"اطلاق" - Translation from Arabic to Turkish

    • Silah
        
    • ateş
        
    • atış
        
    • Şartlı
        
    • serbest
        
    • tahliye
        
    • Ateşi
        
    • sesleri
        
    • sesi
        
    • fırlatma
        
    • ateşleme
        
    • vurmak
        
    • Silahlı
        
    • çatışma
        
    • ateşlendi
        
    2 - Adam-14. 18166 San Fernando Caddesi'nde Silah sesleri. Destek istiyorum. Open Subtitles 2أدم 14 ، هناك اطلاق رصاص على طريق سان فرناندو اطلب المسانده
    "Tanık raporunda bölgede pazar gecesi Silah sesleri duyulduğunu yazıyor." Open Subtitles الشهود يقولوا انهم سمعوا اطلاق نار يوم الاحد منتصف الليل
    - Rahatsız ediyorum efendim ateş edildiğine dair bilgi aldık. Open Subtitles انا اسف جدا لأزعاجك,ولكن لدى بلاغا عن حادثة اطلاق نار
    Hayatında, tabancayla atış yapmaktan başka yapmak istediğin bir şey yok mu? Open Subtitles انت لا تريد ان تفعل أي شيء في حياتك سوى اطلاق المسدسات؟
    Senin Şartlı tahliye olabileceğini öğrendiğinden beri, annen çok daha iyi hissediyor. Open Subtitles ان صحة أمك تتحسن منذ أن عرفت أنه من الممكن اطلاق سراحك
    Eğer o soğumaya başlarsa siz onun içindeki canavarı serbest bırakırsınız. Open Subtitles انت ذاهب الى اطلاق سراح الوحش له اذا وقفت الباردة هنا.
    Polisler Silah sesini duymuş ama onlar gelene kadar kaçmış. Open Subtitles الضباط سمعوا اطلاق النار, ولكنه هرب قبل وصولهم الى هناك
    Peki ya sen, Vegas'ta hızlı Silah çekme yarışmasında ikinci mi olmuştun? Open Subtitles ماذا كان مركزك ؟ الثاني في اطلاق النار التنافسي العام الماضي ؟
    Buraya Silahlı saldırı olursa diye koruma amaçlı Silah almak istiyorum. Open Subtitles اريد ان اشتري مسدساً للحماية في حالة تم اطلاق نار هنا
    Komşulara ateş edip, polisleri uyandırmaktan başka bir şey yapmadılar. Open Subtitles وكل ما فعلوه هو اطلاق النار بالحي واثارة انتباه الشرطة
    Bu tarafta ağır bir ateş alanı var. Kırmızı beş neredesin? Open Subtitles هناك اطلاق نار كثيف فى هذا الاتجاه ريد 5, أين انت؟
    Ben de ona ateş ettim. Daha yere düşmeden ölmüştü. Open Subtitles رددت على اطلاق النار كان ميتاً قبل ان يصل للأرض
    Hallie, ait olduğun yere dön. Senin bir atış meydanında bulunmanı istemiyorum. Open Subtitles هالي اذهبي الى اين تنتومين لا اريدك ان تكوني بمنتصف اطلاق النار
    Bu sefer kesin bir atış yaptığına emin olsan iyi olur. Open Subtitles افضل ان لا يكون عندك شك حول اطلاق في الوقت ذاته
    Şartlı tahliye kuruluna Carrie hakkında gerçekleri söylediğin için teşekkür etmek istemiştim. Open Subtitles انا هنا لأشكرك لانك اخبرتى مسؤلين اطلاق السراح المشروط الحقيقة عن كارى
    Kendi istekleri doğrultusunda gizli... ..bir zamanda ve mekanda serbest bırakılacaklar. Open Subtitles سيتم اطلاق سراحهم في وقت ومكان غير محددين بالتوافق مع رغباتهم
    İçimdeki Ateşi dışarı çıkarmak üzereyim ve sana kim söyledi bunu? Open Subtitles أنا على وشك الخروج اطلاق النار وقلت للتو منظمة الصحة العالمية.
    Bazı misafirleri sorguladık, Silah sesi duyduklarını belirttiler. Open Subtitles السؤال هو ان احد النزلاء سمع صوت اطلاق نار
    Burası Mekik fırlatma Kontrol. 1 dakika 40 saniye ve geri sayıyor. Open Subtitles هذه هي غرفة مراقبة اطلاق المكوك لعد التنازلي دقيقة و 40 ثانية
    Kaptan, Moskova deneme füzesini ateşleme iznini teyit etti. Open Subtitles الرّفيق الكابتن , موسكو تؤكّد إصدار سلطة اطلاق صاروخ الاختبار
    Eğer beni vurmak istiyorlarsa, beni bulamayacaklar. Open Subtitles اذا كانوا يريدون اطلاق النار علي، فعليهم أن يجدوني.
    - Bir süre önce binanın önünde bir çatışma oldu. Open Subtitles كان هناك اطلاق نار و نعتقد انه راي ما حدث
    Uzaktan yönlendirme aktif. Uçaklar ateşlendi. Open Subtitles التوجيه عن بعد يعمل اطلاق المنزلقات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more