| Beni dinleyin haytalar. Perşembe akşamı burada ne mi yapıyoruz? | Open Subtitles | استمعوا ايها الحقراء , مالذى تفعلونة بالليلة الخميس هنا ؟ |
| Pekala, beni dinleyin. Sam'le kalın. Sizi buradan dışarı çıkaracak. | Open Subtitles | حسنا استمعوا إلي ابقوا مع سام سوف يخرجكم من هنا |
| dinleyin! Korkarım bu korkunç krizin sadece bir çözümü var: | Open Subtitles | استمعوا إلى، أخشى أنه يوجد حل واحد لهذه الأزمة المروعة |
| Bakın, bundan daha kötü geceler gördüm, kızlar. | Open Subtitles | استمعوا, لقد رأيت ليالي أسوء من هذه أيها الأطفال |
| Herkes dinlesin! Tanrının kelamı bu. Birbirinizi sevin! | Open Subtitles | استمعوا جيدا ، هذه هى الحكمة احبوا بعضكم البعض |
| Şimdi sen beni dinle. Bu koğuşta iki kişi benim masum olduğumu biliyor. | Open Subtitles | نعم فما زال لدى أذن أخرى والأن استمعوا لى |
| Şimdi şunu dinleyin: Tahminlere göre 2050 yılına kadar her hafta, bir milyondan daha fazla kişi şehirlerimize eklenecek. | TED | الآن استمعوا لهذا : في كل أسبوع من المستقبل المنظور وحتى عام 2050 في كل اسبوع سوف يزيد عدد المتمدنين مليوناً |
| dinleyin. Wall Street`te kurtarma paketleri oldu. | TED | استمعوا. لقد حصلوا على كفالات في وول ستريت. |
| Şimdi aynı sesi paneli oynattığımda dinleyin. | TED | الآن، استمعوا لما يطرأ على ذلك الصوت نفسه عندما أقوم بتحريك اللوحة. |
| Şimdi, iki tür doğrunun olduğuna inanıyorum ve bu noktaya varmam biraz zaman aldı, fakat bence bu doğru, dinleyin. | TED | الآن أنا أؤمن بوجود نوعين من الحقيقة، وقد أخذ مني الأمر فترة لأصل لهذا الرأي، لذلك استمعوا. |
| dinleyin. Konuşarak kendi çiftliğimden kovulabilirim, ama sizi sevdim. | Open Subtitles | استمعوا لى ، ربما يتسبب هذا بطردى من مزرعتي ، ولكنى معجب بكم يا رفاق |
| dinleyin. Konuşarak kendi çiftliğimden kovulabilirim, ama sizi sevdim. | Open Subtitles | استمعوا لى ، ربما يتسبب هذا بطردى من مزرعتي ، ولكنى معجب بكم يا رفاق |
| Lütfen dikkat. Bunu dikkatlice dinleyin ve sükunetinizi koruyun. | Open Subtitles | انتباه من فضلكم استمعوا لهذا بهناية وابقوا هادئين |
| Dikkatle dinleyin. Bay Talbot, nerdeyse burada olur. | Open Subtitles | استمعوا بانتباه، السيد تالبوت سيكون هنا بأي لحظة |
| Şimdi beni iyi dinleyin sizi çiftçi ve ırgat parçaları. | Open Subtitles | الان استمعوا اللي ايها السفلة ايها المزارعين الحجارة |
| Şimdi, fazla zamanımız yok, adamın dediklerini dinleyin. | Open Subtitles | والآن, ليس لدينا وقت كثير, لذا استمعوا لما يقوله الرجل |
| dinleyin beni dostlarım: Çoğumuz bu güne kadar hiçbir suç işlemedi. | Open Subtitles | الان استمعوا لي, انا اقول انه من الافضل ان نبقى في مكاننا. |
| Size yalvarıyorum yurttaşlarım, beni dinleyin. | Open Subtitles | اتوسل اليكم, اخواني المواطنين, استمعوا الي |
| - Pekala millet, şimdi hepiniz beni dinleyin! | Open Subtitles | حسنا، جماعة الآن استمعوا لي، كل واحد منكم |
| Bana Bakın. Kabine ilk kez acemi kız koyuyorum. | Open Subtitles | والان استمعوا ، انها المرة الأولى التى اضع فيها فتيات في الكابينة |
| Herkes kulağını açıp dinlesin. | Open Subtitles | استمعوا حافظوا على التركيز نحن متجهون إلى الشمال |
| dinle. Niye hala bulamadınız? | Open Subtitles | ـ استمعوا لهذا ـ من الذي يأخذ كل هذا الوقت؟ |
| Tanrı'ya kulak verin. Belki pişman olursunuz. Umarım öyle olur. | Open Subtitles | استمعوا الي صوت مشيئة الرب ربما تغيروا طريقكم |
| Onlara söylediklerinin yarısını dinleselerdi bir hafta içinde ölürlerdi. | Open Subtitles | أترى مافعلته هنا؟ لو استمعوا لنصف الأشياء التى تخبرهم بها سيموتون فى خلال اسبوع |
| Bu adamlar seni Noel arifesinde dinledi ve çok yakında buna pişman olacaklar. | Open Subtitles | هؤلاء من استمعوا لك فى عشية عيد الميلاد سيأسفون على ذلك قريباً جداً |
| Hey, dinleyin çocuklar. | Open Subtitles | استمعوا لى يا رفاق , إذا لم تكونوا مشغولين يوم السبت |