| Evet ama Doğu Lisesi'nde bu gösterileri çok ciddiye alırız. | Open Subtitles | حسناً, نحن ننظر إلى العروض في إيست هاي بشكل جاد |
| Şimdi bunu meydana götürelim ve Doğu Indy tarihinin en büyük partisini verelim. | Open Subtitles | والآن سوف نأخذها لساحة الجامعة وسنقيم أضخم حفلة أسطورية في تاريخ إيست إندي |
| Doğu yakasında doğup büyümüşsün. New England'da yatılı okula gitmişsin. | Open Subtitles | ولدت و تربيت في "إيست كوست" مدرسة "نيو إنغلاند" الداخلية |
| East Meadow'a göre biraz süslü duruyorlardı. İnsanlar sana bakıyordu. | Open Subtitles | لقد كانوا غاليين قليلاً على إيست مالدو الناس كانوا يحدقون |
| Ve sonra deniz anası turşusu East Brunswick'te Route 18'deki Hong Kong Supermarket'ten. | TED | وبعدها القناديل المخللة. في هونغ كونغ سوبر ماركت على شارع 18 في منطقة إيست برونزويك. |
| Karnelerini inceledim, çok etkileyici. Doğu Lisesi'nde çok parlak bir öğrenci olacaksın. | Open Subtitles | أعدت النظر في وثائقك المذهلة سيكون مستقبلك باهراً في إيست هاي |
| Doğu Lisesi'ne hoş geldiniz Bayan Montez. Bay Bolton, görüyorum ki sizin cep telefonunuz da olaya karıştı. | Open Subtitles | آنسة مونتز مرحباً بك في إيست هاي سأحتجز هاتفك سيد بولتن |
| Yani, Doğu Indiana'nın kızları daha seksi ama Güney'in kızları daha kaşar olmalı. | Open Subtitles | أعني أن في جامعة "إيست إنديان" فتيات أكثر إثارة لكن "ساثرن" أكثر فسقاً.. |
| Biliyor musun, East End aynı zamanda, Doğu Kıyı Şeridi'ndeki kasabalar arasında en iyi balkabağı yetiştiricilerinden biridir. | Open Subtitles | تعرف أصبحت إيست إند مشهورة كواحدة من أفضل إنتاج نبات قرع العسل فى مدن الساحل |
| Bakın, kim Doğu bölgesinde gecekondu hayatı yaşamak için koca şehri terk etmiş. | Open Subtitles | حسناً , انظروا للذى ترك المدينة الكبيرة لكى يذل نفسه فى "إيست باى" |
| Bay Heck, kuralları çiğneyerek Doğu Indiana Üniversitesi'nin ilk kadın özel kalemi olmadım. | Open Subtitles | أستاذ هيك، لم تنصبني جامعة إيست إندي الحكومية كأول سيدة أمينة صندوق بكسري للقواعد |
| Doğu Caddesi 13 numaradaki barınakta ayakkabı veriyorlar. | Open Subtitles | يمكنك الحصول على حذاء من مأوى المشردين على شارع إيست 13 |
| Fakat Doğu İndiana Üniversitesi'nde Axl, Hurch ve Kenny Bago eğlencesine katılmadan yaşamış sayılmazsınız. | Open Subtitles | أما في جامعة إيست إنديانا فإن حياتك لا تُحتسب إن لم تذهب إلى الحفلة السنوية لأكسل وهاتش وكيني في العربة الكبيرة |
| Doğu İndiana Üniversitesi işletme diplomam var. | Open Subtitles | معي شهادة إدارة أعمال من جامعة إيست إنديانا الحكومية |
| Mayısa Doğu Indiana Üniversitesi'nden mezun oluyor. | Open Subtitles | سيتخرج من جامعة إيست إنديانا الحكومية في شهر مايو |
| Cebir 2 sınıfına ders veriyorken Cal State East Bay'de yüksek lisans eğitimim üzerine çalışıyordum. | TED | عندما كنت أدرّس فصل علم الجبر 2، كنت أعمل على رسالتي للماجستير في التعليم في كال ستيت إيست باي. |
| Mesela senin şehrine, New York'a gittim ve mafyaya bulaşmaya başladım East River'da ölü bulundum ve karım ya da babam polisten beni korumadıkları için şikayetçi oldu. | Open Subtitles | والآن، لنفترض أنني ذهبت إلي مدينتك إلي نيويورك وبدأت أتدخل في شئون المافيا وانتهي بي الأمر أن أصبحت جثة في إيست ريفر |
| - East Farmington. - West Wilmington mu demek istediniz? | Open Subtitles | بـــ إيست فارمينجتون أتعني بـــ ويست ويليمنجتون ؟ |
| - East Farmington. - West Wilmington mu demek istediniz? | Open Subtitles | بـــ إيست فارمينجتون أتعني بـــ ويست ويليمنجتون ؟ |
| Ayrıca East Meadow Sokak Kedileri'nin iki kurucu üyesiyle bovling oynayacaksın. | Open Subtitles | بجانب ، سوف تلعبين البولينج مع إثنان من أعضاء قطط إيست ميدو |
| East End'in tarihi hakkında çok şey bildiğini duydum. | Open Subtitles | سمعت أنكِ تعرفين الكثير عن تاريخ إيست إند |