Şu an çocuklara Ben baktığıma göre çocuk bakıcısı olduğum söylenebilir. | Open Subtitles | إنّي أرعى الطفلين الآن، لذا أعتقد أنّ هذا يجعلني جليس الأطفال |
Milyar dolarlar değerinde biriyim Ben. Kadınlar gerçek anlamda kendilerini üstüme atıyor. | Open Subtitles | إنّي أساوي بليون دولار، إنّ النساء يرمين أنّفسهن أمامي بما تعنيه الكلمة. |
Ben sadece onun mesaiden sonra geri döndüğünü söylüyorum, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً، إنّي أقول وحسب، هي بالمختبر بعد ساعات العمل، أليس كذلك؟ |
O gece Seni istediğim için evine gelmiştim, bunu sen mi yaptırdın bana? | Open Subtitles | هل أنّي جئت للمنزل مبكراً بسبب إنّي أردت ذلك أو جعلتني أفعل ذلك؟ |
Son birkaç haftadır benim için yaptıkların yüzünden çok mahcubum. | Open Subtitles | إنّي مغمورة لمقدار ما فعلته لي في الأسابيع القليلة الماضية. |
Kanun güçlerinin bu şekilde küçük düştüğünü görmekten nefret ediyorum. | Open Subtitles | إنّي أكره أن أرى ضابطة مُنفذة للقانون بأن تُذلّ هكذا. |
Hayir, Ben insanlari zaten yapmak istedikleri seyi yapmaya itiyorum. | Open Subtitles | كلاّ، إنّي أدفع الناس للقيام بشيءٍ يُريدون القيام به بالفعل. |
Ben FBI'dan geliyorum. Buraya bu adadaki kayıp şahısı araştırmak için geldim. | Open Subtitles | إنّي أعمل مع المباحث الفدراليّة، وأبحث عن شخصٍ مفقود على الجزيرة هنا. |
Bize dava açılabilir, ve, Ben... sadece... bu işi kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | أعني، قد يفتح لنا هذا دعوى قضائيّة .. و .. إنّي |
Görüyorsunuz ya, Ben buna tamamen gereksiz bir önlem derdim. | Open Subtitles | مثير للاهتمام، إنّي أرتأيتها وسيلة احترازية لا داعٍ لها البتّة. |
Ama sen Kubbe'nin bize neden ihanet ettiğini merak ederken Ben bizi öldürmeden önce Onu nasıl durdurabileceğimizi merak ediyorum. | Open Subtitles | لكن بينما أنتِ مشغولة في السؤال عن سبب خيانة القبّة لنا، إنّي أسأل عن كيفيّة إيقافها قبل أن تقتلنا جميعاً. |
Ben başka bir alemde ve zamanda olduğumuzun gayet net farkındayım. | Open Subtitles | إنّي على دراية تامّة بأنّنا في عالم ذي بعد زمنيّ مختلف. |
Oysa bana acı duymamayı. Ben alt edemeyeceğiniz bir düşmanım. | Open Subtitles | وعلّمني ألّا أشعر بالألم، إنّي عدوّ عصيّ على أن تهزموه. |
Ben de yukarıdaki çocukların büyümelerini beklemek..: ... durumunda kalırım. | Open Subtitles | إنّي فجأة غدوت صبورًا كفاية لأنتظر بلوغ الطفلتين اللتين بالأعلى. |
En azından Ben şimdi birşeyler yapıyorum Sen ne yapıyorsun? | Open Subtitles | إنّي أقوم بعمل الآن على الأقلّ فما الذي تفعله أنت؟ |
Çünkü bir cadı, o şeye nefes verenin Ben olduğumu söyledi. | Open Subtitles | ولأن ساحرًا قال لي إنّي من وهَب ذلك المخلوق نفَس الحياة. |
Şu anda Seni köpek cennetine yollamamak için kendimi zor tutuyorum. | Open Subtitles | إنّي أقاوم بكلّ ذرّة من إرادتي ملحّة إرسالك لجنّة الكلاب الآن. |
Hayır. çok Özür dilerim. Nişanlıyım dediğimde bana bir şey söylemedi. | Open Subtitles | لا، إنّي آسفة جداً، فحينما أخبرته أنّي مخطوبة لم يبُح بشيء. |
Bu sorgulamanın tamamına iftira niteliğinde olduğu gerekçesiyle itiraz ediyorum. | Open Subtitles | إنّي أعترض على هذا الخطّ الكامل من الأسئلة كأنّها تشهيريّة |
Pekala, konuşma o zaman. Sadece dinle. Sadece Sana Özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، الا تتحدث إذاً، اصغِّ إليّ، إنّي أودّ أن أبوح لكَ بأسفي. |
Şehirdeyken, Onu güvenle yatağa sokmak için evde olmaya bakacağım. | Open Subtitles | لمّا أكون في البلدة، أتأكّد من إنّي بالبيت، أضعه بالفراش. |
Yüzde yüz eminim. Ama aynısını Senin de benim için diyebilmem lazım. | Open Subtitles | إنّي واثقة تمام الثقة ولكن عليكَ أن تتمكّن من قول المثل عنّي |
Faturalarımızı ödediğimiz için gurur duyuyorum. Hem de gerçek Amerikan dolarıyla. | Open Subtitles | إنّي فخورة جدًّا أنّنا دفعنا فواتيرنا، وبدولاراتٍ أمريكيّة حقيقيّة هذه المرّة. |