"تعتقد أن" - Translation from Arabic to Turkish

• Sence
• sanıyorsun
• düşünüyorsun
• Sizce
• düşünüyor
• olduğunu düşünmüyor
• dersin
• olduğuna inanıyor
• sanıyorsunuz
• sanıyor
• sandın
• olabilir
• diyorsun
• sanıyorsan
• olduğunu düşünmüyorsun

Dinle, Sence ben bana önerilen her şeyi alıyor muyum?
إستمع، هل تعتقد أن أغتنم الجميع كل ما تقدم لي؟

Sence bu arkadaşını bilimin ilgi alanına girecek bir varlık yapmaz mı?
ألا تعتقد أن هذا يؤهل صديقك كهدف لبعض الفضول العلمي؟ هدف ؟

Düşünüyordum da Paulie onu kaçıran adamlardan geri aldığımız zaman Sence karın, küçük sevimli çenesini kapalı tutabilir mi?
أتعرف أننى كنت أفكر هناك يابول بعد أن نحضرها من يد هؤلاء الرجال الذين احتطفوها هل تعتقد أن زوجتك

Beni öldürmenin güce kavuşmanı engelleyen son sesi susturacağını sanıyorsun.
هل تعتقد أن قتلى سيسكت صوت الماضي ويرفعك إلى السلطة.

Deliliğin sadece başka bir bilinç hali olduğunu mu düşünüyorsun?
هل تعتقد أن الجنون هو ببساطة حالة أخرى من الوعي؟

Sizce aşırı parkinson titremesi hiç titreme olmaması şeklinde ortaya çıkabilir mi?
هل تعتقد أن حالة البرينكستون الحادة ستظهر وكأنها ليست حادة على الأطلاق؟

Bu sadece bir kurgu. Ayrıca çocuğun ondan olmadığını da düşünüyor.
الآن هى مجرد أوهام أنها أيضا تعتقد أن الطفل ليس ابنها

Sence kardeşin seni niçin onu öldürmeye çalışmakla suçlamış olabilir?
لم تعتقد أن أخاك قد يلفق لك محاولة قتله ؟

Sence çıkıp mikrofonlara konuşmaları... - ... en fazla ne kadar sürer?
إلى أي مدى تعتقد أن هذا سيتم قبل أن يضعوا الميكرفون امامهم؟

Yani bu kızarıklık ve kasılmalar gerçekten kafamın içinde mi Sence?
إذن أنت تعتقد أن الطفح و التشجنات تأتي حقاً من رأسي؟

Sence içeriye gelebilir mi? Böylece insanlar bizi beraber görür.
هل تعتقد أن يستطيع القدوم للداخل لكي يرانا الناس معاً؟

Sence de her günümüz bir öncekinden daha iyi değil mi?
ألا تعتقد أن كل يوم لنا افضل من الذي قبله ؟

Kusura bakma ama eski erkek arkadaşımın evimin hemen dışındaki bir çadırda yaşıyor olması Sence garip değil mi?
عذراً ، ألا تعتقد أن ذلك غريب بأن يعيش خليلي السابق في خيمة داخل حفرة تقع خارج منزلي ؟

Sence yaptıklarından sorumlu tutulmak için yeterince büyük değil mi?
ألا تعتقد أن هذا السّن كافٍ لتصبح مسؤولاً عن تصرفاتك؟

Gerçekten şu avakadoyu yemenin seni şımarık ve zayıf yapacağını mı sanıyorsun?
هل حقاً تعتقد أن أكل هذا الأفوكادو سيجعلك ضعيفا أو سيتسبب بافسادك

Benim gibi ciddi siyah aktörler işlerini fırlatıp atabilirler mi sanıyorsun?
هل تعتقد أن ممثل أسود بعمرى يمكن أن يترك عمل ما؟

Ya sen biliyor musun? Bunu, baban için yaptığını düşünüyorsun.
..لكن، هل تعتقد تعتقد أن هذا بسبب ما حدث لوالدك؟

Sizce o fotoğrafları asıl gönderen kişi buraya koymuş olabilir mi?
هل تعتقد أن من أرسل هذه الصور هو من وضعه هناك؟

Giriş için biraz daha geniş durmam gerektiğini düşünüyor musunuz?
ألا تعتقد أن علي الوقوف في مكان أكبر عند الدخول؟

Gizli törenlerini görmemize izin vermelerinin garip olduğunu düşünmüyor musun?
لا تعتقد أن ذلك غريب أن يدعونا نرى طقوسهم المقدسة؟

Şu duvara bisiklet askısı sığar mı Sence ne dersin?
‫هل تعتقد أن رف دراجات ‫سيكون ملائما على هذا الحائط؟

Bana ve ona benzeyen başka bir vücut olduğuna inanıyor musun?
هل تعتقد أن جسدي يشبه لي والتي جسدها يشبه لها؟

Meksika'nın eli kolu bağlı bekleyeceğini mi sanıyorsunuz?
ولكن هل تعتقد أن المكسيك ستقف مكتوفة الأيدي وتَدع هذا يحدث؟

Durmadan şişmanlıyor. Bunun varislerine iyi geldiğini sanıyor.
إنها تعانى بطء الحركه و تعتقد أن ذلك جيد لعلاج الدوالى

Elinizi kolunuzu sallayarak girip kalıpları alacağınızı mı sandın?
هل تعتقد أن بإمكانك، سرقة القوالب، والهرب بفعلتك، والتحكم باللعبة؟ ؟

Evet, Rahip, hala Tanrının unuttuğu yer değil mi diyorsun?
إذاً أيها القس ألازلت تعتقد أن هناك مكان لم يتركه الرب مهجوراً؟

Bunun işe yarayacağını sanıyorsan beni hafife almışsın demektir.
لو تعتقد أن هذا سيفيد فأنت تقلل من تقديرى

Buradada eğlence olduğunu düşünmüyorsun değilmi?
ألا تعتقد أن هناك الكثير من حالات صرف الإنتباه ؟