"تاجر" - Translation from Arabic to Turkish

• satıcısı
• tüccarı
• tüccar
• taciri
• kaçakçısı
• satıcı
• satıcısının
• satıcısını
• satıcısıyla
• satıcısından
• satıcısıydı
• torbacı
• satıcısına
• satıcının
• tüccarının

Sana uyuşturucu satıcısı demiyorum, ama sen bir film yapımcısısın.
أنا لا أقول أنك تاجر مخدرات و لكنك منتج سينمائي

Yoluna çıkan insanları katletme alışkanlığı bariz olan uyuşturucu satıcısı.
تاجر مخدّرات له عادة جليّة بقتل الأشخاص الذين يعترضون طريقه

Bir silah satıcısı Moskova dışındaki bir mezarlıkta ölü bulundu.
تم العثور على تاجر سلاح ميتا في مقبرة خارج موسكو.

Şu yakalanan enerji tüccarı vardı ya diğer eyaletlere kaçak elektrik satan.
كان تاجر طاقه قبض عليه بتهمة سرقة الكهرباء وبيعها إلى الولايات الأخرى

Çok basit. En aptal tüccar bile o fiyatları ödemezdi.
الامر بسيط جدا لايوجد تاجر حتى الغبي ليدفع هذه الاسعار

Silah taciri olan ikincil hedef hakkında yeni bilgiler geldi.
لقد تلقينا معلومات جديدة عن الهدف الثاني، إنه تاجر أسلحة.

Silah kaçakçısı ve karşısındaki çılgın moruk... tek yaptıkları her gün kapışmak.
لدينا تاجر أسلحة في الجهة المقابلة من الشارع ورجل مجنون في آخره كل ما يفعلونه هو المشاجرة

satıcı o dolapta. Bir polis nasıl olur da dolabı kontrol etmez.
تاجر المخدرات بداخل هذه الخزانة أي شرطي هذا الذي لا يفحص الخزانة؟

Ve Kamboçya'daki en havalı ikinci el araba satıcısı olacağım.
وسأغدو تاجر سيارات مُستعملة رائع هنا في مدينة سايم ريب

O bir uyuşturucu satıcısı ise oğlunuz bunu size söyler miydi?
هل سبق و أن أخبرك إبنك أنه كان تاجر مخدرّات ؟

Silahı kime sattığını önemsemeyen derin bir web silah satıcısı.
تاجر سلاح من الشبكة العميقة لا يكترث لمن يبيع السلاح

Iraklı bir silah satıcısı için silah kaçıran bir kuzeni vardı ve yakındılar.
كان أحد أقاربه يهرب الأسلحة من أجل تاجر سلاح عراقي، و كنا مقربين.

Geçen hafta bir uyuşturucu satıcısı bu adamlara kişi başı 40,000$ verdi.
الأسبوع الفائت تاجر مخدرات تم القبض عليه بعدما حصل أولئك الأشخاص على مايريدون ـ40000 لكل واحد

Çocuklarını emzirmek istediğim, sevdiğim adam nasıl eroin satıcısı olabilir?
كيف يكون الرجل الذي أحببت وأردت أن أنجب أولادي منه وأرضعهم تاجر هيروين؟

Yeni hedefimiz eskinin deniz kuvvetleri personeli, şimdinin silah tüccarı. Gerald Crawford.
ضابط قوات المارينز الملكية السابق اصبح تاجر سلاح عالمى , جيرالد كرافورد

Gafur yasadışı bir silah tüccarı, ve sende onun satıcısısın.
غافور هو تاجر اسلحه غير قانوني, وانت البائع التابع له.

Yanlarında geçmek isteyen binlerce kadın çocuk ve tüccar vardı.
من ضمنهم ألاف من النساء والأطفال وأي تاجر يرغب بالأنضمام

Lobos ile birlikte o odadaydı ve büyük bir uyuşturucu taciri.
لقد كان فى هذه الغرفة مع لوبوس وهو تاجر مخدرات معروف

Eminim o korkunç fildişi kaçakçısı yüzündendir, baba.
أراهن أنه بسبب اتفاقك مع تاجر العاج الفظيع ،يا أبي

Bende de malını karıştırdığı için insanların öleceği bir satıcı var.
وأنا لدى تاجر يمزج مخدراته بأشياء أخرى ستقتل العديد من الناس

Elbette. 20 yıl önce ölmüş bir uyuşturucu satıcısının cesedi.
لا، بالطبع لا. إستخراج جثة تاجر مخدرات من 20 سنة،

- Bir silah satıcısını yakalamak istemekte yanlış bir şey mi var?
أخبريني مجددا. هل من خطب في الرغبة في إيقاف عمل تاجر للأسلحة؟

Evet. Evin uyuşturucu satıcısıyla görüşebilir miyim?
أجل، هل أستطيع التحدث إلى تاجر مخدرات المنزل؟

Her sabah arkadaşım Jonathan New York'taki aynı sokak satıcısından bir gazete alıyor.
كل صباحٍ، صديقي جوناثان يشتري صحيفةً من تاجر الشارع نفسه في نيويورك

Bu adam Kuzey Amerika tarihinin en büyük uyuşturucu satıcısıydı.
هذا الرجل كان أكبر تاجر مخدرات في تاريخ امريكا الشمالية

O gece eşiniz eroin almak için bir torbacı çağırmış.
في تلك الليلة، زوجك استدعى تاجر مخدرات ليبتاع منه الهيروين.

Altın Üçgen'den gelme bir uyuşturucu satıcısına ait izin veri tabanında bulunması ihtimali ne kadar?
ما هي فرصة وجود تاجر مخدرات من المثلث الذهبي يقبع في سجل البصمات الجنائية ؟ فرصة جيدة

Senin bölgene kaçak olarak gelecek kadar aptal bir satıcının ekibimde yeri yoktur.
أي تاجر غبي ما يكفي للصيد في منطقتك غير مرحب به في فريقي

Bilmediğin ise bir silah tüccarının iki tarafa da silah sattığıydı.
ما لا تعرفه أنه كان هناك تاجر سلاح يبيع لكلا الجانبين