"السيئة" - Translation from Arabic to Turkish

• kötü
• boktan
• yanlış
• korkunç
• çirkin
• iğrenç
• kötülükleri
• Fena
• üzücü
• pis
• kötülükten
• kötüsü
• kötülük

Ayrıca, kötü şeyler çok hızlı olabilir ama iyi şeyler bir günde olmaz.
أيضا، الأشياء السيئة يمكن أن تحدث سريعا، لكن الأمور الجيدة لاتبنى في يوم.

Fakat ilacın ulaşması kötü yollar nedeniyle birkaç gün alabilir.
لكن، الدواء قد يتحاج إلى أيام ليصل، بسبب الطرق السيئة.

Çok kültürlülük bu tarz kötü tutumların çözümü için bir cevap olabilir.
يمكن للتعددية الثقافية أن تكون حلاًّ للكثير من هذه الصفات الإنسانية السيئة.

Geldiğin için teşekkürler ve böyle boktan giyindiğin için teşekkürler.
شكراً على الحضور و شكرا على الملابس السيئة فى عرضنا

Belki bir tür yanlış anlama veya kötü bir şakaydı.
ربما يكون نوعا من سوء الفهم , او الدعابة السيئة.

Son günlerde etrafta korkunç bireyler oluyor ve bu bir açıklama gerektiriyor.
يبدو أن هنالك العديد من الأمور السيئة التي تدور هنا تتطلب تفسيراً

Öyleyse kocamin böyle çirkin seyler söylemesine neden izin vermiyorsun?
إذن لماذا تترك زوجي يقول عنك تلك الأشياء السيئة ؟

Kalbi çok zayıf fakat beni asıl endişelendiren genel durumunun kötü oluşu.
قلبه ضعيف جداً, و لكن حالته السيئة عموماً هي أكثر ما يقلقني

İnsan yalnızca kötü şeyleri unutmak ister, ve uydurma iyi şeylere inanır.
الرجل فقط يريد أن ينسى الأشياء السيئة و يؤمن فقط بالأشياء الجيدة

Bizi iyi mevsimlerde olduğu kadar, kötü mevsimlerde de yönlendirecek bir lider.
قائد, قادر على قيادتنا في المواسم السيئة بالإضافة إلى المواسم الجيدة ؟

Bu kötü düşlerin ne olduğunu anlayabilseydim, General'i eve alırdım.
بأمكانى ان اعيد جنرال الى المنزل لو اخبرتينى بأحلامك السيئة

Sizden kötü alışkanlıklar geçti. Adamlarını bu pis yerden çıkart.
لقد اكتسبت بعض العادات السيئة منك اخرج برجالك من هنا

Birlikte kitap yazmak, o da kötü bir fikirdi. Ama bu...
الكتاب الذي حاولتم تأليفه معاً كان الفكرة السيئة , لكن هذا

Bu boktan ülkede kadınlar için artık güzel roller yok.
في هذه الدولة السيئة لا يوجد أي أدوار جيدة للنساء

Komşularının evlerini karıştırıp boktan zevklerini eleştirebileceğin ücretsiz bir aktivite.
التجسس على جيرانك والحكم على أذواقهم السيئة نعم، من فضلك.

O boktan hikâyemi anlatmayacağım Malcolm çünkü daima senden daha beter durumda biri vardır hayatı seninkinden daha çok mahvolan.
انظر, انا لن اتحدث عن قصتي السيئة يا مالكوم لأنه يوجد هناك داًما شخص بقصة اسوء حياة شخص مدمرة بسوء

Biraz da sarhoşluk gibi yanlış kararlar aldırıyordu, hayatın akışınına kapılmıştım ve sağlam bir duruşum yoktu.
وكان الشعور يشبه الثمالة، من اتخاذ القررات السيئة والمرونة الزائدة وانعدام القوة والتماسك.

Ona çok korkunç şeyler yaptım ve o beni hep affetti.
اتعلم؟ لقد اعترفت لها بالكثير من الاشياء السيئة وهي دائماً تسامحني

Nedir bu çirkin şarkı Karan? - Çok çirkin bir şarkı.
ما هذه الأغنية السيئة يا كاران – أغنية سيئة جدا

Çünkü bu şey koca, iğrenç şeyler gibi başımıza bela oluyor.
لأن هذا معلق فوق رؤوسنـا مثل تلك الأمور الكبيرة السيئة المعلقة

Dünyanın bütün kötülükleri, onun gözlerinde.
كُلّ الأشياء السيئة في العالمِ، في عيونِه.

Ama kütüphanede çok Fena bir koku vardı.
ما زالت؛ هناك تلك الرائحة السيئة في المكتبة

Sorun olması zaten üzücü, üstüne bir de kötü davranıyorlar.
من المؤسف التعرض للمشاكل وللمعاملة السيئة كذلك

Ben kendimle yaşayabilirim çünkü günün sonunda kötülükten çok iyilik yaptığıma inanıyorum.
أحتمل العيش هكذا لأنه فى النهاية أكون قد قمت بأعمال صالحة أكثر من الأعمال السيئة

Takımlar bok fırtınalarının kötü tarafıdır Senin takımın ise en kötüsü.
الشركة مثل النهاية السيئة لعاصفة. فرقتك هي الأسوأ

Sapanım haçımdı. Ama doğru yolun ışığını gördüm ve kötülük yapmayı bıraktım.
وكنت أستخدم المقلاع ، لكنني عرفت طريق الحق وأقلعت عن أفعالي السيئة