"الجميلة" - Translation from Arabic to Turkish

• tatlı
• güzelim
• güzel
• İyi
• sevimli
• güzellik
• sevgili
• hoş
• şirin
• Peki
• muhteşem
• tatlım
• güzeli
• Harika

Anneme tatlı bir ziyaretle başlayan ve bu sabahki her şey.
لا تهينيني الأمر هكذا منذ الصباح بدءاً بزيارتك الجميلة مع أمي

Sadece kendin olmalısın ve bırak da tatlı bir kız bu hâlini görsün.
عليك أن تكون على سجيتك وأن تجعل الفتاة الجميلة ترى هذا الجانب منك

Ve güzelim matematiksel açıklamalar sadece kendi tatminimiz için değiller.
كما أن التفسيرات الرياضية الجميلة ليست لمتعتنا فقط.

İki boyutlular, deniz yüzeyi sıcaklığının bu güzel iki boyutlu görüntüsü gibi.
نظرة ذات بعدين كهذه الصورة الجميلة الثنائية البعد المبينةِ لحرارة سطح البحر.

Benim teorime göre iyi şeyler her zaman kötü şeylerle birlikte olur.
دائما ما أؤمن بهذه الفكرة أن الأشياء الجميلة تحدث مع الأشياء التعيسة

Bu tarih dersimizin bir sonraki parçası, İngiliz Endüstri Devrimi'nin sevimli resmi.
الجزء التالي من درس التاريخ المعقد الصورة الجميلة من الثورة الصناعية البريطانية.

Varlığımızın tamamınında güzellik çevresinde dönüp duruyoruz; güzel yerler, güzel şeyler ve nihayetinde güzel insanlar.
نمضي طيلة حياتنا نسعى وراء ما هو جميل: الاماكن الجميلة والأشياء الجميلة والأشخاص الجميليين بشكل أساسي.

Oh sevgili Portia... bu mektupta yazanlar, beni yüreğimin derinlerinden vurdu.
بورشيا الجميلة انها بضعة كلمات غير سارة قلما تسودت بها ورقة

Tanışma zevkine yeni eriştiğim ve bundan sonra daha çok göreceğimi düşündüğüm çok hoş bayana doğum günün kutlu olsun demek istiyorum.
أحب أن أقول، عيد ميلاد سعيد للآنسة الجميلة جدا. الذي كان من دواعي سروري التعرف عليها. وأعتقد بأني سوف أرى الكثير منها.

Rüzgarda o tatlı kahkahanı duydum ve saçına takmayı sevdiğin çiçeklerin kokusunu aldım.
أسمع ضحكاتكِ الجميلة في الرياح وأشم الزهور التي كنتِ تحبين وضعها على شعركِ

Terörün ortasında bile o güzel günlerin hatırası çok tatlı.
في وسط هذا الرعب ذكريات الأيام الأخرى الجميلة

Her yerde aynı dili konuşan tatlı kadınlar buldum.
تلك المرأة الجميلة تتحدث نفس اللغة الموجودة هنا

Merhaba hayatım, şekerim, güzelim, bir tanem.
، مرحباً، يا عزيزتي، يا شطيرة الأطفال القطة البهجة، الجميلة

Bu güzelim çiçekleri onurla selamlıyorum.
لذا وبعميق الشرف أحيي هذه الأزهار الجميلة

Bir tane verdiler ve eve güzel bir kapla gittim.
أعطوني واحدة فعدتُ أدراجي إلى البيت بعلبة الكرتون الجميلة هذه.

Belki de iyi şeylere sahip olalım diye arı gibi çalışıyordu.
لانه كان يشغل نفسه بالعمل كثيرا لجعلنا نحن نكتسب الاشياء الجميلة

Dumpy! Sen bu sevimli kuştan bir öpücük istemez misin?
دامتي ، الا تريد قبلة من هذه العصفورة الجميلة ؟

Deneyimin meyvesi güzelliktir ama sadece usta bir zanaatkar böylesine bir güzellik yaratabilir.
إن الجمال هو ثمرة الخبرة نعم، لا يصنع مثل هذه الأشياء الجميلة سوى معلم بارع

sevgili Bayan Kronk'a bir şeyler ikram etmemiz mümkün mü?
هل هذه الطريقة التى تعامل بها زوجة السيد كرونك الجميلة

Düğünden önce ağacın orada yaptığınız düğününüzde çok hoş şeyler söylediniz.
في زفافكم الصغير قبل زفافكم بجانب الشجرة قلتم بعض الأمور الجميلة

Bana sarılırsan, giderim ve o şirin esmerle konuşmaya devam edersin.
أمسك بي , وبعدها سأذهب ويمكنك بعدها العودة لمحادثة السمراء الجميلة

Siz kızın peşine düşeceksiniz, Peki ya benim kırık bacağım?
ستحصل على الفتاة الجميلة والآن ماذا عن ساقي

Seninle tanıştığım için ne kadar şanslı olduğumu söyleyip muhteşem seks hayatımızdan bahsederek.
اخبرهم كم انا محظوظ لأنني قابلتك ؟ و اتحدث عن حياتنا الجنسية الجميلة

Şimdi şu bacaklara bir bakalım. Mükemmel bacakların var, tatlım.
أسمحي لي ان ارى هذه السيقان الجميلة لديك سيقان رائعة

Sabah uyanıyorum, bebeğimi öpüyorum ve güzeller güzeli karımı öpüyorum.
استيقظ في الصباح أنا اقبل طفلي وأنا اقبل زوجتي الجميلة

Babalar günü için babana aldığın şu Harika çantayı hatırlıyor musun?
هل تتذكر الحقيبة الجميلة التى أحضرتها لوالدك فى عيد الأب ؟