"أود التحدث" - Translation from Arabic to Turkish

    • konuşmak istiyorum
        
    • görüşmek istiyorum
        
    • konuşmak istiyordum
        
    • konuşmam gerek
        
    • konuşmak isterim
        
    • konuşmam lazım
        
    • konuşmak istediğim
        
    • konuşmak istemiyorum
        
    • konuşmak istedim
        
    • konuşmak isterdim
        
    • konuşmam gereken
        
    • konuşmak istediğimi
        
    • konuşmalıyım
        
    • görüşmek istemiştim
        
    • konuşmam gerektiğini
        
    Ne yemekten konuşmak istiyorum ne de Rusya Ana'nın cömertliğinden. Open Subtitles لا أود التحدث عن الطعام أو عن سخاء روسيا الأم
    Ben sadece onunla konuşmak istiyorum , özgür bir ülkedeyiz. Open Subtitles مهلًا، كلا، أود التحدث إلى الرجل فحسب، هذه دولة حرة
    - Kapa çeneni. Onunla konuşmak istiyorum. - Peki efendim. Open Subtitles ـ اخرس ، أود التحدث إليه ـ حسناً يا سيدي
    Alo? Alo, başbakanla görüşmek istiyorum lütfen. Open Subtitles مرحباً ، أود التحدث إلى سعادة رئيس الوزراء
    Aslında ikinizle de konuşmak istiyordum. Open Subtitles اه، في الواقع، أود التحدث إلى كل واحد منكما.
    Kardeşimin dönüşünü beklerken Claire'le özel olarak konuşmam gerek. Open Subtitles بينما ننتظر عودته أود التحدث مع كلير لوحدنا
    Aslında mümkünse seninle konuşmak isterim. Open Subtitles في الواقع, أود التحدث إليك إن أمكنني ذلك
    Yine de sakıncası yoksa başka bir şey hakkında konuşmak istiyorum. Open Subtitles لكن أذا كُنتم لا تمانعون أود التحدث عن شيء أخر قليلاً
    Ama hayatımızın kalitesini ilgilendirecek şekilde ışığın ve karanlığın kombinasyonu hakkında daha fazla konuşmak istiyorum. TED ولكني أود التحدث في أمر أعمق .. حول تركيبة الضوء والظلام والتي يمكن فيها رمزية لحياتنا
    Bugün gelecekle ilgili konuşmak istiyorum, ama önce biraz geçmişten bahsedeceğim. TED اليوم أود التحدث إليكم عن المستقبل، لكن بدايةً سأُخبركم قليلاً عن الماضي.
    Ama bugün, yaşamın bize teknoloji ve tasarımda ne öğretebileceği üzerinde konuşmak istiyorum. TED لكن ما أود التحدث عنه اليوم هو ما قد تعلمنا اياه الحياة في مجال التقنية والتصميم.
    Anlamak ve anlamanın doğası ve anlamanın özünün ne olduğu ile ilgili konuşmak istiyorum. Çünkü anlamak, her birimizin amacı. TED أود التحدث إليكم عن عملية الفهم وطبيعة الفهم، وعن ماهية جوهر الفهم، لأن الفهم أمر نهدف إليه، جميعنا.
    Bildiğiniz üzere, hem bilgisayar, hem televizyon 60 yaşında ve bugün onların ilişkisi hakkında konuşmak istiyorum. TED كما تعلمون أن عمر أجهزة الكمبيوتر والتلفاز بلغت الستين سنة مؤخرا. واليوم أود التحدث عن العلاقة بينهما.
    Videoyu en son göstereceğiz, fakat ondan önce, onların ne istediğinin ne olduğu hakkında biraz konuşmak istiyorum. TED سنعرض المقطع في النهاية ولكن قبل أن نفعل ذلك، أود التحدث قليلا عن ما أرادوه
    Peder, eğer vaktiniz varsa, sizinle konuşmak istiyorum. Open Subtitles أبتاه أود التحدث معك قليلا عندما تسنح لك الفرصة
    Sultan'la ilgili konuşmak istiyorum. Vaktin var mı? Open Subtitles أود التحدث إليك بشأن سلطان فهلا منحتني دقيقتين من وقتك ؟
    Onlarla konuşmak istiyorum. Onların ritmini yakalamak istiyorum. Open Subtitles أود التحدث إلى هؤلاء أود أن أفهم نمط حياتهم
    Silver Creek polis şefi ya da şerifiyle görüşmek istiyorum. Open Subtitles أود التحدث مع مسؤول من شرطة سيلفر كريك أو مدير الشرطة
    Ben... Biraz John Wilkes Booth hakkında konuşmak istiyordum. Open Subtitles أجهزة الإعلام جاهزة أود التحدث عن جون ويكلاس بوث هذه اللحظة
    Merhaba, özür dilerim ama sizinle konuşmam gerek. Open Subtitles -أيها المأمور أهلاً, المعذره ولكني حقاً أود التحدث إليك أظن أمراً قد حصل هنا
    İş arkadaşının ölümünden hemen sonra aceleyle giden biriyle konuşmak isterim. Open Subtitles في ساعة واحدة؟ الرجل هرب من المدينة بسرعة بعد مقتل زميله هذا هوَ الرجل الذي أود التحدث معه
    Seninle gerçekten bir konuda konuşmam lazım. Open Subtitles أود التحدث معكِ فعلاً عن أمر ما
    konuşmak istediğim diğer konu okul beslenmesi. TED والشيء الآخر الذي أود التحدث عنه هو التغذية المدرسية.
    Anne, Uzaktayken yaptıklarını konuşmak istemiyorum. Open Subtitles أمي، ما فعلته سابقا بينما كنت بعيدا عن هنا لم أود التحدث عنه
    Evet, bu yüzden seninle yüz yüze konuşmak istedim. Open Subtitles أجل , ولذلك كنت أود التحدث إليكِ وجهاً لوجه
    Onunla konuşmak isterdim ama verecek bir tavsiyem olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles أود التحدث إليه، لكن لا أظن أن لديّ أي نصيحة
    Benim de seninle konuşmam gereken şeyler var, baba. Open Subtitles هناك شيء أود التحدث معك فيه أيضاً يا أبي
    Kötü. - Çok kötü. - Lütfen ona, onunla konuşmak istediğimi söyle. Open Subtitles جدا سيئة حسنا أخبريها أنني أود التحدث معها
    Şimdi, eğer bir ortağı varsa belki o kişiyle de konuşmalıyım. Open Subtitles أم كان لها شريك؟ إن كان لها شريك, فربما كنت أود التحدث معه أنا كذلك
    FBI. Bir hastanız hakkında sizinle görüşmek istemiştim. Open Subtitles أنا أود التحدث إليك بشأن أحد مرضاكِ
    Bana arama kağıdının bir kopyasını ver ve Fredie'ye onunla konuşmam gerektiğini söyle. Open Subtitles أريد نسخة من قائمة الإتصالات وأخبر فريدى أننى أود التحدث معه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more