama yapamıyorum Elma ile ilgili bir şey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أدعي ذلك, ولكنني لا أفهمها أظن أن لها علاقة بالتفاح |
| Ve bence gerçekten gerimizde olduğundan daha çok yenilik önümüzde var. | TED | أنا أظن أن هناك الكثير من الإبتكار أمامنا أكثر مما خلفنا. |
| Her zaman Yukarı Doğu Yakası'na Serena yüzünden bu kadar bağlı olduğunu sanıyordum fakat bundan daha fazlası varmış. | Open Subtitles | كنت دائماً أظن أن سيرينا هي السبب في وقوعك في حب الجانب الشرقي الراقي ولكن الأمر أكثر من ذلك |
| - Ne olursa olsun burada kalmanın senin için güvenli olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | فقط مهما حدث أنا لا أظن أن هذا المكان آمن لبقائك فيه |
| - Sanırım, bize on saniye lâzım. - Tamamı, bir dakika yirmi beş saniye. | Open Subtitles | أظن أن لدينا حوالي عشر ثواني عن اطلاق النار على نفسها |
| Galiba bu at, sandığım kadar iyi bir hediye değilmiş. | Open Subtitles | أظن أن هذا الحصان لم يكن الهدية التي تخيلتها |
| Ama yapılması gereken en mâkul şey, buydu Galiba, değil mi Yüzbaşım? | Open Subtitles | لكننى أظن أن ذلك كان الشيء اللائق فعله هه.. كابتن ؟ |
| Ama şimdi Galiba anne kartımı kullanmam gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن الآن أظن أن بإستطاعتي اللعب ببطاقة أمي |
| Galiba o makarada bebek fotoğrafları varmış. | Open Subtitles | أظن أن بعض صوركما كأطفال كانت على هذا الفيلم القديم |
| Oyununu görmem gerekirdi Galiba. Bu şekilde bittiğini öğrenirdim. | Open Subtitles | لذا أظن أن علي أن أرى مسرحيّتك كنت أريد أن أعرف كيف كانت النهاية |
| Burada aşılması imkansız bir durum olduğunu sanmıyorum değil mi? | Open Subtitles | لا أظن أن لدينا موقفاً مستحيلاً هنا , أليس كذلك |
| Ama onun Kanlı Mary ile bir alakası olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ولكني بكل تأكيد لا أظن أن لماري الدموية علاقة بذلك |
| Sanki bir... kayıttan geliyordu.Bunun 100 yıllık bir ruh olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | كان مقطوعاً وكأنه تسجل لا أظن أن هذا شبح عمره قرن |
| Tamam, ben bunun her şeyin arka planında var olan bilim olduğunu düşünüyorum. | TED | حسنًا، أظن أن هذه هي الفكرة وراء كل هذا. |
| Bu gece sizin için en iyi şeyin kapıları kilitleyip odanızda kalmanız olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أن أفضل شئ تفعلينه الليله أن تمكثى فى غرفتك و توصدى الباب |
| Ama High Line'ı gerçekten özel kılan şey bence insanlar. | TED | لكن أظن أن الذي يجعل الهايلاين حقا فريدا هو الناس. |
| Beni yanlış anlamayın. bence mutluluk, çocuk için mükemmel bir hedef. | TED | ولا تفهموني بطريقة خاطئة أظن أن السعادة لأطفالنا هي هدف رائع. |
| Modeller geçmişte kaldı sanıyordum, öyle değil mi, Claudia? | Open Subtitles | كنت أظن أن الموديلات أصبحن من الماضي أليس ذلك صحيح كلوديا؟ |
| L Bu anlamda bir çok size yapacağım değil biliyorum ama ben bu dünyada biliyorsunuz gerçek, olduğunu düşünmüyorum? | Open Subtitles | أعلم أن هذا لن يشكل أى معنى بالنسبة لك لكن لا أظن أن هذا العالم حقيقيا ، أتعلم ؟ |
| - Sanırım biraz da geri zekalı. - Ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | و أظن أن فيها شيئا من البلاهه مالذي تقصده ؟ |
| Dediklerine göre yalnızca portre yapabiliyormuş ama bana kalırsa yetenekli biri. | Open Subtitles | يقولون بأنه بأمكانهُ رسّم الرؤساء فقط لكن أظن أن لديه موهبة |
| sanıyorum ki, Brod polisi birinci çözümün basitliğini tercih edecektir. | Open Subtitles | أظن أن البوليس فى برود سوف يفضل بساطة الحل الأول |
| Fakat sanırım dün gördüklerim çok ilginçti çünkü burada insanlarımı görüyorum. | TED | لكن أظن أن ما شاهدته الأمس كان جد مهم لأني شاهدت هناك شعبنا. |