Böyle bir oğla sahip olmak için Subhash ne günah işledi, bilemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ماذا إرتكب سوبهاش لكي يحصل على مثل هذا الإبن |
Şimdiye kadar üç ayrı eyalette üç ayrı cinayet işledi. | Open Subtitles | لغاية الآن إرتكب 3 جرائم قتل في 3 ولايات مختلفة |
Eğer bu, şu yada bu biçimde işlenmiş herhangi bir suç olsaydı, eğer bir adam aç olduğu için bir şeyler çalmış olsaydı,. hatta kendini savunmak için cinayet bile işlemiş olsaydı, o zaman belki polise hiç bir şey söylemezdim. | Open Subtitles | إذا هو كان أي جريمة أخرى إذا رجل سرق لأنه كان جائع، إرتكب جريمة قتل حتى للدفاع عن نفسه، لربما أنا لا يخبر الشرطة. |
Biz Amerika'da suç işlemiş bir Fransız'ın bizim mahkemelerde yargılanmamasını hoş karşılar mıydık? | Open Subtitles | مع رجل فرنسي إرتكب جريمة في أمريكا؟ ألا يحاكم في محاكمنا؟ |
- O cinayetleri kimin işlediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم من الذي إرتكب هذه الجرائم |
Jüri de aynı delillere baktı ama suçu Randall Adams'ın işlediğine kanaat getirdi. | Open Subtitles | هيئة المحلفين بحثت عن الأمر بعناية و وجدوا أن "راندل ادمز" إرتكب جريمة |
Yanlış hatırlamıyorsam o gün tek hata yapan kişi ben değildim. | Open Subtitles | كما أتذكر، فلم أكن الشخص الوحيد الذي إرتكب خطأ ذلك اليوم |
Bir hata yapmış ve eminim terfi eder etmez size borcunu ödemeye niyetliydi. | Open Subtitles | إرتكب خطأ. وانا متأكد جدا انه نيته ان يدفع لك عندما يحصل علي الترقيه. |
Demek istediğim, belki de cinayetleri işleyen tek kişi değildi. | Open Subtitles | وجهة نظري أنّه ليس شخصًا واحدًا إرتكب هذه الجرائم |
"Tanrı İndra günah işledi. Bir Brahman'a karşı günah işlediğinden... | TED | بأن الإله إندرا قد إرتكب إثماً قد إرتكب إثماً بحق برامين |
Suçlar işledi, çünkü senin ve annenin güvende olmanızı istiyordu. | Open Subtitles | إرتكب العديد من الأعمال الوحشية لأنه أرادك أنت وأمّك أن تكونوا في أمان |
Öyleyse, biri dairene girdi, anahtarları aldı, arabanı ödünç aldı, cinayet işledi, arabayı bıraktı, ve sonra da anahtarları yerine koydu. | Open Subtitles | لذا شخص آخر قام بإقتحام شقتك أخذ المفتاح، وأستعار سيارتك إرتكب الجريمة، وبعدها رمى السيارة وأعاد المفتاح الى مكانه |
Bu adam, ülkeme karşı pek çok suç işledi. | Open Subtitles | هذا الرجل إرتكب العديد من الجرائم في بلدي |
Çünkü bu adadakilerden biri bir cinayet işledi. | Open Subtitles | لأنّ شخصاً بهذه الجزيرة قد إرتكب جريمة قتل. |
Biri şimdiden bir cinayet işledi ve bir diğerine teşebbüs etti. | Open Subtitles | أحدهم قد إرتكب جريمة قتلٍ مسبقاً و حاول إرتكاب أخرى |
Hükümetimizin bu anlaşmadan önce suç işlemiş olanları cezalandırma hakkı saklıdır. | Open Subtitles | الحكومة سيكون لها الحق في معاقبة كل من إرتكب الجرائم قبل هذه الإتفاقية |
"Suçu işlemiş olduğunu bildiğiniz birini nasıl savunuyorsunuz?" | Open Subtitles | كيف تدافع عن شخص تعرف أنه إرتكب الجريمة بالفعل |
Artık cinayet işlediğini düşündüğümüze göre Amerika da ona pasaport vermeyecek. | Open Subtitles | الآن نشعر أنه قد إرتكب جريمة قتل نشكك بأن "أمريكا" ستمنح له جواز سفر. |
- Brady, hüküm giydiği cinayeti kimin işlediğini söyledi mi hiç? | Open Subtitles | هل أخبركِ (برادي) من إرتكب الجريمة التي دخل السجن بسببها؟ كلاّ، لا أعرف حتى لو كان يعرف من كان. |
Cinayeti onun işlediğine dair kanıtınız var mı? | Open Subtitles | هل لديك دليل بأن ساكومورا إرتكب الجريمة؟ |
Bu korkunç olayı yapan canavarın yakalanıp, kanunların izin verdiği en sert şekilde yargılanması tutuklanması ve cezalandırılması için ne gerekiyorsa yapmayı kendime görev edindim. | Open Subtitles | جعلته أمر شخصي للبحث عن الوحش الذي إرتكب هذا الفعل الكريه أن يقبض عليه، ويقاضى، ويحاكم |
Bazı çaylaklar çok fazla hata yapmış ve bu yüzden de nezaket ve deneyim sahibi birinin görevi devralmasını istiyorlar. | Open Subtitles | أحد المبتدئين إرتكب عدة .. أخطاء ويريدون شخصاً ذو خبرة وبراعة ليتقلّد المنصب |
Bu vahşi cinayetleri işleyen o. Kimin annesi, kimin karısı anlaşılmıyor bile. | Open Subtitles | إرتكب جرائم القتل هذه بطريقة شنيعة جدّاً |