| ben Sadece bu tip şeylerde nasıl hissettiğimi anlamanızı isterim. | Open Subtitles | إننى فقط قد أردتك أن تفهم شعورى تجاه هذه الأشياء |
| Evet, ben Grandi ailesinin bir üyesiyim ama ona kimse dokunmadı. | Open Subtitles | إننى عضو فى العائلة ، بالتأكيد لكن أحداً لم يمس الفتاة |
| Ayrılmaktan nefret ediyorum. Bir daha ne zaman görüşürüz bilememekten. | Open Subtitles | إننى أكره أن يتوقف ذلك فمتى سنحصل عليه مرة أخرى |
| Sanırım Seni daha önce burada görme şerefine nail olmamıştım. | Open Subtitles | إننى لا أظن أننى قد أسعدنى رؤية هنا من قبل |
| Biliyorsunuz ki kibirli biri oluşunuzun benim için hiç önemi yok. | Open Subtitles | هل تعرف ، إننى لا أمانع إطلاقاً أن تكون شخصاً نبيلاً |
| Ötekilerden biriyle burada yalnız olduğumu söyleyemem | Open Subtitles | ماذا عنك ؟ إننى لن أبقى بالخارج بمفردى مع واحد من الباقين |
| Sayın yargıç, adil olmaya çalıştığınızı fark ettim ve ben...ben o anın heyecanıyla söylenen sözler için Çok üzgünüm. | Open Subtitles | إننى أدرك أن سيادتك تحاول أن تكون عادلاً إننى آسف جداً على أى ملحوظات لقد كانت وليدة اللحظة الحارة |
| ben daha da fazla sorumluluk yetkimi fazlasıyla sunmayı dikkate alıyorum. | Open Subtitles | إننى أرى أننى سيكون لدى القدرة . لتحمل المزيد من المسؤولية |
| Eski bir tanıdık. ben şimdi Cotton Club'deyim. Onunla burada karşılaştım. | Open Subtitles | أحد المعارف القدامى ، إننى فى نادى القطن و ركضت إليه |
| Terliyorum. Baksana nasıl da terliyorum. En iyisi gideyim ben. | Open Subtitles | انظرى إلى, إننى أعرق حقاً إنني أعرق بشدة انظرى إلى |
| - Bunu Carter'a sormalısınız, efendim. - ben de bilgilendirilmeyi bekliyorum. | Open Subtitles | سيكون عليك سؤال كارتر فى هذا الشأن إننى أتطلع إلى تقريرها |
| ben gerçek anlamda treni kaçırdığımı söylemiştim. Bakın, aşağıda ilerliyor. | Open Subtitles | أنا أعنى حرفيا إننى أفقد قطار الأفكار انه أسفل هناك |
| Bahçıvanlık laboratuarımızın son melez süsen çiçeğini gururla size ithaf ediyorum. | Open Subtitles | إننى أهدى إليك بفخر أحدث هجين لزهرة السوسن من مختبرنا البستانى |
| Bu sözler önemsiz ve münakaşa yaratıcı olduğu için itiraz ediyorum. | Open Subtitles | إننى أعترض على ذلك لأنه أمر لا يهم كما أنه جدلى |
| Bak, normalde Seni uyarmazdım ama sen iyi bir aktörsün. | Open Subtitles | استمع ، عادة إننى لا أحذرك و لكنك ممثل جيد |
| Her neyse, bunca yıldan sonra Seni bulduğum için Çok şanslıyım... ve bir sonraki aşamaya adım atıp, beraber yaşamamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | على كل حال .. إننى سعيد جداً بأننى وجدتك بعد كل هذه السنين وفكرت بأننا يمكننا ان ننظر إلى الخطوه القادمه .. |
| Ve bilirsin ki ben de Bayan Matuschek'i Çok düşünürüm. | Open Subtitles | هل تعرف ، إننى افكر كثيراً فى السيدة " ماتوتشيك" |
| Tam aksini gösteren hatırı sayılır kanıtlar olmasına rağmen gerçekten aklım başımda olduğumu sanıyorum. | Open Subtitles | إننى حقاً أعتقد أننى عاقلة بالرغم من أدلة كثيرة تثبت عكس ذلك |
| Size bir soru sordum ama Onu düşünmek yerine beni korkutmaya çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | إننى أسألك سؤالاً بسيطاً و بدون اعتبار لشئ ، أنت تحاول ترويعى |
| Hayır, demek istediğim orada çalışıyordum. Şu an iş arıyorum da. | Open Subtitles | لا ، أعنى أننى كنت أعمل هناك إننى أبحث عن وظيفة |
| Sana inanmıyorum. Bir saate kalmaz orada olursun. - Mel. | Open Subtitles | إننى لا أصدقك ، فى غضون ساعة سوف تكونين هناك |
| Bu sabah biraz yorgunum. Dün gece Çok az uyuyabildim. | Open Subtitles | إننى متعبة قليلاً هذا الصباح لقد نمت قليلاً ليلة أمس |
| Dürüst fikirler istiyorum. Sizi etkilememe izin vermeyin. | Open Subtitles | إننى أريد رأيكما بصراحة لا تداعنى أؤثر عليكما |