Ah, o bizim şeref konuğumuz, bir tabak çorbada boğulsaydı, çok ayıp olurdu. | Open Subtitles | أوه، سيكون من العار أن يكون ضيفنا الشرف يغرق في طبق من الحساء |
Massapequa'dan altı çocuk... hepsi de şeref, görev ve fedakarlık kelimelerinin anlamını biliyordu. | Open Subtitles | ستة اولاد من ماسابيكا و كلهم عرفوا معني الشرف و الواجب و التضحية |
Hasta onuru yüzünden tedavi olmayı reddediyor, kardeşiyse onuru yüzünden velisi olmayı reddediyor. | Open Subtitles | المريض كان يرفض العلاج بسبب الشرف و شقيقه يرفض ان يكون الوصي عليه |
- Eve gitmeliyim. - Hadi ama. Bana bu şerefi bahşet. | Open Subtitles | ـ يجب أن أعود إلى المنزل ـ بربك، امنحيني هذا الشرف |
Sizi samimiyetle selamlıyorum. Onur konuğunuz olmak büyük zevk. | Open Subtitles | سادتى أحييكم بمحبة و ترحاب و لكم يسعدنى أن أمنح هذا الشرف |
Görüyorsunuz ya, onlar gururlu, cesur olmalı, onurlu olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون يكون فخوراً شجاعاً ويملك الشرف |
Asıl şeref onun yanında kalıp beraber savaşmak olmaz mıydı acaba? | Open Subtitles | الشرف الأعظم كان يمكن أن يوقف ويقاتل معه ، بالتأكيد ؟ |
Kadınların ve kızların şeref meselesi yapıldığı, tutucu Baloch aşiretinde doğmuştu. | TED | ولدت في البلوش وهي قبيلة محافظة حيث البنات والسيدات هم جزء من الشرف |
Öğretim asistanı olarak görevlendirilmiştim çünkü Üniversiteden şeref derecesiyle mezun olmuştum. | TED | عُينت كمدرس مساعد في جامعتي بعد تخرجي بمرتبة الشرف |
İyice büyüdüğümü düşündüm. Ve sen benim şeref konuğumdun. | Open Subtitles | كنت أعتقد أننى كبرت بما فيه الكفايه و كنت أنت ضيف الشرف |
şeref Madalyası'nı nasıl kazandığının hikâyesi. | Open Subtitles | قصته التى فاز فيها بميدالية الشرف او شئ كهذا |
Madam, bana bu onuru, bu iyiliği çok görmez ve bana Gigi'yle evlenme sonsuz mutluluğunu bahşeder misiniz? | Open Subtitles | يا سيدتي هل تمنحينني الشرف هل تمنين علي ..بالسعادة الكاملة بمنحي |
Yok eğer bir bilim adamı olarak başardığım şey içinse, o onuru geri çevirmek zorundayım. | Open Subtitles | أما إذا كانت مديحاً لعالِم ناجح، فعلي أن أنفي هذا الشرف عن نفسي. |
- Crassus onurunu savundu! - Soylu onuru! | Open Subtitles | كراسوس لعب على نقطة الشرف الشرف الأرستقراطي |
Eğer halkın yararıyla ilgili bir şeyse bir yana şerefi koy, bir yana ölümü, ben aynı gözle bakarım ikisine de. | Open Subtitles | لو أن الأمر يخدم الصالح العام فلو وضعت الشرف في جهة والموت في الجهة الأخرى لنظرت إليهما دون أن أستطيع التفرقة بينهما |
Ve ben "seninle iş yapmak bir zevk" dediğimde, alınmayacağını biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف أنك لن تعتبرها إهانة حين أقول حصل لي الشرف العمل معك |
Sana sadece bilmen gerekeni öğrettim... öğrettim ki, yeri ve zamanı geldiğinde onurlu davran... ve kaderini kabullen diye. | Open Subtitles | وعلمتك فقط ما كان يجب ان تعرف وعندما يحين الوقت تجد مكانك في ميدان الشرف |
Brittany ve Frankie'nin düğününü kutlamak için bulunmak bir onurdur. | Open Subtitles | انه امن الشرف لي ان احتفل اليوم بزفاف برتني وفرانكي |
Kendimi şimdi mi vurayım yoksa bu onura sen mi nail olmak istersin? | Open Subtitles | هل عليً أن أطلق النار على نفسي أو أعطيك الشرف لفعل ذلك ؟ |
İçinizden bazıları Prens Goro ile... bir araya gelip... karşılaşma onurunu yaşayacak. | Open Subtitles | و البعض منكم سيحصل على الشرف العظيم و السرور لمواجهة الأمير غورو |
Sizin gibi puştlarla iş yapmak büyük bir zevkti, sonra görüşürüz. | Open Subtitles | حَصَلَ لنا الشرف بالعملِ مع الأوغاد سنراكم لاحقاً |
Bu ülkenin en prestijli askeri akademisinde eğitim alma onuruna sahip oldum. | Open Subtitles | كان لدي الشرف للخدمة في أحد أرقى الأكاديميات العسكرية في هذا البلد |
Naçizane çoban kız, Kral'ın karısı olmanın.. ..o büyük şerefini kabul ediyor musun? | Open Subtitles | أتقبلين أيتها الراعية البسيطة هذا الشرف الهائل بأن تكوني زوجة صاحب الجلالة؟ |
Büyük Frank Cross için çalışmak bir şereftir. | Open Subtitles | كما تعلمون، فقد كان مثل هذا الشرف للعمل من أجل فرانك صليب كبير. |
Böyle bir olay için jüri üyesi olmak benim için onurdu. | Open Subtitles | وحانة الشرف , لقد تشرفت بإستخدام هذا يكفي |
Sayın Yargıç, babamı savunmak için buradayım. | Open Subtitles | الشرف الخاصة بك، ل أنا هنا للدفاع عن أبي. |
onurun adına bu oyunu oynamalısın. Onur adına mı? | Open Subtitles | لا تأخذ الأمور على هذا النحو أنت مقيد بواجبات الشرف و أنت تؤدى دور الملك |