"الذي كنت" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğun
        
    • olduğum
        
    • senin
        
    • vardı
        
    • ettiğim
        
    • geçiyordu
        
    • şu
        
    • kişi
        
    • eski
        
    • Tam da
        
    • yaptığım
        
    • durduğum
        
    • bahsettiğim
        
    Biri kestane rengi olan şu senin daha önce değiştirmiş olduğun... at nalı uygun bir yerdeydi. Open Subtitles إحداها تخص ذلك الحصان الكستنائي الذي كنت تركبه ذلك الحصان صاحب الحِدوه المُتهالكة
    Barry, neredeyse evlenmek üzere olduğum adamdı ve Mindy de en iyi arkadaşımdı. Open Subtitles باري كان الرجل الذي كنت على وشك الزواج منه ومندي كانت أعز صديقاتي
    Baban ve senin ulaşmaya çalıştığınız yer buranın önemi tam olarak nedir? Open Subtitles المكان الذي كنت أنت وأبيك ،تحاولون الوصول له ما أهمية هذا الموقع؟
    Çıktığım şu çocuk vardı ya sırf fakirlikten utandığı için beni terk etti. Open Subtitles .. لقد تركني الرجل الذي كنت ألتقيه لأنه كان محرجا من كونه فقيرا
    Sana şikayet ettiğim şu göğüs ağrımı biliyorsun, değil mi? Open Subtitles اتعرف هذا الالم البسيط فى صدري الذي كنت اشتكي منه؟
    Aklımdan ne geçiyordu benim, senden yardım istemek mi? Asla. Open Subtitles لأنه الذي كنت أفكر به عندما سألت مساعدتك لي؟
    Bu adam sana takdim gecesinde evlenme teklif etmeye hazırlanan kişi değil mi? Open Subtitles انكِ دعوتي الشخص الذي كنت علي وشك ان تتم خطبك به في الحفل؟
    Arada sırada giydiğim şu eski deri ceketi biliyor musun? Open Subtitles أتعلم معطفي الجلدي القديم الذي كنت أرتديه بعض الأحيان؟ ؟
    Bu sabah arabada bahsettiğim şey Tam da buydu işte. Open Subtitles هذا تماماً الذي كنت أتحدث عنه في السيارة هذا الصباح
    Orada üç sene boyunca çalıştım çünkü yaptığım işten haz alıyordum. Open Subtitles لقد بقيت لأني كنت مفتوناً بالعمل الذي كنت أقوم به هناك
    Yani sormaya çalıştığım, kendime sorup durduğum dünyanın bu yeni şeklinin ne olduğudur. TED لذا السؤال الذي أحاول طرحه، الذي كنت أطرحه على نفسي، هو ما هو هذا الأسلوب الجديد الذي عليه العالم؟
    Gerçekten korkutucu olduğun yıllardı, o yıllar. Open Subtitles ولكنه كان في الخريف الذي كنت فيه حقاً بارزاً
    Artık o iğrenç karalamadan da kurtulduğuna göre asıl iyi olduğun konuya geri dönebilirsin. Open Subtitles الآن بعد أن تخلصت من تلك القصة يمكنك أن تعود للعمل الذي كنت بارعاً فيه
    Ne şanslısın ki bir zamanlar olduğun adama dair bir kayıt var. Open Subtitles لحسن حظك لديك سجل ورقي عن الرجل الذي كنت عليه
    Alt bezinin tamamen dolu olduğuna emin olduğum yaşlı bir adamla yan yanaydım. Open Subtitles بجوار رجل عجوز الذي كنت متأكده تماما إنه كان يرتدي حفاضة ممتلئة تماما.
    Peşinde olduğum bir vampir onu dönüştürdü. Bunun ironik olacağını düşünmüştü. Open Subtitles تحوّلت بواسطة مصّاص الدماء الذي كنت أطارده، ظنّ أنّه سيحرجني بذلك
    Bunca zamandır olduğum yerle ilgili bana yakınmasın diye falan... Open Subtitles ظننت إنها قد تشعر بالحزن بسبب المكان الذي كنت به
    Beyler, hani dediğim şu yumurta yemeği muhabbeti vardı ya? Open Subtitles يا جماعة هل تعرفون الطبق البيض الذي كنت أتحدث عنه؟
    Hey, sana sözünü ettiğim şapel buydu. Bizans döneminden kalma. Open Subtitles هذا هو المعبد الذي كنت أخبرك عنه من الحقبة البيزنطية
    Joanna'ya bizden bahsederken aklından ne geçiyordu? Open Subtitles ما الذي كنت تفكر فيه باخبارك لجوانا بشأننا؟
    şu anda da o kazadan hemen önce hissettiğim duygularla doluyum. Open Subtitles ولدي نفس الشعور الآن الذي كنت أشعر به قبل ذلك الحادث
    O miğfer kamerasında kanıt yerleştirdiği görülen kişi sen değilsin. Open Subtitles لأنه ليس أنت الذي كنت تلبس الخوذه وتقوم بزراعة الأدله
    Benim eski evim şimdi bir porno dükkânı. Open Subtitles محظوظ، يا ماكس المكان الذي كنت أسكنه تحول الآن إلى دكان للأدوات الإباحية
    Ama burası Tam da meslektaşlarım ve benim geleceğim yerdi zaten. Open Subtitles ولكن هذا هو بالضبط المكان الذي كنت أنا وزملائي متجهون اليه
    Saç tokasından yaptığım küçük bir cımbızı kullandım. TED واستخدمت الملقط الصغير الذي كنت قد صنعته من مشبك للشعر
    Ona doğru bakarken benim durduğum yere doğru geldi. Open Subtitles وكما نظرت نحوه جاء في الاتجاه الذي كنت جالس فيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more